CHP’nin Esenler’de adaylaşması iki dudak arasında, birilerinin avuçlarında, birilerinin pazarlık masasında dönüyor döner sermaye gibi.
Yerel seçimler aha geldi kapıya dayandı… Hazırlıksız yakalananlar, “Şaşkın ördek suya başını bırakır, kıçından dalar” Atasözündeki gibi CHP Esenler’de siyasi aktörler aynen siyasete böyle daldıkları için ve kendi eşine yer bulabilmek için, bir ilçe belediye başkanınla kirli pazarlıklar yaptığı için aday bulamıyorlar. Her ilçede aday adayları sahneye çıktılar, “ben aday adayıyım” dediler.
CHP’nin Esenler’de adaylaşması iki dudak arasında, birilerinin avuçlarında, birilerinin pazarlık masasında dönüyor döner sermaye gibi. CHP Esenler’de Aday tespitleri nasıl oluyor veya nasıl olmalıdır veya adaylaşanlar ne katkı sunacakladır diye kimsenin sorduğu yok! Bu konuda kara cahiller etkili, yağcı, yalakalar, infazcı yaratıklar, hasiyet cellâtları ve müfteriler ise yetkili. Yani her yiğidin arkasında bir "YİĞ-İT "var… Listelerde yer bulmayı garantileyen Yiğitlerin bir Paşası olduğu yetmezmiş gibi birde feodal ağababası var, bu karışıklık ve dostlukların akraba dayanışmasına kadar gittiği bir yerde adaylaşmak yürek ister.
Siyaset insanları yurttaşlık düzeyinde etkilemektir, Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayıştır. Siyaseti her işi, bir düşünce ile, bir plan ile yaptığın gibi yapmalısınız ki insan merkezli olsun.
Sandıklarda alınacak sonuçlardan sonra ak koyun mu kara koyun mu, Mersinin tiftik Keçisi mi olduğu ortaya çıkacak. Seçmenin yarınlardan umudu olmadığı gibi ana muhalefetin adaylarından ise hiç umudu yok! “CHP’nin meclis üyelerine bir seçmen olarak nasıl oy verelim, vermeyeceğiz” diyenlerin sayısı ise bayağı fazla.
Bakın seçmen nasıl profil istiyor…
Ayakkabı boyacısından berberine, esnafına, kasabına, manavına kadar Esenler’lileri tanıyacak. Güneş gözlüklerinin arkasına sığınmayacak, boş zamanını kağıt oynayarak geçirmeyecek, meyhanelerde ülkenin kötü gidişini düzeltme planları hazırlamayacak.
Biraz vasfı olacak, yolda yürürken en az üç beş kişi ile selamlaşacak, ben kahveciyim, ben meyhaneciyim, ben marketçiyim diyenlerden meclis üyesi olmaz… Olursa bu tiplere oy vermek haramdır…
Yani Oruçreis’de oturuyorsan, oradan baktığın gibi halka yüksekten bakmayacaksın, ben Bakırköy Kartaltepe’de oturuyorum diyerek hava atmayacaksın. Ağabeylerine güvenerek “adaletten” şaşmadan, kendini kaybetmeden adam gibi adam olacaksın.
Esenlere ve Esenler’de yaşayanlara “kuşbakışı” değil, doğrudan, sevgiyle ve saygıyla bakacaksın.
Yani ötekin olmayacak, ilçe başkanın gibi “ithal” olmayacaksın… En azından eşinin korumasında havanı atmayacaksın. Bir “dünya görüşün” olacak, Diğer bir deyişle bir “ideali” ve “fikri” olacak bütün bu konularda. Bu “fikri” en net biçimde ifade etme yeteneğine ve cesaretine de sahip olacak. İdeolojin ve ilken olacak.
Yürekli olacaksın, korkmayacaksın, çünkü ülkemiz ve rejimimiz çok ağır tehdit ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Cumhuriyetimiz ve cumhuriyet değerlerimiz büyük bir saldırıyla karşı karşıyadır. İmar mevzuatını bileceksin, bütçeyi iyi okuyabileceksin, şahsı çıkarlarını değil, doğmamış çocuğun hakkını arayacaksın.
“beytülmala” (milletin malına) el uzatanların yakasına yapışacaksın.
CHP’nin bugüne kadar müracaat eden meclis üyeleri siz böyle misiniz? Olmadığınızı ben biliyorum… Siz Arap alfabesinden anlayan ama değerlerden bihaberlersiniz. Siz okul sayısını bilmediğiniz gibi, okulların hangi sistemle eğitim verdiğini bile bilmiyorsanız sizden bir cacık olmaz… Onun için gelin bu işten vaz geçin, bu işler size göre değil.
Siyaseti mahkemeye taşıyanların, yerel basını kaşıyanların, yok sayanların ve bu kişilerin yolu, sonu mahkemenin sert rüzgârına kapılarak rezil olmaktır. Sözüm söz… Ben bunu başaracağım…