60 yıldır bu ülkede doğru dürüst bir sol iktidar olmadı, olmamasının önünde en büyük engel ise solcu- sosyal demokrat geçinen ama sağla devamlı dirsek temasında olan partilerin kadrolarıdır elbette. Din
Çölaşan-Sirmen-Doğru Bana Çok Şey Öğretti
60 yıldır bu ülkede doğru dürüst bir sol iktidar olmadı, olmamasının önünde en büyük engel ise solcu- sosyal demokrat geçinen ama sağla devamlı dirsek temasında olan partilerin kadrolarıdır elbette. Din ve muhafazakârlık eksenli iktidarlar varlığını devam ettirdiği müddetçe İlkokul mezunu, vaizlik sınavını bile geçemeyen bir adam bazen iktidar ortağı bazense iktidarların Hoca efendisi oldu ve boşluğu doldurdu. Bize göre hain din bezirganı, dincilere ve sağcı partilere göre hoca efendi, bugün her yurtseverin FETÖ dediği cemaatçi hain. Diyanete göre“ dinler arası diyalogcu hazretlerini” yaratanlar suçludur, hesap vermesi gerekenler onlardırlar.
Solun evrenselliğine inananlar ve sol terbiyeyi alanlar olarak hep cemaatlere ve din tacirlerine karşı geldik. Alanlarda “Mollalar İran’a” bağırdık, parasız eğitim dedik, azarlandık, gazlandık bazen de dinsizlikle suçlandık. Laik eğitimden sapan sağcı iktidarları adam gibi uyardık. İlk çıkışı ‘Işıkçılar’, ‘Nurcular’ olan Sonra Gülen Hareketi ile yolan, yol alan bu şeriatçı sahtekarlar bugün ise dört harfli “FETÖ” oldular. Ülkenin yarınlarına karanlık saçan, halkın canına kıyan aşağılık beş paralık yapılanmayı övdünüz, hatta Anadolu’yu bile bu kirli haine siz mayalattınız. Yarattığınız aşağılık yapılanmanın Limanı Işık Evleri oldu, ışık değil karanlık olarak ülkenin canına okumalarına el verdiniz. Işık Evlerini koruyan besleyenler biz değil sizlerdiniz, siyasi ayağını-İMAMINI bir bulun ve sorgulayın ki ak koyun- kara koyun belli olsun…
Ne öğrendiysem onlardan öğrendim. Onlar benim gazeteciliğe saygı duymama ve bir şeyler yazmama vesile oldular. Cumhuriyet Gazetesi yazarları bu aşağılık yapılanmanın demokrasi ve laiklik düşmanıdır diye yazmaları mı suçları? Rahmetli Kamer Genç, meclis kürsüsünden isyan edercesine sizi uyardığında neden aklınızı başınıza almadınız. Şimdi aklımızla dalga geçercesine Cumhuriyetin yazarı Ali Sirmen’e Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru’ya FETÖ’cu diyorsunuz, ayıp ayıp. Bu insanlar dinci geçinen aşağılık yapılarla savaşırken sizler FETÖ gibi hainler için ne yaptınız? Atatürk’e dil uzatanların cirit attığı ülkemizde kılınız kıpırdamadığı gibi bu yapılanmalar içinde kıpırdamadığını görüyoruz… “kandırıldık, Allah afetsin” demekle gecen günlere yazık, çok yazık. Ne kadar Cumhuriyet ve laiklik karşıtı vardıysa FETÖ denilen hainin ziyaretinde el etek öpmek için sıraya girerken neden hesap kesilmedi? Hoca Efendi Hazretleri diye secde yapanlar bugün ak-pak olması sizce doğru mu? Suçlu arıyorsanız önce buradan başlayalım.
O kara cahile, o dinci yobaza o kadar inanmıştınız ki elini eteğini kaç defa öptüğünüzü, secde ettiğinizi bilmeyen yok! FETÖ darbeden iki veya üç gün önce eceliyle ölmüş olsaydı, inanınki kendisine İstanbul’un en güzel yerlerinden bir yere türbe yaptırırdınız ve o türbe 24 saat ibatede açık olurdu. (Sosyalistler öyle bir yer olmuş olsaydı ve o olmuş olan yeri ziyaret yapmadığımızda bize dinsiz derdiniz) sizler ise o kirli türbeye secde yapacağınızdan zerre kadar kuşkumuz dün olmadığı gibi bugünde olmadığını biliniz.
Aydınımıza yazarımıza ve çizerimize iftiraları atanlara kızmıyorum, tek kelime ile vah zavallılar söylemekten başka bir şey aklıma gelmiyor. İsyanımı içime gömerek yarınlarımızı cemaatlere ve dinci yobazlara peşkeş kim çekerse elbette hesabını birgün vereceğine inananlardanım. Basınımızın yürekli ve doğru insanlarına bu yapılan haksızlığa el insaf diyorum, kınıyorum, kınıyorum...
Kimse unutmasın böyle gelmiş böyle gitmez… Yanlış olanı ne istediniz de vermedik - Doğru olanı ne isterseniz isteyin vermeyeceğiz.