Eğitim-İş’in öğretmenlerin ekonomik durumlarına ilişkin yaptığı anketin sonuçları yaşanan sıkıntıyı gözler önüne serdi.
Türk Eğitim-Sen Mersin Şubesi’nde, 24 Kasım Öğretmenler Günü için ilginç bir eylem yapıldı. Sendika binasında bir araya gelen 10 öğretmen, ağızlarını bantlayarak mesajlarını kartona yazdıkları yazı ile duyurdular. Türk Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Tevabil Akıncı, Öğretmenler Günü’nü kutlamayacaklarını basın açıklamasıyla duyurdu.
Eğitim-İş’in öğretmenlerin ekonomik durumlarına ilişkin yaptığı anketin sonuçları yaşanan sıkıntıyı gözler önüne serdi. Öğretmenlerin Yüzde 71’inin kredi kartı borcu var, yüzde 68.67’si ise çeşitli bankalara borçlu.
Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, Eğitim-İş’in yaptığı “Öğretmenlerin Ekonomik Durumlarına İlişkin Öğretmen Görüşleri Anketi’nin sonuçlarını açıkladı.
Demir, araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 32.68’inin şahıslara, yüzde 68.67’sinin bankalara borçlu olduğu, yüzde 71’inin ise kredi kartı borcu olduğunu söyledi.
.jpg)
İşte araştırmanın sonuçları: “Ailemin beslenme ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabiliyorum’ ifadesine yüzde 63.61oranında evet, yüzde 36.39 oranında ise hayır cevabını verdiler.”
“Ailemin giyinme ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabiliyorum’ ifadesine yüzde 57.94 oranında evet, yüzde 42.06 oranında ise hayır cevabını verdiler.”
“Kirada oturuyorum’ ifadesine yüzde 34.03 oranında evet, yüzde 65.97 oranında ise hayır cevabını verdiler.”
“Günlük gazeteleri ve mesleki yayınları takip edebiliyorum’ ifadesine yüzde 54.28 oranında evet, yüzde 45.92 oranında ise hayır cevabını verdiler.”
“Son on yılda öğretmenlik mesleğinin itibarı azalmıştır’ ifadesine yüzde 94.93 oranında evet, yüzde 5.07 oranında ise hayır cevabını verdiler.”
“MEB’in uyguladığı politikalar tarafımı mutsuz etmekte, mesleğimden soğutmaktadır’ ifadesine yüzde 89.25 oranında evet, yüzde 10.75 oranında ise hayır cevabını verdiler.”
AKP İTİBAR KAYBETTİRİYOR
Veli Demir, AKP iktidarında öğretmenlere bilinçli olarak itibar kaybettirildiğini belirterek, öğretmenlerin şiddete uğramasının sorumlusunun Başbakan Erdoğan ve Bakan Dinçer olduğunu öne sürdü.
