AKP yağma yasalarını teker teker çıkarıyor. 2-B arazilerinin satışına olanak veren yasanın ardından, “Afet Dönüşüm” yasa tasarısı da Meclis'e geldi. Van depreminde dair yaraları aylardır saramayan, vaat ettiği 21 konteynır kentten 6'sını kurabilen hükümet, depremden rant çıkacak yasada hiç gecikmedi
AKP iktidarının depremi fırsata çevirme yasası olarak bilinen “Afet Risk Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Yasa Tasarısı” TBMM’ye gönderildi. Yasa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, TOKİ'ye ve Belediye’ye acele kamulaştırma ve sorgusuz sualsiz yıkım olanağı veriyor. Zaman gazetesinin haberine göre tasarıyla beraber 200 milyar dolarlık yatırım yapılması öngörülüyor. Projenin sadece KDV gelirinin 36 milyar dolar olacağı hesaplanıyor.
Riskli yapılara kim karar verecek
Yasa tasarısında ‘riskli yapıların’ kim tarafından ve nasıl belirleneceğine ilişkin hükümler eleştiri konusu oluyor. Tasarıya göre tespitler bakanlık tarafından lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacak. Riskli yapıları belirlemenin bağımsız meslek odalarınca değil, taşeron şirketlerince yapılması bu şirketlerin Belediyeleri, TOKİ’yi ve Bakanlığı memnun edecek tespitler yapmasını beraberinde getirecek. Bu hüküm, rant elde edilebilecek alanlarda keyfi uygulamalar yapılabilmesinin önünü açabileceği endişeleriyle eleştiriliyor.
Gaspa itiraz gasp edene
Yasaya göre riskli yapıların belirlenmesine yönelik itirazlar da Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği kişilerce ele alınacak. Bu itirazlar, bakanlıkça, üniversitelerde görevli inşaat, jeoloji veya jeofizik mühendisliği ile hukuk öğrenimi görmüş öğretim üyeleri arasından seçilecek 3 ve bakanlıkta görevli iki kişiden oluşturulan teknik heyet tarafından incelenerek karara bağlanacak.
İMO'dan eleştiri gelmişti
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) yasanın yürürlükteki tüm yasal mevzuatı devre dışı bırakacak şekilde hazırlandığına dikkat çekmiş, tasarıyı şu sözlerle eleştirmişti: “kentsel dönüşüm uygulamaları, sağlıklı bir kentsel yenilenmeyi sağlayamayacak, başta metropoller olmak üzere, tüm ülkemizi bir rant alanı haline dönüştürecek. Kentsel dönüşüm yapılırken, afet riskinin yanı sıra bölge halkının ve kamu yararının korunması gerekmekte iken tasarıda bu durum göz ardı edilmiştir.”