Çiller, Demirel, Karamollaoğlu, Gazioğlu Sivas Katliamının Hesabını Vermedi...

Çiller, Demirel, Karamollaoğlu, Gazioğlu Sivas Katliamının Hesabını Vermedi...

Çiller, Demirel, İnönü, Gazioğlu Sivas Katliamının Hesabını Vermedi 1993’te 37 kişinin öldürüldüğü katliam sırasında müdahale etmekte geciken, olayları besleyen, mazur gösteren dön

2 Temmuz 1993 günü Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’a giden aydınlardan 37’si Madımak Oteli’nde çıkarılan bir yangın sonucunda hayatını kaybetti. Katliamın ardından failleri yargılandı; 33 kişi idam cezası aldı. Mahkemeye çıkarılamayan yedi kişi hakkında daha sonra açılan dava hala sürüyor. Öte yandan, olaylara müdahale etmekte geciken ve ölümleri önleyemeyen dönemin yetkilileri asla yargı önüne çıkarılmadı.
Katliamın yaşandığı dönemde devlette üst düzey yetkililer, görevleri ve yaşananlarla ilgili yorumları şöyleydi:
Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı: Güvenlik güçlerini ve yetkililere yönelik ihmalkarlık eleştirilerine karşı “Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz” diyerek ilgilileri uyardı. Yaşananları, ” Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybu vardır” şeklinde yorumladı. 16 Mayıs 1993’te cumhurbaşkanı seçilen Demirel, 2000’de görevini bıraktı. Halen “siyaset üstü” bir figür olarak siyasetle ilgileniyor.
Tansu Çiller, Başbakan: “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” demişti. diyerek bardağın ‘dolu’ kısmını görmeyi tercih etmiştir. Demirel’in cumhurbaşkanı seçilmesiyle Doğru Yol Partisi başkanı olarak Haziran 1993’ten Mart 1996’ya kadar 50, 51 ve 52. hükümetlerde başbakanlık yaptı. 1996’da kurulan RP – DYP koalisyonunda dışişleri bakanlığı ve başbakan yardımcılığı yaptı. 1997 Susurluk olayından sonra gelen 28 Şubat “post-modern darbesi”ne maruz kaldı. 2002 erken genel seçimlerde DYP’nin seçim barajını aşamaması üzerine genel başkanlık görevinden istifa ederek, aktif politikadan çekildi. Halen Amerika Birleşik Devletleri’nde.
Erdal İnönü, başbakan yardımcısı: Koalisyon ortağı SHP’nin Genel Başkanıydı. Madımak Oteli’ndeki Aziz Nesin’le telefonla görüşerek “en kısa zamanda takviye güç gönderileceğini, kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacağını” söylemişti.Eleştirilere “Ne yapayım, yetkim yoktu” diye cevap verdi. 1991-1993 arasında başbakan yardımcılığı, 1995’te de altı ay dışişleri bakanlığı yaptı. CHP birleşmesinin ardından siyaseti bıraktı, 2004’ten itibaren bilim insanı olarak çalıştı. 2007’de hayatını kaybetti.
Mehmet Gazioğlu, İçişleri Bakanı: Saldırıyı, “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir” diye yorumladı.
Doğan Güreş, Genelkurmay Başkanı: 1990-94 arasında Genelkurmay Başkanıydı. Daha sonra politikaya girdi, iki dönem DYP Kilis milletvekili oldu.
Doğukan Öner, Sivas Emniyet Müdürü: Polislerin “Saldırılara karşı ne yapalım?” sorusuna “Müdahale etmeyin” emrini verdiği iddia edildi. 10 Temmuz 1993’te görevden alındı.
Ahmet Karabilgin, Sivas Valisi: 29 Şubat 1993’te göreve getirilen Karabilgin, Sivas olaylarının ardından 9 Temmuz 1993’te görevinden alındı. Karabilgin, “Birçok yerden yardım istedim. Yardım iş işten geçtikten sonra geldi. Taleplerimi dikkate almayanlara dokunulmadı” dedi.
Temel Karamollaoğlu, Sivas Belediye Başkanı: Karamollaoğlu, saldırgan kitle Madımak Oteli’nin önündeyken yanlarına gittiğinde, ‘Mücahit Temel’ sloganlarıyla karşılandığı” ve “Bir defa şöyle bir fatiha okuyalım. Şunların ruhuna el fatiha diyelim” diye konuştuğu iddia edildi. Olayın yaşandığı sırada RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın yakın kurmaylarından olan Karamollaoğlu, daha sonra Saadet Partisi (SP) Dış İlişkiler Başkanı oldu.