Davutoğlu, Erdoğan için çalışır ben halk için çalışırım'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "Bu ülkede CHP iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek."
“Davutoğlu, Erdoğan için çalışır ben halk için çalışırım”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "Bu ülkede CHP iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyaset köşeyi dönme, zenginleşme aracı değildir. Siyasetin görevi vatandaşın derdini çözmektir. Onlar vatandaşın derdini değil, kendi dertlerini çözdüler. Davutoğlu, Erdoğan için çalışır ben halk için çalışırım” dedi.
Kılıçdaroğlu, seçim çalışamaları kapsamında önce Ankara Elmadağ’da miting düzenledi. Parti otobüsü üzerinden halka hitap eden Kılıçdaroğlu, yeni ekonomi projeleri “Merkez Türkiye”yi anlattı. Yüzyılın projesini açıkladıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye öyle bir yerde ki Afrika, Avrupa, Kafkasya, Orta Asya arasında bir pırlanta gibi duruyor. Türkiye’nin olağanüstü güzel bir coğrafi üstünlüğü var. Bunu şu ana kadar hiçbirisi değerlendiremedi. Projeyi hazırladık, sunduk” dedi.
Bugüne kadar hiçbir iktisatçının, Başbakan Ahmet Davutoğlu da dahil hiçbir siyasetçinin “bu proje yanlıştır” demediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Neden her kuruşunu hesapladık, işsizliği nasıl önleyeceğimizi hesapladık. Büyümenin nasıl olacağını hesapladık. Üç tarafımız deniz, bu denizlerin nasıl kullanılması gerektiğini açıkladık. Onlar bilmezler biz biliriz, neden, çünkü onlar ceplerini düşünürler. Biz vatandaşı, Türkiye’yi düşünürüz” diye konuştu.
-“HALİNDEN MEMNUNSAN OYUNU VERMEYE DEVAM ET”-
Emeklilere seslenen Kılıçdaroğlu, “Eğer halinden memnunsan ‘geçinip gidiyorum, ben daha fazla istemiyorum’ diyorsan, Razamazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda ‘olsun ben de torunlarımdan kaçayım’ diyorsan, oyunu vermeye devam et. Ama, ‘hayır, ben onurlu bir insan gibi yaşamak istiyorum, devlete vergimi, primimi ödedim çalışırken, Türkiye büyüyorsa benim de nasibi almam lazım, ikinci sınıf vatandaş olmamam lazım’ diyorsan adresin belli, CHP, Mustafa Kemal’in partisi” dedi.
-KIRIKKALE’DEN İKTİDARA YÜKLENDİ: “BU ÜLKE BÜYÜYORSA HERKES NASİBİNİ ALACAK”-
Elmadağ’ın ardından Kırıkkale’ye geçen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin kalkındığını, büyüdüğünü ancak vatandaşın bundan pay alamadığını savunarak şöyle devam etti:
“Kim alıyor, tepede bir avuç insan alıyor. Para yukarda, birilerinin cebinde, vatandaşın cebinde değil. Ben ne diyorum diyorum, serveti, refahı yukarda değil, bir avuç insanda değil 77 milyon insana da yansıtacağız. Bu ülke büyüyorsa herkes nasibini alacak.
Yandaşlara para var emekliye gelince para yok… Emekli kardeşim, otur, düşün ve şunu söyle ‘herkese para var, emekliye yok, diyorsun. Kusura bakma 7 Haziran’da da benden sana oy yok’ diyeceksin. Bu kadar basit. Emekliye maaşının karşılığında bir ikramiye vereceksin, ‘ona yok’ diyorlar. Bu insanla alay etmek demektir.
-“BAŞIMI BU YOLA KOYDUM”-
Onlar ceplerine çalışıyorlar, ben sizin için. Ben ilk kez kendimden söz ettim; 7 çocuklu bir aileden geliyorum yoksuzluk nedir bilemem ama ben işsizlik, yoksulluk nedir bilirim. Evde tencere kaynamadığı zaman kadının çektiği ızdırabı bilirim, o nedenle başımı bu yola koydum, bu ülkede CHP iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek.
