Bugün dünden farklı, dün bizler CHP’nin sol- Solun iktidarı için mücadele verdik. Bugün CHP’yi sağ- Sağı iktidar yapma mücadelesi veriliyor. Soldan değil sağdan umut bekliyorlar. Korkmuyorlar işbirl
CHP’yi Sağ- Sağı İktidar Yapma Mücadelesi Veriyorlar
CHP’de uzun yıllarım geçti, yıllarım bazen bahar bazen fırtınalı oldu. İyi dostluklarım, değerli yoldaşlarım oldu. Bugün olanlardan olmadık ama dün birlikte olduklarım bugünün teslimiyetçilerinden çok ileri ve dik duruşlu olduğunu söyleye bilirim. Onlarla ne kadar gurur duyulsa inanın azdır. Onlar kimseye biat etmediler, kula kulluk yapmadılar. Onların ilkesi, ideolojisi vardı, Atatürk’ün dediği gibi bağımsızlık karakterleri, hedefleri sol ve solun evrensel değerleri oldu. Atatürk’ten Denizlere, Denizlerden alınan heyecanla ülkenin tüm ezilenlerinin yanında yer almak, faşist yönetenlere bayrak açarak en yüce değer emeğin olduğunu korkusuzca haykırmak olmuştur.
Bugün dünden farklı, dün bizler CHP’nin sol- Solun iktidarı için mücadele verdik. Bugün CHP’yi sağ- Sağı iktidar yapma mücadelesi veriliyor. Soldan değil sağdan umut bekliyorlar. Korkmuyorlar işbirliği yaptıkları sağdan, gericilerden ve dinçi faşistlerden. Korkuyorlar, soldan solculardan devrimci yurtseverlerden… CHP bir türlü Sol, sosyal demokrat olmadı, bu beyin hücreleri gelişmemiş kadrolarla asla sol olamaz, solu anlayamadıkları gibi solu yaşamayı hiç düşünmüyorlar.
CHP umut bekleyenlerin umutsuzluğu, çare bekleyenlerin hayal kırıklığı oldu. CHP sağcılığı, sağ görüşlü milliyetçileri ve sağ siyaseti sığınacak liman görüyor. Bu yüzden kendi içinde özgür düşünceye yer vermiyor, sol düşünenlere selam vermiyor. Hiçbir etkinliği heyecan vermiyor, salon toplantıları tatsız, sönük ve tuzsuz. Örgütsüz CHP'lilerin motivasyon kaynağı yok, herkes işini Allaha, dine imana bırakmış. Meseleleri iktidar olmak değil, parti içi ses çıkaranları “Tuş” etmeyi galibiyet sayıyorlar. Genel başkana ve genel merkeze göre parti içinde kim aygırı görüşteyse, kim değişim istiyorsa onları etkisizleştirmek, seçim kazanmaktan daha öncelilikleri olmuş. CHP’de başarmak ise ekonomik krize bağlı, kriz giderek derinleşirse AKP çöker, RTE biter, iktidar gelir… Bilmiyorlar bu kadar yumuşak ve projesiz bir muhalefetin olduğu bir ortamda RTE’nin Kılıçdaroğlu gibiler rakibi olamaz. Bana göre RTE’nin rakibi Azrail’dir.
Seçim meydanları büyük heyecanlar yaşandığı arenadır, partiler birbirleriyle en çok oyu alabilmek için kıyasıya rekabete girdiği yerler meydanlardır. Ama CHP meydanlarda yok, heyecan yok. CHP, AK Parti'nin taklitçisi olmuş, sol değerleri bir kenara bırakarak sağ söylemli adayların duaları ile gerici dincilerin telkinleri ile yerel seçimi kazanacağının hesabını yapıyor- Bu hesaplar asla tutmaz… Bu hesaplar Martın sonunda bahar değil dert getirir.
Esenler ilçesine diyecek çok sözüm var ama… Doğada her çanlının bir önemi bir sevgisi var. Bazı yaratıkları hiç sevmediğim gibi onlardan tiksinirim, nemli ortamlarda üreyen RUTUBET BÖCEKLERİ ( diğer ismini söylemeye midem el vermiyor) Onları hiç sevmem. Esenler ilçe başkanını, kul olmuş yönetimini ve etraflarını sarmalayan üç kuruşlukları da hiç sevemedim. Aylar öncesinden İmamoğlu’nun adaylığı gerçekleşti ama bir pankartını asmayanları yazacağım. Yazacağım meclis üyesinin pankartına etik değil diyen RUTUBET BÖCEKLERİNİ. Yazacağım etik kelimesinden ne anladığını veya anlatmak isteyen etik CHP’nin Esenler ilçe yöneticilerinin etik olmayan işlerini. BEKLEYİN…
