33D Esenler - Mecidiyeköy hattının hizmete başladığı duyurularına rağmen vatandaş böyle bir hattın olmadığını iddia ediyor. Bu konuya ilişkin gazetemize gelen bir e-mail’i okuyucular ile paylaşıyoruz;
Çorbanın Tadı Tuzu Kalmadı, 33D Esenler - Mecidiyeköy Gecikti!
“33D Esenler - Mecidiyeköy hattının hizmete başladığı duyurularına rağmen vatandaş böyle bir hattın olmadığını iddia ediyor. Bu konuya ilişkin Okan Kayar adlı okuyucumuz gazetemize bir e-mail gönderdi.
Okurun e-maili:
“33D Esenler - Mecidiyeköy İETT otobüs hattı Deprem Parkı mevkiinde hizmet vermeye başladı” diye, “Rabia” meydanında(özgürlük meydanıydı hani) kendilerini kalkındıran, kendi sermayelerine hizmet eden reklam tabelalarında bangır bangır insanların kulaklarını sağır edercesine bağırdılar. İnsanları kandırmayı yine başardılar(en azından öyle zannediyorlar).
Mecidiyeköy, Levent ve Maslakile birlikte Kâğıthane-Şişli-Beşiktaş üçgenindeki en büyük merkezdir. Mecidiyeköy de Maslak ve Levent gibi bir iş ve finans merkezidir. Yani ekonominin bel kemiğidir, dolayısıyla iş gücünün fazlaca hakim olduğu ve dolayısıyla insan trafiğinin de olduğundan fazla olacağı kuvvetle muhtemeldir. Hal böyleyken neden 7 adet otobüs hattı olan bir seferde herhangi bir önlem alınmamıştır ve insanlar duraklarda saatlerce otobüs beklemektedir. Üstelik beklediği halde binememektedir.
AKP’nin en gözde semti, oy hazinesi olan Esenler’e neden bu denli acımasızca davranır merak konusu. Merak edilmeyen bir şey var ki, “ İmam hatip lisesi” öğrencilerine olduğundan fazla cömert davranılması. Körüklü otobüslerle imam hatip liseliler ferah ferah öğrenim gördükleri alanlara hiç sıkıntıya girmeden ulaşırken; emekçi halk, işçi, üniversitede okuyan ve zorluklarla okuluna gitmeye çalışan öğrenci, parasızlıktan geçinemeyen memur ağzına kadar dolu olan otobüslere, kavga dövüş binmesi ve kapının kapanacağı yere kadar tek ayağı dışarıda gitmesine sebep olan günah nedir?
Onlar yukarının dostu da, diğerleri düşmanı mı?
Halkın eleştirilerine, imzalarına, taleplerine kulak asmayan Esenler Belediyesi, halkın güvenilir ve rahat bir ulaşım hakkının gasp edilmesine karşılık, demiryolu inşa ettiğini ve bunu genişleteceğini, çalışmaları yapacağını bir marifet misali her yerde amaçsızca reklamlarını yapmaktadır.
1950’lerden bugüne kadar Türkiye’nin sağ konseptli siyasi partilerinin ulaşım politikasıyla ilgili sağlıksız sloganı “demiryolu komünist işidir” değil miydi? Bu anlayış yüzünden çok önemli kayıplar ve alt yapı sorunları birbirini doğurmuştur. En önemli sonucu da bu yazıda da dert yakınılan, aslında genel olarak ulaşım sorunu. Ulaşımın bu denli sorunlu olması, altında yatan siyasi neden olarak gözlemlenecek olursa, istenilen yere rahat ulaşılmasını engellemek ve ulaşıldığı takdirde egemenlerin çıkarlarına zaten ters olacağını düşünmek olur. Demiryolu aslında bu noktada egemenler için başlıca problemdi. Nihayetinde demiryolu hiçbir ulaşım koşullarından etkilenmez, trafiğe kalmaz ve seri bir şekilde ulaşımı sağlar. Dönemin iktidarına ABD tarafından karayollularına yatırım ile ilgili teşvikler doğuyor, iktidar da duble yollar yapıyor. ABD’de de en güvenilir, hızlı ulaşım demiryolu olarak görülüyor. Ya onlar komünist, ya da biz salağız.
Son dönemde politikleşen bir halk kitlesinin, direnişine aslında her alanda şahit oluyoruz. Bu da umutlu bir gelecek hayal eden, bu ülkenin emekçileri, devrimcileri ve asıl sahipleri içinde bir heyecan doğuruyor. Sabah otobüs duraklarında AKP’ye lanet savuran, halk otobüslerin önünü kesen ve durağa girmeden kaçan giden patron yalakaları otobüs şoförlerinin çaresizce kaçıp gitmelerine şahit olunuyor. Geçenlerde Üsküdar böyle bir direnişe şahit olmuştu. Öyle görünüyor ki bu ne Üsküdar’la sınırlı kalacak, ne de Esenler ile. Akla gelmişken değinmek gerek; Hayrat çeşmeleri ile göz doldurmayın(!). Çorba var ama yanına ekmek yok. İnsanlar aç ve otobüslerine binemiyor iken. Birçok insan da zaten bu rezillikten sonra işinden de olmuştur. 8’de gitmesi gereken işe 9’da gidiyor ise bu durum muhtemeldir. Patron acımasız ve canidir, gözünün yaşına bakmaz anında kapıda buluverirsin kendini.
Merak edilmesin ki bu gelecek olan yerel seçimler AKP için büyük bir hüsran ile neticelenecektir. Halk artık her şeyi farkındadır. Kendi yaşam alanlarını savunan, ulaşım hakkını savunan, haklarının gasp edilmesine karşı sokaklara çıkan, evlatlarının zehirlenmesine karşı uyuşturucu tacirleri ile karşı karşıya gelen bir halk kitlesi ile karşı karşıyasınız. Sizin bu çifte standartçı, emekçi halkı görmezden gelen, insanlarla dalga geçer gibi yapmış olduğunuz(!) siyaset anlayışınız elbet bir gün tarihin çöplüğüne atılacaktır.