CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e yönelttiği soru önergesi ile özel okullarda görev yapan öğretmenlerin yaşadığı sorunlara değindi. CHP’li Şeker, “Gelecek nesillerin sağlıklı inşasında eğitimciler büyük önem taşıyor. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı eğitim hizmetinden sessiz sedasız elini çekerek bu hizmeti özel sektöre devrediyor. Bu da öğretmenlerin eğitimci kimliğini ikinci plana atan bir istihdam politikasını beraberinde getiriyor. Bir yandan özel sektöre devretme, bir yandan da öğrencileri açık liseye yönlendirerek devlet eğitim hizmetlerindeki asli sorumluluğunu yerine getirmiyor” eleştirisinde bulundu.
Eğitim sistemiyle ilgili başlıca verileri paylaşan Şeker, özel eğitim kurumlarının tüm okullar içerisindeki payı AKP iktidarının başında yaklaşık yüzde 2 iken bu oranın bugün yaklaşık yüzde 20 seviyesine geldiğini ifade etti. Şeker şöyle devam etti:
Ülkemizde kamu ve özelde toplam 1.112.305 öğretmen görev yaparken, özel eğitim kurumlarında 162.215 öğretmen görev yapmaktadır. Örgün eğitim çağındaki 18.085.943 öğrencinin 1.310.605’i özel eğitim kurumlarında eğitim görmektedir. 1.580.764 öğrenci de açık ortaokul ve açık liselere yönlendirilerek örgün eğitim hakkından mahrum bırakılmaktadır. Çok sayıda köy okulu da kapatılmıştır. Oysa ki devlet başta eğitim, sağlık, güvenlik, adalet olmak üzere, birçok hizmetin sunumu vatandaşlardan vergi alıyor. Ama bu görevleri de yerine gereği gibi yerine getirmiyor.
Şeker, özel eğitim kurumlarda görev yapan öğretmenlere dayatılan ücretlerin düşüklüğüne de değindi. Özel okullarda çalışan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun asgari ücretle çalıştığını ifade eden Şeker, sözlerine şöyle devam etti:
Sigorta primlerinin gerçeği yansıtmayacak biçimde düzenlenmesi, güvencesiz çalıştırılmaları, sözleşmelerin belirli süreli düzenlenişinin bir tehdit ve baskı unsuru olarak kullanılması, mesai saatlerinin belirsizliği, eksik ücret ödenmesi, ücretlerin geç ödenmesi sıklıkla dile getirilen şikayetlerdir. Ayrıca, pandemi döneminde yaşanan esnek çalışma süreçleri özel okullarda performans baskısı yaratmakta, bu da eğitimciler üzerinde ayrı bir psikolojik baskı oluşturmaktadır. Oysa gelecek neslin sağlıklı inşasında eğitimciler büyük rol oynamaktadır. Bir eğitimcinin kendisini bilimsel ve kültürel anlamda donanımlı hale getirmesi ve bu donanımının devamlılığının sağlanabilmesi, eğitimcilerin zihinsel anlamda kendilerini tümüyle mesleklerine verebilmeleri için ekonomik kaygı ve endişelerden uzak bir ücret politikası ve çalışma şartları ile güvenceli iş olanağının sağlanması şarttır.
Ücretli öğretmenlerin yaşadığı sıkıntılara da değinen Şeker, “Devletin okulunda kadrosuz, ücretli öğretmen olarak görev yapan öğretmenler açlık sınırının dahi altında ücretlerle çalışmaya zorlanıyor. Atanmayan yüzbinlerce öğretmen varken, açlık sınırının altında öğretmenlerin çalıştırılması kabul edilemez. Bir an evvel ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilerek bütün öğretmenlerin kadrolu ve güvenceli istihdamı sağlanmalıdır” dedi.
Şeker, Bakan Özer’den aşağıdaki sorulara yanıt istedi:
Sendika.Org