-“BUNLAR GELDİLER HER ŞEYİ SATTILAR”-
Kırıkkale bir dönem sanayinin başkentiydi, fabrikaları vardı, binlerce insan çalışırdı. Şimdi o fabrikalarda sadece 100-150 kişi çalışıyor. Yazık günah değil mi bu kente, neden göç veriyorlar? Cumhuriyeti kuranlar fabrikaları Anadolu’ya yaymışlar. İnsanlar iş bulsun, çalışsın diye. Çünkü onlar memleketi düşünüyorlardı, ceplerini değil. Bunlar geldiler her şeyi sattılar. Şimdi abileri çıkmış diyor ki ‘3 yıldır ekonomi patinaj yapıyor’. Yeni mi farkına vardınız siz.
Siyaset kavga aracı, köşeyi dönme, zenginleşme aracı değildir. Siyasetin görevi vatandaşın derdini çözmektir. Onlar vatandaşın derdini değil, kendi dertlerini çözdüler. Size bir şey söylüyorum; Kırıkkale unutma, Davutoğlu, Erdoğan için çalışır ben halk için çalışırım. Sizin için çalışırım ben.
-“ZENGİN VE GÜÇLÜ ÜLKE, YALNIZ BIRAKILAN BİR ÜLKE OLMAZ”-
İstanbul’da yüzyılın projesini sunduk. Anadolu’yu bütün dünyanın imrendiğini bir merkez haline getireceğiz. Ankara’daki beyler bile ‘bu proje yanlıştır’ diyemiyorlar. Çünkü bi bir proje sunarken her kuruşun hesaplarız, neyi nasıl yapacağımızı söyleriz. Türkiye zengin ve güçlü ülke ama zengin ve güçlü ülke yalnız bırakılan bir ülke olmaz. Komşularıyla kavga eden bir ülke olmaz, Müslüman kanının akması için radikal grupların eline silah vermez.
Biz güçlüyüz, ekonomi de güçlü olacağzı, yoksulluğumuz olmayacak. Herkesin işi, aşı olacak. O nednele sizden sadece ve sadece 4 yıl için yetki istiyorum. 4 yıl yetki verin Türkiye nasıl yönetirmiş görsünler.
Onlar bizim hiçbir projemize itiraz etmiyor, ‘yanlıştır’ demiyor, ‘parayı nereden bulacaksınız’ diyorlar. Çünkü onlar parayı köşeyi dönmek için kullanıyorlar, biz halk için kullanacağız.
-“KASAYI YANDAŞIN İÇİN SAKLIYORSAN, ALACAĞIM MİLLETE DAĞITACAĞIM”-
Sayın Davutoğlu diyor ki ‘kasayı doldurduk, Kılıçdaroğlu gelip dağıtacak’, Maliye Bakanı da diyor ki ‘parayı nereden bulacak, kasa boş’. Hangisi doğruyu söylüyor? Eğer kasa dolu yandaşın için saklıyorsan o kasayı alacağım, millete dağıtacağım. Eğer kasa boşsa hiç endişe etme, her kuruşun hesabını bu millete vermek üzere kasayı yeniden dolduracağım. Çünkü ben devlet nasıl yönetilir onu bliyorum. O nedenle İnşallah başbakanlığımda onlara, ‘Devlet nasıl yönetilir’ kursu açacağım, hepsini kursa alacağım.
Devlet kinle yönetilmez, öfkeyle, önyargıyla yönetilmez. Devlet akılla ve mantıkla yönetilir, liyakatla, bilgi-birikimle yönetilir. Devlet vatandaşları arasında ayrım yapmaz, herkesi kucaklar. 4 yıl yetki verin hiçbir vatandaşımı ötekişetirmeyeceğim, oy versin vermesin, bütün Türkye’yi kucaklayacağım.”