Cihaner: Türkiye artık hukuk devleti değil
CHP İstanbul Milletvekili ve Eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, AYM Başkanı Arslan’ın açıklamasını ve son dönemdeki tartışmalı yargı kararlarıyla ortaya çıkan tabloyu BirGün’e değerlendirdi: “Artık Türkiye’den bir ‘hukuk devleti’ olarak değil, ‘idare devleti’ olarak bahsetmek yerinde olacaktır!”
Cihaner öncelikle OHAL’in uzatıldığını, AYM’nin önünde bireysel başvurular da dahil birçok dosyanın beklediğini hatırlattı. “Her şeyden önce Mahkeme Başkanı, kendisini mahkeme zannediyor” diyen Cihaner şöyle devam etti: “Önünde bekleyen davalar varken Mahkeme Başkanı’nın davaların sonucuna dair bir açıklama yapması, onu ima etmesi hakimliğin temel yasaklarından biri olan ‘ihsas-ı rey’, oyunu açıklama anlamına gelir ki bu yöntemsel bir hatadır. Kabul edilebilir değil.”
OHAL’in vahşileştirilmesi
Cihaner’e göre açıklamanın asıl sorunlu tarafı ise şöyle: “AYM, KHK ile Anayasa hükümlerinin eylemli olarak değiştirilebileceğine dair bir kapı açıyor. Yani, OHAL KHK’lerinin kısıtları olan yer, zaman, süre ve gerekçe sınırlılığı konularındaki denetim yetkisini ortadan kaldırıyor. Bu AYM’nin şunu dediği anlama geliyor; söz konusu kısıtlara bağlı kalmadan her türlü düzenlemeyi yapabilirsiniz! Kabul edilebilir olmayan bu yorum, OHAL rejiminin daha da vahşileştirilip süreklileştirilmesi sonucunu doğurur.”
Sözlerine bir örnekle devam eden İlhan Cihaner, “Örneğin bu mantıkla, Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri OHAL KHK’si ile değiştirilse de AYM bunu inceleyemez gibi bir sonuç çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Hukuk ortadan kaldırılıyor
AYM’nin önce yürütmenin KHK’lere dair sınırlarını çizip sonra söz konusu KHK’lerin bu sınırlar içinde kaldığını belirterek karar vermesi halinde bunun ‘anlaşılabilir’ olacağına dikkat çeken Cihaner, “Ama bu KHK’lere ‘Ben hiç ilişemem’ demesi aslında eylemli olarak hukukun ortadan kaldırılması, tüm hukuki alanın yürütmenin emrine verilmesi anlamına gelir” dedi.
Her şey ‘fiili durum’ için!
YSK’nin skandal kararını da değerlendiren CHP’li vekil, “YSK kararı çok daha vahimdi. YSK, açık kanun hükmünü ihlal ederek bir karar vermişti” diyerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu tabloyu toplu biçimde ele aldığımızda şununla karşılaşıyoruz: Türkiye’deki ‘fiili durum’ artık hukuk metinlerinin lafzi anlamlarını bile tabiri caizse ‘takmayan’ bir hale bürünmüş, yargının da siyasi iktidarın gündemi neye ihtiyaç duyuruyorsa ona hukuki kılıf sağladığı bir mekanizmaya dönüşmesi biçimine gelmiştir. Artık Türkiye’den bir ‘hukuk devleti’ olarak değil, ‘idare devleti’ olarak bahsetmek yerinde olacaktır!”