Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, 1 Ağustosta başlayacak olan 2014–2015 yılı Kamu Görevlileri Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesi, 84 madde ve toplam 124 adetten oluşan taleplerin
DES Toplu Sözleşme Taleplerini Açıkladı!
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, 1 Ağustosta başlayacak olan 2014–2015 yılı Kamu Görevlileri Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesi, 84 madde ve toplam 124 adetten oluşan taleplerini sendika Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
Memurların yarıya yakınının eğitim işkolunda çalıştığını, 800 bini milli eğitimde, 200 bini üniversitelerde olmak üzere toplamda 1 milyondan fazla eğitim çalışanının bulunduğunu aktaran DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, “İzlenen yanlış ve ayrımcı ücret politikaları nedeniyle eğitimciler diğer kamu çalışanları arasında en düşük ücret alan grup haline getirilmiştir. Geçen yılki Toplu Sözleşme sürecinde ek ödeme ve çeşitli iyileştirme haklarından yoksun bırakılan eğitimciler kendilerini üvey evlat olarak görmektedirler.
Bu nedenle, Devlet Personel Başkanlığı’na ilettiğimiz, 84 madde ve toplam 124 adetten oluşan taleplerimizi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ile Gençlik Spor Bakanı Suat Kılıç’a da gönderdik. Eğitim çalışanları Ak Parti döneminde özellikle mali haklarında yerinde saydılar. Hükümetin eğitim alanındaki başarısızlığının nedenlerinden biriside bu negatif ayrımcı politikalarıdır. Hükümet eğitimcilere borçludur ve bu Toplu Sözleşme sürecinde birikmiş borcunu ödemelidir. Yıllardır ötelenen, önemsenmeyen, değer verilmeyen, taleplerine karşı dudak bükülen eğitim çalışanlarına hakkı verilmez ise hükümet hakkında da hayırlı olmaz” diye konuştu.
2014 yılı İçin yüzde 15+15, 2015 Yılı İçin yüzde 12+12 ve 250 TL taban aylığı zammı istediklerini kaydeden DES Başkanı Gürkan Avcı, sendikaları tarafından hazırlanan ve eğitimcilerin mali, mesleki, özlük ve demokratik talepleriyle ilgili şu hususları sıraladı;
Çağdaş, katılımcı ve demokratik bir Türk siyaseti için eğitim çalışanlarına siyaset hakkı verilmelidir. Kamu işçisine tanınan siyasete katılma, siyasi partilere üye olma, mesai saatleri dışında siyaset yapma hakkı kamu görevlilerine de tanınmalıdır.
Sağlıklı, verimli ve demokratik bir çalışma hayatı için eğitim çalışanlarına grev hakkı verilmelidir.
Antidemokratik ve çağdışı bir anlayışla hazırlanan mevcut Kamu Çalışanları Sendika yasası ve özellikle Toplu Görüşmeleri düzenleyen maddeler İLO ölçütlerinde ve demokratik kriterler doğrultusunda yeniden yapılmalıdır.
Darbe mirası mevcut kıyafet yönetmeliği demokratikleştirilmeli, kılık-kıyafet kapsamlı yasaklara son verilmelidir.
Kamu çalışanları arasındaki ücret adaleti ve dengesini kurmak için bu toplu görüşmede öğretmenlere ve öğretim elemanlarına bin 125 TL, şef, memur ve hizmetlilere ise 975 TL ek ödeme verilmesi şarttır.
Öğretmenlere verilen eğitim yılına hazırlık ödeneğinin bir maaş tutarına çıkartılmasını ve tüm eğitim çalışanlarına verilmesini istiyoruz.
Komik seviyelerde bulunan mevcut ek ders ücretleri iki kat artırılmalıdır.
Kamuda nöbet ücreti almayan tek memur öğretmenlerdir. Öğretmenlere ders saati ücreti karşılığı nöbet ücreti verilmesini istiyoruz.
Öğretmenlerin ek göstergelerinin 3 bin 600’e çıkarılması olmazsa olmazımızdır.
Ek gösterge uygulamasındaki adaletsizlikler giderilerek eğitim çalışanları arasındaki iş verimi ve iş barışı sağlanmalıdır.
Asker öğretmenlik yapanların süre mağduriyetleri giderilmelidir.
Bakanlık denetçilerine ödenen tazminatlar, sosyal ve mali haklar il eğitim denetmen ve yardımcılarına da verilmelidir.
Yüksek lisans ve doktora yapmış olan eğitim öğretim sınıfındaki personelin ek ders ücret oranları iki kat artırılmalıdır.
