Tarih: 21.03.2016 19:51
Cahil İle Konuşursan Dönersin Merkebe
Cahil İle Konuşursan Dönersin Merkebe
“Alim ile konuşursan alırsın mertebe, cahil ile konuşursan dönersin merkebe”( Ziya Paşa )
Hayatımızdaki her şey kendi seçimlerimizden ibaret olsa da bugün yaşadıklarımız ve gördüklerimiz bizleri top yekün bir karanlığa, bir çıkmaza sürüklüyor. Öyle bir iktidarla ve iktidar taraftarları ile bir arada nefes almaya çalışıyoruz ki, bazen sözün bittiği yerdeyiz diyerek yaşamanın bir anlamı yok diye düşünüyoruz. Evet, bu sefer bu cümle konuşsun ben susayım diye düşünüyorum ama elimde değil.
Bu anlamlı söz AKP’nin totaliter anlayışına, MHP’nin kafatasçılığına, CHP’nin iş bilmez çıkarcı beceriksizliğine, SP’nin bana neciliğine ve terörle teröristle işleri yoluna koymaya kalkan herkese, Uyar… Uyar…
Sadece terörün değil, iktidarın ülkenin içine ettiği her türlü olaydan sonra yapılan saçma sapan, akla hayale sığmayacak, insanı insanlığından utandıracak açıklamalar ve sosyal medya üzerinden yapılan aşağılık yazışmalar hepimizi böldü, kamplaştırdı. İsmini duyurmak maksadıyla, birazda saraya yağcılık yapmanın sorumluluğu ile meclisteki oylamalarda sadece el kaldırıp el indirme görevindeki birisi tarafından, insanların nefretini üstüne çekecek, herkesin adrenalini yükseltecek, halkı galeyana getirecek açıklamalar ortalığı kirletiyor. Bu kirlilik sonrasın da sanki kimse hiçbir şey söylememiş gibi hasıraltına itilir, bazen de yok ben öyle dememiştim diye inkâr edilir. Örnek mi? Zonguldak maden faciasının ardından Ömer Dinçer, “Güzel öldüler” İstanbul istiklalde bombalı saldırı sonrasında Numan kurtulmuş, “Milletimiz güzel bir sınav veriyor” aşağılık sözlerle herkesi bir güzel yaraladılar. Bunlar maksatlı olarak söylenen sözlerdirler.
Terörün olmadığı bir ülke ve yarınlarının olacağı bir düzen
Sokaklar pankartlarla süslenmiş,” gençlik anayasa istiyor” sanki var olan anayasaya bağlı kalınmış, sanki anayasanın hükümleri yerine getiriliyor da yetersiz kalınmış yeni anayasa isteniyor. Evet, bu ülkeye yeni bir anayasa şart, ama önceliğimiz bu iktidarın olmadığı, bu iktidarsız bir anayasa. Gençlik anayasadan önce, demokrasi istiyor, özgürlük istiyor, tam bağımsızlık istiyor. Her şeyden önce bu toprakların kardeşliğini istiyor. Terörün olmadığı bir ülke ve yarınlarının olacağı bir düzen istiyor.
Yüzlerinde astar olmayan birileri “ileri demokrasi” dedi “travma” oldu. Gezi eylemlerine katılanlara “vatan haini” diyenler, bakan çocuklarının ballı ihale almalarına, gemicikler almalarına, 17-25 Aralık, ranta, talana medya borazanlığı yaparak ak-pak gözle baktılar. Merak ediyorum hiç mi vicdanları sızlamıyor bu insanların. Abuk subuk bir iktidar var başımızda, şaşkın ördek misali her şeye tersten dalıyor, düşüncesini söyleyende, yazı yazanda, sokakta yürüyende muhalifse terörist ilan ediliyor. Orta doğuya yeni haritalar çizen, güney sınırlarını teröristlere emanet eden, ABD’ye, NATO’ya çok güvenen bu iktidar battıkça batıyor, bizi de batırıyor. 900 yıldır koruduğumuz bu toprakları artık koruyamaz olduk.
Her gün hukukla, hukuk adamları ile kavga neyin nesi
Bir gün hukuk size de lazım olacak demiştik, ama siz bunu anlamadınız. Her gün hukukla, hukuk adamları ile kavga neyin nesi. Tutunacak tek dalımız yargıdır, hukuktur. Bağırsaklarımızı temizliyoruz diyerek, bu ülkenin yurt severlerini hain ilan edemezsiniz. Kimlerle selamlaştıysanız düşmanınız oldu, birlikte secde ettikleriniz “paralelci” oldu, bunlar sanki bizim dostlarımızdı. “laiklik” karşıtı işlere bulaştığında imdadınıza yetişen anayasa mahkemesi o zaman çok iyiydi, bugünlerde düşmanınız oldu. Bakınız bizim için sizlerin kin ve nefretinin önemi yok, bizler için adaletin tecellisi, hukukun üstünlüğü önemlidir. Faşist baskılarınızla üstünlerin hukukunu kuramayacaksınız. Başkanlık sistemine ise bizden asla onay yok!
Halkımızın yoksullaşmasını ve geri kalmışlığını kimselere ihale etmeye kalkmayın. Hele hele bu terör belasının sorumlusu şu veya bu demeyin. Sorumlusu ve suçlusu sizlersiniz. Siyonistlerle, ABD’’li emperyalistlerle kurulan dostluklar yoksulluk, gericilik, geri kalmışlık ve terör getirir. Bu has dostlarınız çok uluslu şirketleri vasıtasıyla ülkemizi soyuyor, yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi alıp götürüyor. Sizlere uyarımız, hem faşizm yanlısı hem de kapitalizm savunucusu olacaksın, sonrada çıkıp yurtseverim ve istikrarcıyım diyeceksin, size inanmıyoruz. Düşün yakamızdan…
Hani diyordunuz iki Ayaş… Kurban olasınız o iki güzel insana, onların kurdukları eserlerin üzerinde yaşıyorsunuz, nefes alıyorsunuz ve servet yapmış lüks içinde yaşıyorsunuz. Ya sizin Ayaş olmayanlarınız, bakın kan, gözyaşı, nefret, oldu. Bazense süslü plazalar olduğu gibi biriktirilen değerlerin bir gecede ranta dönüştürülerek servet yapmaları oldu.kim vatan sever, kim terörist, kim halk dostu karar sizin…
“Alim ile konuşursan alırsın mertebe, cahil ile konuşursan dönersin merkebe” son sözümüz olsun…
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —