Doğamızı ve yaşamı savunuyoruz. ‘Enerji ihtiyacı’ bahanesiyle, hidroelektrik santral (HES) projeleriyle derelerimizi kurutup, tünellere hapsediyorlar. Yaylalarımız, köylerimiz ve vadilerimizde iş makineleriyle açıkça katliam yapıp, binlerce canlının doğal yaşam alanını yok ediyorlar. Oysa biz HES’lerin, sularımız ve derelerimizi, doğal yaşam alanlarımızı sermaye sahiplerine peşkeş çekme projesi olduğunu biliyoruz. Bu yüzden, ‘Satılık Suyumuz Yok’ diyoruz. HES’leri istemiyoruz! ‘2B Projesi’ ile orman vasfını yitirmiş arazilerin satışıyla, tarım alanlarımız elimizden alınıp, ormanlarımız imara açılırken; şimdi de Karadeniz Bölgesindeki yaylalarımızı boydan boya geçecek olan ‘Yeşil Yol Projesi’ ile el değmemiş ve koruma önceliği olan doğal yaşam alanlarımız da yok edilerek, yaylalarımız imara açılmak isteniyor. Bu nedenledir ki, Yeşil Yol ile yaylalarımız betonlaşmaya teslim edilecek, tarihten bugüne miras kalan doğal güzelliklerimiz yok olacak. Yolun başında bekliyor, yol vermiyoruz…