“Dindar Nesil Yetiştirme”nin İlk Adımı: Zorunlu Eğitimin Kademelendirilerek 12 Yıla Çıkarılması!
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu'nun "Dindar Nesil Yetiştirme”nin İlk Adımı: Zorunlu Eğitimin Kademelendirilerek 12 Yıla Çıkarılması!" başlıklı açıklama metnidir.
AKP’nin, iktidarda olduğu 9 yıl içinde eğitim sistemini okul öncesinden yükseköğretime kadar kendi siyasal-ideolojik çizgisine uygun olarak biçimlendirmeye çalıştığı bilinmektedir. Geçtiğimiz yıllar içinde eğitim sisteminin yapboz tahtasına çevrilmesi yetmezmiş gibi şimdi de bizzat iktidar partisinin önerisiyle zorunlu eğitimin kendi içinde kademelendirilerek 12 yıla çıkarılmasına yönelik adımlar atılmaya başlanmıştır.
18. Milli Eğitim Şurası’nda hükümete yakın sendikaların ve bakanlık bürokratlarının birlikte hareket etmeleri ile “tavsiye kararı olarak alınan” “1+4+4+4” şeklinde formüle edilen 13 yıllık zorunlu eğitim, okul öncesi zorunlu olmaktan çıkarılarak, “4+4+4 kademeli eğitim” şeklinde düzenlenmiş ve konu ile ilgili kanun teklifi iktidar partisi tarafından TBMM’ye sunulmuştur. Yapılması planlanan düzenlemeye göre 8 yıllık kesintisiz eğitim kaldırılacak ve yerine 4+4+4'ten oluşan kademeli sistem getirilecektir.
Zorunlu eğitim 12 yıla çıkmıyor, fiilen 4 yıla iniyor!
Yeni sistemde ilköğretimin 4+4 şeklinde iki kademeden oluşacağı, üçüncü 4 yılın “ortaöğretim” olması ve lise eğitiminin temel eğitim kapsamına alınarak zorunlu olması amaçlanmaktadır. Burada yapılması planlanan ve düzenlemenin bizce esas amacını oluşturan nokta ilk dört yılı bitiren öğrencinin halen devam ettiği ilköğretim okuluna devam edebileceği gibi başka bir okulun “ikinci kademesine” devam edebilmesinin önünün açılmasıdır. Böyle bir düzenleme yapılması ister istemez ilköğretim dördüncü sınıftan itibaren öğrencilerin, 8 yıllık kesintisiz eğitim nedeniyle kapanan imam hatip okullarının 6. 7. ve 8. sınıfa denk gelen bölümlerinin yeniden canlandırılmasına yönelik olduğunu akla getirmektedir.
Bu aşamada öngörülen bir diğer önemli ve tehlikeli değişiklik, zorunlu temel eğitime öğrencilerin 4. sınıftan sonra dışarıdan “açık öğretim” ile devam edilebilmesinin önünün açılması ve çocukların dolayısıyla okuldan ve okul ortamından uzaklaştırılmasıdır. Teklifin yasalaşması durumunda 4. sınıftan itibaren “örgün eğitimi” ortadan kalkacak ve öğrencilerin hem açık öğretime hem de Kuran kurslarına aynı anda devam etmesinin önünü açılacaktır.
TBMM’ye sunulan kanun teklifi ile “İlköğretim ve Eğitim Kanunu”, “Milli Eğitim Temel Kanunu” ve 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi getirmek için 1997 yılında çıkarılan 4306 sayılı kanunda değişiklik yapılacaktır. Her ne kadar “kademeli zorunlu eğitim” düzenlemesi 5. sınıftan itibaren çocukları “mesleğe yöneltme” gibi bir gerekçe ile dile getiriliyor olsa da ilköğretim dördüncü sınıfta okuyan bir çocuğun pedagojik olarak, kendi iradesiyle meslek seçimine nasıl yöneltileceği, mevcut eğitim sistemi ve eğitimin niteliği açısından büyük bir soru işaretidir.
Eğitim Sen olarak daha önce de vurguladığımız gibi, söz konusu teklifin amacının tek başına Türkiye’de zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması olmadığını bir kez daha vurgulama ihtiyacı hissediyoruz. Söz konusu düzenlemenin hangi amaçla yapıldığını anlamak için başbakanın “dindar nesil yetiştirmek istiyoruz” açıklamasına bakmak yeterlidir.
Geçtiğimiz 9 yıl içinde eğitim politikalarının oluşturulması ve yürütülmesinden müfredatın içeriğinin dinsel söylemlerle değiştirilmesine, oradan hükümetin sözünden çıkmayan yönetici kadrolarının seçimine kadar eğitim sistemimiz ağırlıkla dinsel referanslarla yeniden biçimlendirilmiştir. Ortaokulların yeniden devreye girmesi demek olan bu düzenlemenin, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasından çok, AKP’nin arka bahçesi olarak gördüğü imam hatip okullarının önünü açmak olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasının bu amacı gerçekleştirmek için bir “kılıf” olarak kullanılması, iktidar partisinin samimiyetsizliğinin somut bir göstergesidir.
Zorunlu Eğitim 15 Yıla Çıkarılmalıdır!
Eğitim Sen olarak eğitim politikaları belirlenirken, bilimsel veriler ve gerçek ihtiyaçlar üzerinden belirlemeler yapılması ve siyasi iktidarın siyasal tercihleri üzerinden öğrencilerin geleceği ile oynanmaması gerektiğini savunuyoruz. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı zorunlu eğitimi kademeli hale getirme uygulaması ile eğitim sisteminden çok, kendi siyasal-ideolojik hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hareket etmektedir. AKP Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir amaçlarının olmadığını ispat etmek istiyorlarsa gerekli altyapı hazırlıklarını yaparak zorunlu eğitimi 3-4 ve 5-6 yaş olmak üzere 2 yıl okul öncesi, 9 yıl ilköğretim ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere 15 yıla çıkarmalıdır.
Eğitim Sen, ders programlarının yeniden gözden geçirilerek zenginleştirilmesi ile ilgili önlemlerle birlikte zorunlu eğitimin iktidar partisinin ve Başbakan’ın siyasal hedeflerine ulaşmasını sağlamak için değil; öğrencilerimizin daha nitelikli, laik, bilimsel ve demokratik bir eğitim sürecinden geçmesini sağlayacak biçimde düzenlenmesini savunmaktadır.
Öğrencilerimiz, okul öncesi ve ilköğretim süresince ilgi ve yetenekleri doğrultusunda rehberlik ve yönlendirme eğitimi almaları ve hangi mesleğe yöneleceklerini kendileri belirlemelidir. Mesleğe yöneltme, AKP’nin hedeflediği gibi “dindar nesil yetiştirme” fabrikaları olarak görülen ve ağırlıklı olarak dini eğitim veren okullara değil; teknik bilimler, fen bilimleri, sosyal bilimler, güzel sanatlar vb. alanlara yönlendirme şeklinde olmalıdır.
Öğrencilerimizin Bakanlığın ya da ailelerinin yönlendirmesiyle değil, eğitim sürecinin başından sonuna kadar kendi ilgi ve yeteneklerine göre bir eğitim sürecini yaşaması sağlandığı zaman zorunlu eğitimin süresi üzerinden yapılan bütün spekülasyonların önüne geçilebilecektir.