Öğretmenlikte kariyer sistemi nesnel, objektif ve adaletli bir şekilde tekrar oluşturulmalı ve ivedilikle hayata geçirilmelidir.
İLKSAN üyelik ve ödeme sistemi demokratik ve adil bir anlayışla yeniden tanzim edilmelidir.
Sendikamızın kazanımlarından birisi olan 18. Milli Eğitim Şura kararlarından “Her 24 Kasım Öğretmenler Gününde tüm eğitimcilere bir maaş ikramiye verilmesi’ maddesinin bu yıl hayata geçirilmesini istiyoruz.
Ve yine sendikamızın kazanımlarından 18. Milli Eğitim Şura kararları olan; 1- Zihinsel, işitme ve görme engelliler öğretmenlerine özgü olarak yıpranma payıyla ilgili bir düzenleme yapılmalıdır.
2- Eğitim ordusunun gizli kahramanları olan hizmetli, şoför, bekçi, hademe, memur ve şeflerden oluşan eğitim çalışanlarına da Eğitim Öğretim Tazminatının verilmesi ve tayin, terfi ve görevde yükselme sistemlerinin adaletli ve objektif kriterlere göre yeniden belirlenmesi.
3- Eğitim sisteminin önemli sorunlarından birisi olan okul müdürlüğü yöneticiliğinin genel idari hizmetler sınıfı içine alınması.
4- Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların eğitimi ve istihdamına dönük özel eğitim programları uygulayan Çağdaş Enderun okullarının açılması ve bu okullara dönük nitelikli eğitim personelinin yetiştirilmesi.
5- Birçok bağımsız ve onurlu ülkede olduğu gibi Türkiye’de de yabancı dilde eğitimin yasaklanarak eğitimin tüm basamaklarında eğitimin Türkçe yapılması.
Okul yöneticilerinin 6 saat derse girme zorunluluğunun kaldırılması yahut 3 saate indirilmesini istiyoruz.
Derse hazırlık planı karşılığı 10 saatte 1 saat olarak verilen ilave ek dersin 5 saatte 1 saat olarak düzenlenmesini istiyoruz.
Pansiyonlu okullarda gece nöbeti ücretlerinin 8 saate çıkarılmasını istiyoruz.
İkili eğitim yapan okul yöneticilerine fazla mesailerine karşılık haftalık 2 saat olarak ödenen ek ders ücretinin 5 saate çıkarılmasını talep ediyoruz.
Eş ve çocuk yardımının iki kat artırılmasını ve emeklilerin de bu yardımdan faydalandırılmasını istiyoruz.
Eğitim çalışanlarının aile birlik ve bütünlüğünün korunması hayati derecede dikkate alınmalı, eş durumu, sağlık ve öğrenim özrü önündeki antidemokratik engeller kaldırılmalıdır.
Devlet memurlarına ek iş yapma hakkıyla ilgili demokratik ve gerçekçi düzenlemeler yapılmalıdır.
Sınav komisyon üyeliği ve sınav gözcülüğü görevlerinde her görev için 6 saate ek ders ücreti ödenmesi gerekmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca yapılan merkezi sistem sınavlarında görev alanlara en düşük 100 TL olacak şekilde görev ücretinin ödenmesi gerekmektedir.
Okulların türlerine bakılmaksızın eğitim kurumu müdürlerine haftada 30 saat, müdür başyardımcılarına haftada 28 saat, müdür yardımcılarına haftada 25 saat, müdür yetkili öğretmenlere haftada 10 saat et ders ücreti ödenmesini istiyoruz.
Emeklilik yaşı düşürülmelidir.
Öğretmen ve eğitim çalışanlarından alınan yüksek vergi oranları düşürülmelidir.
Eğitimcilerin ek ödeme oranları 75 puan artırılmalıdır.
Emekli ikramiyesinin ödenmesi için öngörülen 30 yıllık süre 25 yıla indirilmelidir.
Köy, mezra ve kalkınmada öncelikli bölgelerde görev yapan eğitimciler için ek ödeme ve özel hizmet tazminatı adı altında ücret verilmelidir.
Başta İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler olmak üzere, eğitim çalışanlarına kira ve yakacak yardımı yapılmalıdır.
Yurtdışında görev yapan eğitim çalışanlarına da kira bedeli ödenmeli; bakmakla yükümlü oldukları kimselerin görevlendirildikleri süre boyunca yurt dışı gidiş-geliş masraflarıyla vize ve sair muamele masrafları, bakanlıkça karşılanmalıdır.
