Cumhuriyeti ve Atatürk'ü Hiç Sevmediniz!

Cumhuriyeti ve Atatürk

Diyarbakır- Lice’de bayrağımızın indirilmesi halkımızı sokaklara döktü, adeta yer yerinden oynadı. Bazı Siyasilerimiz, özellikle Başbakan ve Bahçeli, bayrağı indirenin cezasını kendi yöntemlerine göre k

Cumhuriyeti ve Atatürk’ü Hiç Sevmediniz!
Diyarbakır- Lice’de bayrağımızın indirilmesi halkımızı sokaklara döktü, adeta yer yerinden oynadı. Bazı Siyasilerimiz, özellikle Başbakan ve Bahçeli, bayrağı indirenin cezasını kendi yöntemlerine göre kesilmesi konusunda sözler sarf ettiler. Hâlbuki devletimiz anayasal hukuk devletidir. Kanun devleti değildir. Polis devleti ise hiç değildir. Suç işleyenleri cezalandırmak bireylerin değil yargının işi olmalıdır.
 
Bayrağın indirilmesini bu toprağın insani asla kabullenmez.  Suçtur, vicdansızlıktır, ülke insanına hakarettir. Çünkü ülke insanımız için bayrak namustur, bayrak onurdur. Bu bayrak uğruna ecdadımız bedeller ödemişler. Onların bizlere emaneti olan, bayrağımıza ve topraklarımıza ihanet içinde olan ve saygısızlık yapanlara yazıklar olsun, haram olsun.
 
Başbakan “ Bayrağı indirenleri orada indirecektiniz” diyerek kendisine yakışan sözü söylerken ben şahsen şaşırmadım. Suçlu ise başbakana göre görevli komutanlar ve askerlerdi. Suçlu ne Ergenekoncular ne PKK’lılar nede paralelcilerdi.
 
Başbakan ve etrafındakiler bırakın bayrağı sevmeyi, Cumhuriyeti ve Atatürk’ü oldum olası hiç sevmediler. İktidar oldukları günden bugüne bu sevgisizliklerine defalarca şahit olduk. Evine bayrak asanları, Ergenekoncu ilan ederken, Atatürk büstlerini büyük ortakları ABD’nin duyduğu rahatsızlıktan dolayı kaldırmak için uğraş vermişlerdir. TC’ yi kaldırmak için talimatlar veren bu iktidar, bazen de PKK ile anlaşarak “ Ne Mutlu Türküm” yazılarına devlet sansürü getirerek ulus devlet olmayı içlerine sindirememiştir.
 
Tayyib bu, Adamı çıldırtır. Önce anlı şanlı ortakları iktidarlarının var oluş sebebi olan büyük Alim Fetullah’ı paralelci diyerek dışladı. Hemen yerine zaman geçirmeden yeni ortak bir ortak buldu. İmralı’ya elçiler göndererek, büyük lider Öcalan la protokoller imzalayarak ülke insanına mutlu yarınların sinyalini verdi. Yol haritaları ise Oslo’da İmralı’da bugünler için titizlikle hazırlandı. Teröre, teröriste saygıda kusur işlenmemesine karar verilerek protokol hazırlandığı bizleri yanıltmadı.
 
Kısa sürede yeni ortakları ile de arası açılan Tayip çıldırtmaya devam ediyor. Ancak PKK’lılarda azıcık delikanlılık varsa! Azıcık yürek varsa kurdukları ortaklık şartlarını bu topluma net bir şekilde anlatmalılar. Hangi şartlarda neyin pazarlığını yaptılar, hangi sözler verildi. Bizde o zaman, kimin kimi kandırdığını görebilelim.  Tüm bu yapılanlar, verilen tavizler ülke geleceği veya barış için değil! Cumhurun başı olmak için, iktidarlarının ayakta durması için. Vatan millet bunların umurunda değil…
 
Başbakan ne zaman kavga yaparsa, ne zaman birilerine hakaretler yaparsa inanınki oyları artıyor. Bunu da anlamak mümkün değil. Başbakana ve bakanlara göre, Gezide eline Türk bayrağı alanlar darbeci oluyor. Vatanı satanlar, yeşili, doğayı katledenler yurttaş oluyor. ÖYLE Mİ?
 
Tayip’in en çok kızdığı, Bayrağı bayrak yapanlardır… Çünkü Onlar emperyalizme onlar işgalcilere karşı mücadele vererek bağımsızlığımızı kazandılar. Onlar Sevri YIRTTILAR Lozan’ı yaptılar, sömürüye, işgale karşı geldiler. Onlar canlarını ve kanlarını bu vatan toprakları için, bu bayrak için seve seve verdiler. Şimdilerde ise onların kazanımları ile servet yapanlar, bari ihanet etmeyin.
 
HES’ ler yolu ile sularımızı Siyonistlere, maden bahanesi ile topraklarımızı emperyalistlere peşkeş çektiler. İnanınki; bu toprakları canları bahasına savunan ve bu vatanın bağımsızlığı için şehit düşenler yaşasaydı yüzünüze tükürürlerdi…