Darbeyi kazdıkça FETÖ çıkıyor AKP çıkıyor

Darbeyi kazdıkça FETÖ çıkıyor AKP çıkıyor
Bu coğrafya, aciz içinde olan bir iktidar ve üyelerine teslim edilmeyecek kadar önemlidir. Bu kadim topraklarda özgür düşünemeyecek, hakça bölüşemeyecek miyiz? Haksız olmalarına rağmen ezenlerin haklı olduğu bu topraklarda, ezilen ve dışlanan gerçek yurt severler oluyor. Çok farklı görüşün ve farklı inançların, farklı halkın yaşadığı bu topraklarda her zaman kardeşlik özlemi yaşadık, hep özgürlüklerimizin kısıtlanmasından dert yandık.
Birilerinin bir gecede zengin olmalarını, sığ sularda, açık denizlerde gemilerini yüzdürdüğünü,  büyük bir kesimin ise insan gibi yaşamaktan mahrum bırakıldığını gördük.
Her seferinde en ağır bedeller ödememize rağmen bu çarpıklıklara yılmadan, usanmadan korkmadan karşı durduk.
 
Muhalefet senelerden beri her ortamda her fırsatta gücü nispetinde, iktidara seslenerek gelecek olan tehlikeyi haber vermişti. Ülkenin karanlığa gittiğini geleceğin çok kötü olacağını bazen nezaketle bazen hakaret dolu sözlerle iktidar sahiplerine ifade ettiler. Muhalefetin her uyarısının geri dönüşü “kinayeli” oldu ve Atatürk’ün, İnönü’nün “iki ayyaşlığına” kadar işi götürerek kafa buldular. Cumhuriyetin ütün değerlerinin altına dinamit koydular. Kokusu 15 Temmuzda çıktı, şimdi etrafa çok kötü kokular yayıldı.
 
15 Temmuz zifiri karanlık bir geceydi. Önce kaos oldu, sonrasında ise “milli mutabakat” ve “kacak saray” ambargosu delindi. Sonrası ise Yenikapı birlikteliği ile günahların tel tel döküldüğü itiraf nameler okundu. Esasen hesap verecek olanların tekrar su yüzüne çıkarak “Aklanıp, Paklanıp” halkın huzurunda Aslan kesilmesi ise kanıma dokunmadı değil.  Sokaklara dökülen uyumuş ve uyutulmuş kitleler vatan milletten çok AKP saltanatının yıkılmasından korktular.“gerici, yobaz “FETÖ” darbecilerinin yanına muhalefetinde yama yapılmasını arzular gibiydiler

FETÖ’nun ve AKP’nin günahlarına ortak arayanlar oldu, Ergenekon balyoz 17/25 Aralık, buna benzer birçok olayın hesabı kapanacak gibi gözüküyor.
 
Halen daha yapılan darbenin: Cumhuriyetimize, demokrasimize yapılan bir saldırı ve alçaklık olduğunu kavrayamayanlar bile var…
Bu zeminin hazırlanmasının uzun seneler öncesinden başladığını ve kimlerle kimlerin kol kola olduklarını, kimler tarafından beslendiklerini, hangi arpalıktan yemlendiklerini herkes biliyor.
Yıllarca darbecilerle ayni aşı, aynı masaların etrafında pişirerek yiyenleri ve aynı havayı soluyanları kamuoyunca deşifre edildiğini biliyoruz.
Aslında her şeyde aleni yapıldı, yapılanları kimse gizlemeye çalışamasın. Darbe girişimcileri hesap verecek, ama bu kişilerle ortaklık yapanların hesap vermesi gerekmez mi?
 
Çünkü bu yollarda “Beraber Yürüdüler ve Beraber Yürüttüler”.
 
AKP yolları arşınlarken zikzaklar yaptı. Muhalefetin uyarılarına rağmen, olayların bu dereceye geleceğini nasıl fark edemediler.
 
Din iman edebiyatı yaparak üzerimize gaz bombaları, tazyikli sular ve orantısız güç kullanarak, Gencecik çocukların ölümlerine ve uzuvlarını kaybetmelerine sebep olanlardan hesap sormayalım mı? Birileri bazen savcı, bazen ise din adamlığına soyundular. Kimlikler üzerinden ayrıştırarak laik cumhuriyete ve hukuka en büyük kötülüğü yaptılar. O dönemin Aslanları  “süt dökmüş kedi” misali çareyi
Atatürk ve cumhuriyetin varlığında aradılar.
 
-“Hem Rabbimize, hem milletimize verecek hesap olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin!..”  diyerek kandırılmışlığın farkına varanların özürü kabul değil...
Bu yakarışın adalete güvenin sarsılmasıdır.
 
-Bekleyip göreceğiz,
 
Bakınız, darbe girişiminin baş sorumlusu diye yakalananlar ve yakalanması için uğraşılanlar, rütbeli ve rütbesiz kim varsa, AKP’nin, ya kurucu üyesi veya uzun yıllar milletvekilliği yapmış genel başkan yardımcısı, il ve ilce başkanlığı yapmış kişiler olduğunu görüyoruz.” Ne istetilirde vermedik” sözü irdelenmeli. Ya “alnı secdeye gidenlerden bize zarar gelmez” sözüne ne diyelim. Bu sözleri söyleyenler ve söyletenler “Sütten çıkmış AK kaşık” yani sözün özü, Darbeyi kazdıkça FETÖ çıkıyor AKP çıkıyor
 
Bakın bir arkadaşımız şöyle yazmış ve yazmamı istemiş, “Bir şeyi merak ediyorum. Eski İstanbul valisi Hüseyin Avni mutlu ve benzeri durumdakiler silahlı terör örgütü üyeliğinden tutuklandıysa, onları göreve getirenler niçin dışarıda ve ülke yönetiminde? Onların da tutuklanması gerekmez mi? bir iki kişi olsa tamam. Binlerce teröristi işe alanlar ve terfi ettirenler niçin dışarıda. Anayasa mahkemesi üyeliğine hile yapılarak getirilen ve şimdi tutuklanan kişiyi oralara getirenler yaylada ak koyunları mı bekliyordu? Birileri bizi de kendileri gibi avanak mı sanıyor. Hiçte gülesim yoktu”.
 
CHP’nin genel başkanı ve muhalefetin liderlerine söyleyeceklerimiz ve yazacaklarımız var elbette. Kacak saraydan, Yenikapı’ya uzanan yolun Onuncu yıl marşı ile değilde Mehter marşı ile alana girmenin, ne getirdiğini ne götürdüğünü yazacağız… Ama biraz bekleyin.  Darbeyi kazdıkça FETÖ çıkıyor AKP çıkıyor.



Orjinal Habere Git