Yükseköğretim kurum ve kuruluşları ile üst kuruluşlarda, Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı tüm kurum ve kuruluşlar ila Kredi Yurtlar dahil tüm eğitim kurum ve kuruluşlarında görev alan öğretim çalışanları hakkında sicil uygulaması kaldırılmalıdır.
Öğretmenlerin ders dışı çalışmaları, etkinlikleri fazla mesai ücreti adı altında ücretlendirilmelidir.
Eğitim iş kolunda çalışan Yardımcı Hizmetliler Sınıfının özlük haklarında düzenleme yapılmalı, tayin, terfi ve görevde yükselmeler başta olmak üzere mesleki yıpranmaları dikkate alınmalı, demokratikleştirilmelidir.
Yardımcı Hizmetler sınıfındaki eğitim çalışanları genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir.
Yardımcı hizmetler ve Genel idare hizmetleri sınıfında çalışan eğitim çalışanlarına yükselebilecekleri derecelerin kadrosu verilmelidir.
Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumunda görev yapan eğitim çalışanlarının ikramiyelerinin ödenmesine tekrar devam edilmelidir.
Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumunda görev yapan eğitim çalışanlarının tayin, terfi ve görevde yükselmelerine dönük uygulamalar liyakata dayalı, objektif ve hakkaniyetli bir hale getirilmelidir.
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü koruma ve güvenlik görevlisi kadrolarına alınmış ve halen kurumda çalışan personel, Genel İdari Hizmetler Sınıfında tanımlanan yurt yönetim memurluğu kadrolarına atanmalıdırlar.
Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerinde, Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliği eki (I) ve (II) sayılı Cetvellerde yer alan kadrolara görevlendirilenlere de kadrolarının bulunduğu hizmet sınıfına bakılmaksızın, nakdi olarak yapılan giyim yardımı ödenmelidir.
Öğretmen ve eğitim çalışanlarına dönük şiddeti önlemek adına güvenliği sağlayıcı tedbirler alınmalı, okul ve üniversitelerimiz güvenli hale getirilmelidir.
Mobbing uygulamasına maruz kalan eğitim çalışanları için yasal ve psikolojik destekler AB standartlarına taşınmalıdır.
Eğitim kurumlarımızdaki çalışma şart ve ortamları İLO ölçütlerine göre düzenlenmelidir.
Öğretmen ve eğitim çalışanlarının yer değiştirme, öğrenim özrü, sağlık özrü, eş durumu tayini vb. konularındaki yasal düzenlemeler objektif, hakkaniyetli ve adaletli bir standarda getirilmeli, eğitimde torpil, adam kayırma ve iltimasa son verilmelidir.
Eğitimde iş güvenliği hayati derecede önemlidir. Öğretmenlikte ücretli, sözleşmeli gibi adlarla istihdam politikalarına son verilmeli 4/B – 4/C statüsündeki tüm öğretmen ve eğitimcilerin kadrolu olarak istihdamı sağlanmalıdır.
Öğretmen ve yardımcı personel açığı had safhadadır. Atanamayan öğretmenlerle ilgili gerçekçi ve hakkaniyetli bir yol haritası hazırlanmalıdır.
Üniversitelerde çalışan 657 sayılı kanuna tabi eğitim çalışanlarına da geliştirme ödeneği verilmelidir.
Üniversitelerde görev yapan akademik ve idari kadrodaki eğitim çalışanlarının başta mali olmak üzere özlük ve mesleki hak standartları AB kriterleri ölçütünce geliştirilmelidir.
Yükseköğretim personeline ödenmekte olan üniversite ödeneği adaletli bir şekilde tanzim edilerek yükseltilmelidir.
Üniversitelerde ek ders ücretlerinin belirlenmesinde kullanılan unvan göstergesi rakamı; profesör kadrosunda bulunanlar için 450, doçent kadrosunda bulunanlar için 375, yardımcı doçent kadrosunda bulunanlar için 300 ve öğretim görevlisi ve okutman kadrolarında bulunanlar için 240 olarak uygulanmalı; ek ders ücretleri, damga vergisi dâhil herhangi bir vergiye tabi tutulmamalıdır.
Eğitim kurumlarında üretilen mal ve hizmetlerden elde edilen döner sermaye gelirlerine katkısı olan eğitim çalışanlarının tümüne; 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinde öngörülen ek ödeme matrahının %100’ü oranında döner sermaye katkı payı ödenmeli ve vergiden muaf tutulmalıdır.
