CHP'li vekil Eren Erdem: Ölüm tehditleri alıyorum!
IŞİD'in kullandığı Sarin gazının birleşenlerinin, Türkiye'den gittiğine yönelik iddiaları gündeme getiren Karşı Gazete yazarı CHP'li Eren Erdem'e linç kampanyası başlatıldı!
"HAİN ARAYANLAR ÖNCE ÜLKENİN İTİBARINI SIFIRLAYAN HAVUZCULARA BAKSIN "
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, havuz medyasının ağır hakaret ve tehdit içeren haberlerine yönelik basın açıklaması yaptı. Erdem, “Havuz medyası, TBMM’de yaptığım bir konuşma üzerinden şahsıma yönelik şahsiyet suikastçiliğine başladı. Bilindiği gibi, haftalar önce İstanbul İl Başkanlığı’nda daha sonra Meclis’te bir basın toplantısı gerçekleştirdim. Konu Türkiye üzerinden radikal terör örgütlerine giden sarin gazı konusuydu. Ulusal ve uluslararası basının yıllardır takip ettiği, bir konuda devletin belgelediği bilgiler ışığında bir toplantı yaptım ve toplantıda yaptığım açıklamalar Cumhuriyet, BirGün, Evrensel, Yurt, Sözcü gibi o günkü ulusal medyanın hemen hemen tüm gazetelerinde yer aldı. Bu süreçte yine ulusal ve uluslararası basına konuyla ilgili, basın toplantımda ifade ettiğim görüşleri aktardım. Ancak şu an Sarin gazı olarak bilinen kimyasal silah hakkında TBMM konuşmalarım ve basın toplantıları üzerinden şahsıma yönelik iftiralar atılarak ciddi bir linç kampanyası başlatılmış durumda.” dedi CHP Grup Başkanvekili Özel: Eren Erdem sorumluluğunu yerine getirmiştir
"SARİN GAZI KONUSU YENİ DEĞİL, 2013'TE SORUŞTURMA AÇILMIŞ"
Sarin gazı konusunun yeni olmadığını ve birçok platformda daha önce dile getirdiğini belirten Erdem, “Adana Cumhuriyet Başsavcılığı 2013/139 esas numarasıyla, 2013 yılında bir soruşturma başlatıyor ve akabinde sarin gazı imalatında kullanılan kimyasal maddeleri temin etmekten çok sayıda kişiyi yapılan takip ve belgeler üzerine tutuklanıyor. Dosyada teröristlerin sınırı kolaylıkla nasıl geçtiği, kimyasal maddeleri Türk işadamları aracılığıyla nasıl rahatlıkla temin ettikleri ve islami terörün ülkemizde nasıl örgütlendiğine dair sayısız bilgi ve belge mevcut.
"İDDİANAMEDE HEPSİ VAR"
İddianamede sarin gazının Avrupa’dan üretildiğine, Türkiye’yi transit ülke olarak kullanıp radikal islamcı terör örgütlerine nasıl kolaylıkla ulaştırıldığına ve bunlara nasıl göz yumulduğuna dair açıkça bilgi ve belge paylaşılıyor. Ancak bir hafta geçmeden tutuklanan kişiler, her nedense, serbest bırakılıyor. Benim TBMM’deki toplantılarımda asıl vurgulamak istediğim nokta da bu oldu: ‘Teröristler neden kolaylıkla sınırları geçebiliyor, neden bu kişiler serbest bırakıldı, neden radikal terör devlet tarafından bu şekilde görmezden geliniyor’ sorunsalları üzerinden bir sorgulama ve hesap sorma amacındaydım. Ancak belli ki birileri, bu ihmallerin konuşumasını, gerçeklerin dile getirilmesini istemiyor olacak ki, yalan yanlış iftiralar ve tehditlerle şahsıma yönelik suç işliyorlar” dedi.
"HAKKIMDA KATLİAM ÇAĞRISI YAPILIYOR"
Ak troller ve havuz tetikçileri tarafından alenen ölüm tehditleri aldığını ifade eden Erdem, “Dünden beri binlerce ölüm tehdidi alıyorum, hakkımda sosyal medyada katliam çağrıları ve kurşuna dizme anketleri yapılıyor. Havuz tetikçileri ‘Ayağına değil, kafasına sıkalım’, Ak troller ‘Dikkatli ol, evini biliyoruz’ gibi sosyal medyada alenen tehditler savuruyor.
"OSMANLI OCAKLARI EVİMİ HEDEF GÖSTERDİ!"
Osmanlı Ocakları denilen paramiliter yapılanma ev adresimi paylaşarak baskın planları paylaşıyor. Şu an vatanseverlik şiarıyla ülkemin itibarını ayaklar altına bir anlayışa karşı dik durduğum için ölüm çağrılarının hedefindeyim. Görmezden gelmenin belgelerini açıkladım diye, sahte bir vatan ve ülke sevdasına kapıldı. Ankara’nın ortasında, Suruç’ta, Reyhanlı’da bombalar patlatılırken bu zihniyetin neden ülke sevdasına kapılmadığı da ayrı bir sorunsalı teşkil ediyor. Vatan haini arayanlar, ülkemizin itibarını ayaklar altına düşüren, terör örgütleriyle ülkemizi anılır hale getiren yönetim anlayışına, havuz soytarılarına, onların emperyalist işbirlikçi patronlarına ve halkımızı bu şahsiyetsizlere ve iftiralarına katlanmak zorunda bırakan iktidar mekanizmasına baksınlar.
"ORTADA BİR İFTİRA VARSA SORUMLUSU ADANA BAŞSAVCILIĞI"
Benim açıkladığım tüm bilgiler, bu devletin belgeleri, onların bu halka duydukları nefretin belgeleridir. Dolayısıyla eğer ortada bir iftira varsa, sorumlusu Adana Başsavcılığı ve Mehmet Arıkan’dır. Ben sadece savcılığın başlattığı iddianamede yer alan bilgileri ve bu bilgiler nezdinde önce tutuklanıp ardından hemen serbest bırakılmanın nedenlerini soruyorum” dedi.
Kaynak: KARSİGAZETE.COM.TR