Ankara’da karargah kuranlar, vekilim diye hava atan Aykut’unuzla, emeğimizi yok sayan emek hırsızlarınızla birlik oldunuz ama hava aldınız. İlçenin başkanı ile eşi avukat hanımefendi üzerimize oyun oynayarak kumpaslarla siyasette muradına eremeyecekler. Kul olmuş ilçe yönetimi bu ikili ile el ele verdiler, yazdıklarımın, yaptığım haberlerin doğruluğunu bildikleri halde, gerçekleri yazmamın engellenmesi için soluğu Bakırköy adliyesinde aldılar. Ama bilmiyorlar yakalarına yapışmışım, yaptıkları her yanlışı en alasından yazacağım.
Kendi partililerini genel merkezinizde kurulan “YÜKSEK DİNÇİ KOMİSYONA (YDK) diğer adı ile Şeyhülislama şikayet edenler, Esenlerin CHP İçe başkanı ve eşi hanım efendi, ilçe yönetim kurulunun alayı ve CHP jurnalcileri” isimlerini yazdırdılar bu oluşuma. Partinin emek verenlerini, halkımız adına mücadele verenleri fetva makamına havale ettiler “EYVALLAH” demeyiz biz kimseye…. CHP’nin Yüksek dinçi komisyonuna gittim “BEN HESAP VERMEM - HESAP SORARIM” dedim. Bay ve bayan şeyhülislamcılar size de söylüyorum ben hesap vermem hele hele sizin gibi aklı kıtlara asla vermem- Hesap keserim…
“Eğer rüzgâra karşı gidilecekse volta vurulur; ama deniz şiddetli ise ve bulunulan yerde kalmak isteniyorsa, demir atılır” ( Jean-Jacques Rousseau ) böyle demiş. Bende Beylere ve hanımefendilere diyorum, beni güvenmediğiniz yargıçlara, güvenmediğiniz mahkemelere şikayet etmeden önce kırk kere düşünün. Benimle uğraşırsanız iki yakanız bir araya gelmez, 10 bin lira alacağım derken 10 bin vereceğini hesap yapmadın mı? Güvenmediğiniz yargıçlar, güvenmediğiniz mahkemeler inanın doğru kararı, adil olanı size de bize de söyleyecek. Sizler ŞEYHÜLİSLÂMLIK yapmaya devam edin, ama şeyhülislamlık cumhuriyet geldiği gün bitti…
Bay Ütebay ve yönetiminin dinci, gerici ve cemaatçi olduğunu defalarca yazdım. Gelinen durum ve yaşanılanlar, halkın önüne konulan belediye başkan adayları bugün yazdıklarımı doğruladı ve haberlerimin belgesidir. CHP’lilerin beklediğinin aksine nerede bir dinçi, gerici, nerede geçmişi şaibeli imam, müezzin varsa adaylaştırdılar “adayınız bu oy verin diyorsunuz… Partinin çağdaş aydınları ve sol düşüncelerine şeyhülislamlarınızın fetvaları ile “tıpış- tıpış oy verin” diyorsunuz utanmadan- sıkılmadan onurlu aydınlara. Genel merkezden, il- ilçe yapılanmalarına kadar alayınız din eksenlisiniz ve o minik saman yüklü beyinlerinizle bizleri kandıracağınızı zannetmeyin. Dinçi bir yapılanma nasıl kurarız, nasıl bu partiden Atatürkçüleri, aydınları, sosyalistleri, yurtseverleri temizleriz ve şeyhülislamlarının fetvaları ile iktidar oluruz hesabını yapıyorsunuz ama iktidarı bu kafa yapısıyla rüyanızda görürsünüz… BAY ŞEYHÜLİSLAM AŞIKLARI.
Dini temeller üzerine kurulan Osmanlı Devleti’nde yöneticilere ve halka yol göstermesi açısından şeyhülislamlık ve müftülük kurumunu yeniden hortlatarak Atatürk ve silah arkadaşlarının yani Kuvâ-yı Milliyeçilerin kemiklerini sızlattınız. Mustafa Kemal Paşa, arkadaşları ve Kuvâ-yı Milliye aleyhindeki ve meşhur Boğazlıyan kaymakamı Kemal Beyin idam fetvalarını verenlerin yolunda olan bugünün CHP’sine ben asla oy vermeyeceğim…
İşgalci CHP’liler benim dostum, yoldaşım olamaz, onlar beni ne şekilde görmek isterlerse istesinler benliğimi değiştiremezler ve bütün güçlerine ve sessiz sedasız çevirdikleri dolaplara rağmen ne yaparlarsa yapsınlar, onlara rağmen yazılarıma devam… Onlara rağmen ne isem o olmaya devam edeceğim…