Yükseköğretim kurum ve kuruluşları ile üst kuruluşları ve bağlı birimlerinde çalışan eğitim çalışanlarının görevlendirmeleri, sebep, süre, maksat yönünden geçerli fiili ve hukuki gerekçelere ve adalet ilkelerine dayalı olarak gerçekleştirilmelidir.
Yükseköğretim kurumlarındaki Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanı, Fakülte Sekreteri, Yüksek Okul Sekreteri, Enstitü Sekreteri ve Şube Müdürü kadrolarına yapılacak atamalarda liyakata, hak ve adalete matuf ilkeler çerçevesinde atamalar yapılmalı, kadrolaşma ve iltimas önlenmeli bu yönde yasal mevzuat oluşturulmalıdır.
Yükseköğretim kurumlarında Yardımcı Hizmetler (YH) sınıfındaki personelin hizmet sınıfı Genel İdare Hizmetleri (GH) olarak uygulanmalı, özlük ve mali hakları geliştirilerek atama ve terfi sistemleri demokratikleştirilmelidir.
Yükseköğretim kurumlarında görev yapan ve teknik hizmetler sınıfında yer almalarına rağmen kadroları ve unvanları ihdas edilmeyen personelin mağduriyeti biran evvel giderilmelidir.
Araştırma görevlileri 1. dereceye yükseltilmelidir.
Özel hizmet tazminatında yaşanan adaletsizlikler giderilmelidir.
2005 yılından sonra göreve başlayan/başlayacak eğitim çalışanlarına bir derece verilmelidir.
2005 yılından sonra uygulanan disiplin cezalarının affına ilişkin düzenleme yapılmalıdır.
Eğitim çalışanları tüm kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı sosyal tesislerden indirimli yararlandırılmalıdır.
Toplu sözleşmede belirlenecek zam ve oranların gerçekleşen enflasyon oranı yanı sıra milli gelirdeki artış ve ülkenin büyüme oranını da kapsaması gerekmektedir.
Kıdem Aylığı katsayısı 1,53'ten 9.15'e çıkartılmalıdır.
4-C'li geçici personel statüsündeki eğitim çalışanları kadroya geçirilmelidir.
Fazla mesai ile ilgili haksızlık ve mağduriyetler giderilmelidir.
Taban aylığına 250 TL zam verilmelidir.
Sözleşme ücreti tavanı 4 bin 28 TL'den 6 bin 500 TL'ye çıkarılmalıdır.
Emekli olmuş eğitimcilere de maaş aldıkları banka tarafından promosyon ödemesine dönük yasal mevzuat çıkarılmalıdır.
Doğum yardımı bin 500 TL'ye çıkarılmalıdır.
Ölüm yardımı memurun kendisi için 5 bin TL’ye eşi ve çocukları için ise 4 bin TL'ye yükseltilmelidir.
Evlenme Yardımı 5 bin TL’ye çıkarılmalıdır.
Kurumca ulaşım - servis hizmetlerinden faydalanamayan eğitim çalışanlarına günlük 8 TL ulaşım yardımı yapılmalıdır.
Yemek hizmeti sunulmayan eğitim kurumlarında görev yapan eğitim çalışanlarına günlük 9 TL yemek yardımı yapılmalıdır.
Giyecek yardımı 2014 yılı için 150 TL ve 2015 yılı için 200 TL olarak tahsis edilmelidir.
Ayrım yapmaksızın bütün eğitim çalışanlarına 2014 yılı için 90 ve 2015 yılı için 100 TL harcırah verilmelidir.
Emeklilikte ödenen tazminat bin 500 TL'ye yükseltilmelidir.
Yan ödeme katsayısı ve gösterge rakamları yüzde 50 arttırılmak suretiyle 0,03652 olmalıdır.
Vatani görevini yapan yahut doğum yapan ve bu münasebetle ücretsiz izne ayrılan eğitim çalışanlarının sosyal güvenlik primleri kurumları tarafından yatırılmaya devam edilmelidir.
Eğitim çalışanlarının maaşının yıllık toplam tutarı dikkate alınarak gelir vergisi tarifesinde makul ve adaletli yeni düzenlemelere gidilmelidir.
Ek ödemeden sosyal güvenlik primi kesintisi yapılmasını ve ödemenin emekli maaşının belirlenmesinde dikkate alınmasını istiyoruz.
Maaşları oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm ödemeler emekli keseneğine dâhil edilerek, emekli eğitim çalışanlarının mağduriyetleri bir nebze de olsa giderilmelidir.