Tarih: 21.04.2015 15:35
Canım Esenler
Canım Esenler
Esenler yaşaması zor bir ilçe, olmuş kandırılanların, kandıranların sığındığı liman. Kıramamış kabuğunu, nasiplenememiş eşit paylaşımdan, hakça bölüşmüşlükten mahrum bırakılmış buranın insanları. Bu şehir canım Esenler,
Yokları ile, yoklukları ile fıtratı olmuş yaşam zorlukları çeken yığınların gariban fakir fukaranın. Huzur ve Umudun şehri olması ise pazen süslü sözlerle birazda atılan palavralarla Cuma günleri Camii önlerinde umutsuzluğun umuda döndüğü yer olmuş vesselam. Kurulan tezgâh tahtalarının üstüne çıkarak nara atan idarecilerin attığı sloganlarla dağıtılan pilav ve ayranlar gelenekleşerek yaygınlaşmış bu şehirde. Afiyetle küçük bir kesimin midelerine sindire sindire lokmalar iniyor arkasından bir alkış tufanı kim kimi neden alkışladığını bilip bilmeden.
Bu şehrin yoksulluğu baş belası, yolsuzluğu ise ballı böreği. Götüreni göremeyen yığınlar nasıl görecekler bu çarpıklığı, herkes düşmüş geçim derdine. Moda olmuş bana necilik, günü kurtaranlar mutlu müreffeh. Birde işini bilenler var, yalakalık, yağcılıkla üzerlerine doz kondurmadan iş bitirirler, yakınlaşırlar yönetenlere olurlar onlarla hısım akraba.
Biraz kolduk biraz destek, birkaç hemşeri gelirler bir araya kurarlar bir dernek “ismi ise STK” kirletirler STK ismini, amacının dışına çıkartırlar her şeyi. Amacının dışında işlere soyunurlar bu kravatlı beyler, olurlar toplum mühendisi. Seçimlere yakın çıkarlar piyasaya başlarlar pazarlıklara, “benim hemşerimi neden almadınız listelere” oy vermeyeceğiz asla sizlere diyerek bir şehri ve bu şehrin insanlarını empoze ederler kimsenin haberi olmadan siyasilere. Bunların dünya umurlarında değil, yok olanlar, çocuklarının geleceği, dalan, yalan ilgi alanlarına girmez. Ülkenin geleceği, halkın huzuru, bu şehrin yok olması onlar için hiç de önemli değil, yeter ki davet etilsinler birkaç etkinliğe.
Bir hemşerileri olamamış yöneten, kırılmış gönülleri, kolay mı? Doğuştan Yaratan vermiş ona meziyet, nasıl olurda yönetilen durumuna düşer beyzade. Ayaklanır bu şehir vermez sizlere asla oy, zira kurulan bu dernekler hemşerilerin oylarına ipotek koymuş bir kere. Pazarlık masasından uzaklaşarak başka kapılara yanaşmak var tez elden derler. Kimselerde artık inanmıyor sizin bu yalandan oy depolarınıza. Gitmeyin başka kapılara kalın olduğunuz yerlerde, düşün milletin yakasından, doğru ile yanlışı ayrıt etmediğiniz gibi günah ile sevabı da ayrıt edemiyorsunuz cehaletten.
Gelişmez, gelişemez bu şehir, kafalar böyle çalıştıkça. Sorunlar çözülmez beyinler gelişmedikçe, şahsı çıkarlar uğruna toplumun çıkarlarını düşünmeyen bu zihniyet yok olmadıkça. Yolsuzluklar, adam kayırmacılık, eğitimdeki çarpıklıklar yani çağdaşlaşma, aydınlık bir ülke kurabilmenin yolu sizleri ders köşe yaparsa bu millet işte o zaman karanlıkları yırtarak aydınlığa çıkacaktır…
Tüm bu olumsuzlukları ve yanlış işleri, gelin milletçe alkışlayalım hep birlikte.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —