Hesap vereceksiniz. Yıllarca dizinin dibinde yattığınız, elini, eteğini öptüğünüz, akçeli işlerinde önayak olduğunuz bir yobazın, bir cumhuriyet düşmanının kirliliklerinin, bilerek birebir ortak oldunuz.
Darbeyle adam gibi yüzleşmelisiniz
Hesap vereceksiniz. Yıllarca dizinin dibinde yattığınız, elini, eteğini öptüğünüz, akçeli işlerinde önayak olduğunuz bir yobazın, bir cumhuriyet düşmanının kirliliklerinin, bilerek birebir ortak oldunuz. Koskocaman adamlarsınız, bu ülkenin havasını soludunuz, yıkmaya kalkıştığınız Atatürk cumhuriyetinin bütün nimetlerinden yararlandınız, halkımızın verdiği vergilerle ve hırsızlıklarla ele geçirdiğiniz paralarla çatlayıp patlayıncaya kadar yediniz.
Bugün suçlu arayanlar, dün FETÖ’nün dizinin dibinde oturanlar ve FETÖ hareketine hizmette kusur etmeyenlerdir. Darbeyle yüzleşecekseniz adam gibi yüzleşmelisiniz. Kimler o kadroları kurdu, bu kişileri, bu vatan hainlerini, vali, kaymakam, savcı, hakim kim yaptı? bir yerlere emniyet müdürü kim yaptı?.biz bunları biliyoruz, sizlerde biliyorsunuz. Gereğini yapmıyorsanız darbelerle yüzleşme konusunda ya korkuyorsunuz yada birilerini koruyorsunuz.
Geleceğimizi ama öyle, ama böyle seçtiğiniz iktidarlarla, verdiğiniz oylarla, kurduğunuz baskılarla elimizden altınız, Kaderci oldunuz, kaderimiz oldunuz. Şimdilerde ise ne müptezeller olduğunuzu gizlemek uğruna televizyonlarda Atatürkçü, vatansever, birazda samimi Müslüman ve mümin olduğunuzu anlatmak istiyorsunuz. Size kim inanır? Bizler sizleri çok eski tanıyor ve biliyoruz. Sizlerin nasıl birer “FİRAVUN” olduğunuzu biliyoruz. İşlediğiniz günahların, yediğiniz haram lokmaların hesabını vermeden, Öyle usulen kınamakla, ezbere lanetler okuyarak kurtulamazsınız. Sizler ve sizlere imkanlar sağlayan kim varsa… Hesap vereceksiniz.
Hadi bu cemaat içine girenler cahil, okumamış sürüler. Peki ya milyonlara hitap eden o ulusal kanalların spikerleri, büyük büyük gazetelerin köşe yazarları, üniversite diploması alan “yavşaklar” sizler de mi okumadınız, sizler de mi hala cahilsiniz. Diyeceksiniz ki, her okuyan insan olamaz, adam olamaz, diyemiyorsunuz, bakın ben diyorum “kravatlı devlet düşmanları, eli kalem tutan, dili mürekkep yalayan “YOBAZ” sürüleri, ABD beslemeleri CİA ajanları Söylemlerinizle MELEK, eylemlerinizle canavar, faşist, ırz düşmanı, birer sapık insan müsveddesisiniz. İnsanların bilinçaltına faşistlik tohumları, gericilik fideleri ektiniz, yeşeren bu tohumların hasat zamanında elma olmasını bekliyordunuz, ama gördünüz mü? Bu tohumlar “HIYAR” olarak yeşerdiler.
Bu cumhuriyetin, bu toplumun insanı olmayı öğreneceksiniz. Kindar ve dindarlıktan vazgeçerek, laik cumhuriyete sadakatle bağlanmayı öğreneceksiniz. Atatürk düşmanlığı, cumhuriyet saygısızlığı, din tüccarlığı hepinizi tarihin çöplüğüne gömecektir. Sahi “Ne istediniz de vermediler size” Biraz adam olun, insanı olun ve bunları da konuşun. İnsanları kategorilere ayırmadan, dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan bu toprakların barışına kan düşürmeyin
.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2012 yılında “bu sıla, bu hasret bitsin” diyerek hoca efendisini Türkiye’ye davet ediyor Başbakan Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ve daha nice AKP'liler hoş görünün diyalogun barışın simgesi değerli büyüğümüz bu işin değerli mimarı Fetullah gülen hocamıza sonsuz teşekkürler ederiz” diyerek açıklamalar yapıyordular.
Bozdağ “ Fetullah gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir, bilge bir insandır bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor” her şeyi açık devletin denetimi ve gözetimi altında yapıyor. Siz bu insana çete diye hitap ederseniz haksızlık yaparsınız” diyerek FETÖ’ya hizmet etmiş olmanın gururunu yaşıyordu. “Şimdi bu kişiden adalet bekliyoruz”. HESAP VERCEKSİNİZ.
Ben sizin yargının önüne çıkacağınıza ve bu halka hesap vereceğinize inanmıyorum. Muhalefetin anası ve danası size çok inanıyor… Kılıçdaroğlu yanıldığını anlamış olacak ki bağırmaya başladı. Bakın Ana muhalefetin cesur yüreği Kamer genç “ ben laik, demokratik cumhuriyeti koruyacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ettim, sizde ayni yemini ettiniz. Ama bir cemaat mensubuna her gün methiyeler yapıyorsunuz, yemininize sadık kalmıyorsunuz. Bu adam kimdir bunu tartışalım” diyerek meclis kürsüsünden haykırdığında AKP’lilerin topluca saldırısına maruz kaldığını görmüştük.
Darbe fırsatçılığı yapan Erdoğan’ın, laiklik, demokrasi ve cumhuriyet sevgisi olmadığı net bir şekilde beli, aynı Erdoğan, kendine biat etmeyenleri de fazla sevdiği söylenemez. Erdoğan, Cemaat’i “tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet” diyerek isimlendirdi.
Erdoğan’a güvenmek isterdik ama bu söylem ve eylemlerden sonra güvenmek, inanmak enayilik olur herhalde….bakın Erdoğan böyle söylemiş, böyle azarlamış bu toplumu…”1997 hem laik hem Müslüman olunmaz. 1997 demokrasi amaç mı olacak araç mı olacak. 14 Ocak 2000 terörist başına sayın şehitlere kelle dedi. 2005 TBMM ulus devleti kabullenmedi. Askerlik yan gelip yatma yeri değil. 2006 teröre destek sağlayan Yasın El Kadı’ya kefil oldu. 2006 Çiftçiye ananı al git dedi. 2006 Senin çocuğun işsiz kalsın 2007 cumhuriyete sahip çıkanlara bindirilmiş kıta dedi. Geziye katılanlara terörist, Vandalist, vatan haini dedi. Madenlerde ölenlere “bu işin FITRATINDA” var dedi. Gezide ölen insanlara, Annelere, babalara olmadık küfürler, hakaretler yaptı.
Ben inanmıyorum ya siz…