Başkanlık seçimi gemileri yaktı, ana muhalefeti alabora etti. Ana muhalefet denizi bitirdi, karayı gösteren pusula şaşırmış, karanlık gökyüzü kara bulutlara teslim. Dünya zifiri karanlık içinde, deniz
Değişim Ama Evrimleşerek Değişim
Başkanlık seçimi gemileri yaktı, ana muhalefeti alabora etti. Ana muhalefet denizi bitirdi, karayı gösteren pusula şaşırmış, karanlık gökyüzü kara bulutlara teslim. Dünya zifiri karanlık içinde, denizin mavisi karardı, gecelerin sessizliği, buz gibi soğuk, bir acayip hava var, adaletin kılıcı adaletsizce önüne çıkanı kesiyor öz evlatlarını doğruyor sol yanını sağa yaslamak için eğiliyor, bükülüyor… Kurtarıcı denilen kaptan geminin su aldığını, gecenin bir vaktinde battı batacak olduğunu, hem de geçmişin değerleri, birikimleri ve cumhuriyet hazinesiyle sığ sulara gömülmek üzere olduğunu anlayamamış.
Halen daha geminin su aldığını zannetmiyorlar, ahali zarar, ziyanı görmezden geliyor, denizinde karanında bittiğini görmüyorlar. Kaptan, sesini kim çıkarırsa azarlıyor, Erdemlilerin, Berberlerin rehin, sıra kime gelecek belli değil. Erk yordamıyla iş birliğiyle, kafasızca kararlarla fatura Silivri’de, Maltepe’de masumane kesiliyor.
Kaptan, çileden değil yörüngeden çıkmış, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır başta olmak üzere yerle bir. Ulu çınar Ağustosta yağan kar taneleri misali havada eridi, eriyor. Bu ne hal diyenlere adres OHAL, tek adam, diktatörlük, ne yapalım halk böyle dediler oluyor. Yırtık çok büyük, yama küçük, ne tarafa çevirirsen uymuyor çünkü yırtık yırtık değil KARA DELİK…”Ben batmadım onlar battı, demokrasi aydınlık oldu kazandı” sözlerine tayfaları bile kanmadı, kargalar ise güldü yahu…
Şimdi yapılması gereken, seferber olmak bir umut diyerek batan gemiyi kurtarmak olmalı. Eyvah battık bittik demeden tüm dünya’da diktatörleri çökerten halkların dayanışmasından esinlenerek mücadele yapmalıyız. Amasız önceliğimiz en hayırlısı ile kaptanı emekli yapmak, bu kaptan çare olamadı yerinde bile sayamadı. İşsizlikten, yoksulluktan, çaresizlikten çırpınan ahalinin, çırpınışında ağzından küfürler çıksa bile aldırış yapmadan yeni bir dünya düzeni kurmak lazım. İdeolojisi, ilkesi olan, değerlere saygıyla, sevgiyle bağlı kalan politikaları yaratırsanız güneş yeniden doğar ve bulanık sular durgunlaşır.
Öncelik parti içinde uyguladığınız OHAL’i kaldırmakla işe başlamalısınız, tek adamla veya beşli komisyonlarla değil emek verenlerle programlanmalısınız. AKP’nin OHAL destekli yeni anayasası ve başkanlık sistemi, insan haklarını, demokrasiyi ve parlamenter sistemi derin bir kuyuya tekbirle gömdüğünü kabullenmelisiniz. CHP dertlere deva olmak bir yana, bu kafalarla, bu örgüt egemenleri ile dertleri daha da derinleştireceğini, ağırlaştıracağını virajda patinaj yapacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok…
CHP’nin yönetim kadrolarına ise söyleyeceğim “Biz emekçilerin, yoksul halk kesimleri olarak Kaybedeceğimiz hiçbir şey yoktur ama kazanacağımız koca bir dünya olduğunu anlayın yeter”
Yalnızlık güzelmiş, keşke yıllar öncesinden yalnız kalabilseydim. Bir ANKUS’LA kavga yerine doğanın güzelliğine kavuşmuş olsaydım. Bugünlerde en iyi arkadaşım yalnızlık, en iyi dostum sessizlik. Görüyorum ki ben sesiz ve yalnız kaldıkça, Şahinlere, öten bülbüllere, Ütülmüşlere, anlamsız yazan yalakalara, Çakallara meydan kalmış, onların voltasını kimseler kesemez olmuş, ama bilmiyorlar ki sessizliğimi bozarsam kıyamet kopacak… Beyler henüz yol yakınken özünüze dönün, bir şeyin asli varken fotokopisine kimse önem vermez… Sahte kabadayıların, çakma yazarların, yandaş ve biatçi gazetecinin rüzgarı gelir geçer, göçer. Esas olanı ise tabanın estireceği kasırganın sonunda saltanatlıkları, sarayları yıkarak adaleti egemen kılmasını göreceksiniz. Güvendiğiniz mahkemelerinizin bir işe yaramayacak olduğunu elbette göreceksiniz, ihanetleriniz yüzünüze şamar gibi inecek, sığınacak bir liman bile bulamayacaksınız. Sizi tarih bile yazmayacak.
AKP ve havalesi dinden, imandan söz ediyor, mahallelerde egemenler yaratarak, eziyor, sesi çıkan kim varsa içeri tıkıyor. Bu dünyayı bırakın ahreti bile sömürüyor. Adam gibi çalışmayan CHP kadroları bu işe çanak tutarak tüzenin nimetlerinden nasıl yararlanırım diyor. Yerel seçimleri nimet görüyorlar, en alasından ilkesizleşerek ihaneti kendi değerlerine yapıyorlar, nasıl rant devşiririz hesabını yapıyorlar.
Değişim ama evrimleşerek, il ve ilçelerden başlayarak, solun evrensel ilkelerini hayata geçirerek yapılan bir değişime benden de EVET…
