Durgun, “Trabzon’un 4000 yıllık tarihi var”
Esenler Trabzon’lular derneği kurucularından, dernek başkan yardımcısı Ali Durgun; “ Biz tüm siyasilere eşit mesafede yaklaşırız, taleplerimiz varsa onları da mertçe söyleriz” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
Durgun, “Trabzon 4000 yıllık geçmişe sahip imparatorluklara başkentlik yapmış kültür, tarih ve medeniyet şehridir. Bu şehrin kültürünü, tarihini ve yaşam tarzını Esenler’de yaşayan herkesle paylaşmak Trabzonlu kimliği taşıyan herkesin görevidir. Özellikle globalleşmenin her şeyi aynılaştırdığı bir dönemde kültürel ve tarihi değerleri farklı olan güzellikleri öne çıkararak Esenlere taşımamız gerekiyor.”
Durgun, “Dolayısıyla bu farklılıkların, zenginliklerin Esenlerde yaşayan Anadolu insanı ile paylaşılmasını fevkalade önemli buluyoruz. İçinde bulunduğumuz bu meydanda görüldüğü gibi gerçekten derneğimiz üstüne düşen görevi yapmıştır. Zaten derneğimizin son zamanlarda yönetim kurulu üyelerimiz ile yapmış olduğumuz önemli çalışmalar bunun bir göstergesidir.
Özellikle Esenlerimizde iki kütüphane açmamız Trabzon’umuzu ve Trabzon kültürünü Esenlerle buluşturmak için atılan ciddi adımlardan biridir. Tüm bu çalışmalar yetmez önümüzdeki günlerde Trabzon’un binlerce yıllık tarihinin yanında çok zengin kültürel birikimini, dününü, bugününü ve geleceğinin çeşitli seminerler vererek , belge ve objelerle desteklenmiş sergilerle anlatılacağız.”
Dernekler sivil toplum kurallarına uygun çalışmalar yapmalıdır
Esenler Trabzonlular derneği Vilayet bazında en son kurulan derneklerden biridir. Ancak Esenler Anadolu’dan ilk göçü Trabzon’dan almıştır. 1996’da ise derneğimizi kurduk. Dernekler sivil toplum kurallarına uygun çalışmalar yapmalıdır. Bizler; hiçbir ayrım yapmadan etnik kimlikleri öne çıkarmadan, toplumun tüm bireylerine kucağını açarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Tüm Anadolu ve Balkan coğrafyasından göç ederek Esenlere, hatta İstanbul’a gelen insanları hemşeri kabul ederiz. Onlarla dostluk köprüsü kurarak birlikte yaşamanın ve bölüşmenin hayal değil gerçekliğini yaşatmanın mücadelesi içindeyiz. Bu anlayışın insanlık görevi olduğu bilincini tüm üyelerimize anlatarak ötekimiz olmadığını her ortamda söylüyoruz.
İmparatorluklara başkentlik yapan bir vilayetin çocukları olarak yükümüzün ağırlığını biliyoruz
Derin geçmişi olan, İmparatorluklara başkentlik yapan bir vilayetin çocukları olarak yükümüzün ağırlığını biliyoruz. 1300’lü yıllarda Anadolu’muzda insanlar kardeşçe yaşarken biz neyi bölüşemiyoruz? O değerlerimizin bize emanet ettiği o kültürü yaşamak ve yaşatmak sivil toplum kuruluşlarının en aslı görevidir. Bu kültürü daha ileriye taşıyarak çağdaş bir toplum, medeni bir ülke yaratmak vazifemiz olmalıdır.
Dernek olarak siyasetin her yerinde varız, ancak biat eden bir anlayışımız olamaz. Kimsenin arka bahçesi değiliz, bizim yöneticilerimiz ve üyelerimizden her siyasi görüşten insanlar vardır ve özgürce fikirlerini söylerler.kimse kimseye baskı uygulayamaz . her siyasi partiye ayni mesafede yaklaşırız taleplerimiz varsa da mertçe söyleriz” dedi.
