CHP Sol kanat, “CHP Tüzüğüne göre en yüksek karar organı olan Kurultaylarda kabul edilmiş olan parti tüzük ve programına uymak tüm üyeleri bağlamaktadır. CHP sağ siyasal partiler gibi lider partis
Son dönemlerde başlayan ideolojiler bitmiştir, “sağ sol yoktur” söylemi 1980 sonrasında Neo Liberal küreselci anlayışın ortaya attığı bilimsellikten uzak soyut bir kavramdır. Emeği ile geçinen kesimler olduğu sürece sol siyasal ideoloji bitmez, bunu iddia etmek bu konuda felsefi derinliğin olmadığını gösterir. CHP SOL BİR PARTİDİR VE ÖYLE DE KALACAKTIR.
Partimiz CHP-Cumhuriyet Halk Partisi 1960 sonrasının koşullarda siyasi kulvardaki yerini “Ortanın Solu” olarak tanımlamıştır. Bu sola kayma sonucunda CHP 1973 ve 1977 yıllarında yapılan Genel Seçimleri ile 1989 yılında yapılan Yerel Seçimlerde 1. parti olmuştur.
CHP tüzüğünün “KURULUŞ VE İLKELER” başlığının 1. maddesinin 4. fıkrasında “Cumhuriyet Halk Partisi, başta Kurtuluş Savaşımız olmak üzere Aydınlanma ideallerini, emek mücadelelerini, sosyal demokrasinin özgürlük, eşitlik ve dayanışma ilkelerini benimseyen çağdaş demokratik sol bir siyasal partidir.” denmektedir.
Yine CHP programının birçok yerinde CHP’nin Sosyal Demokrat anlayışa sahip olduğu belirtilmiş, partinin web sitesinde “Cumhuriyet Halk Partisi Sosyalist Enternasyonal üyesidir” ifadesi bulunmaktadır. CHP Tüzüğüne göre en yüksek karar organı olan Kurultaylarda kabul edilmiş olan parti tüzük ve programına uymak tüm üyeleri bağlamaktadır. CHP sağ siyasal partiler gibi lider partisi olmadığından Genel Başkanın da parti tüzük ve programına uyması tüzüksel bir zorunluluktur. CHP yönetim kadrolarını buna benzer söylemlerden kaçınarak bu konuda daha hassas olmaya davet ediyoruz.
Günümüz koşullarında Neo Liberal anlayışın çözüm olmadığı; özellikle CORONA (COVID-19) sonrasında sosyal devletin ne kadar gerekli ve önemli olduğu hepimizin gözlerinin önündeki gerçektir. İnsanlar artık bulunduğu konumdan daha iyisini hayal etmekten öte açlık ile mücadele etmektedir. Birçok sektörde (tekstil-yiyecek vb.) çalışan emekçiler, kendi hesabına çalışan esnaf kesimi ve köylüler evlerine ekmek götürme telaşına düşmüşlerdir. Bu kesimlerin haklarını savunmak “SOSYAL DEVLET” olmanın gereğidir. Hatta CHP gibi tüzük ve programında “SOL” bir parti olduğunu birçok kez yineleyen partimizin de olmazsa olmaz görevidir.
Son günlerde partimizde görülen bazı istifaların gerekçelerini okuduğumuzda gerçeklikten uzak, sadece ayrılmalarına kılıf hazırlamak için yapıldığını gözlemlemekteyiz. Ayrılma gerekçelerinde yer alan 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Genel Seçimlerde 5.867.302 oy alıp % 11.7 oy oranı ile 3. Parti olan HDP-Halkların Demokratik Partisini MHP ve AKP söylemi ile suçlamak en basit tanımı ile insafsızlıktır.
Bu söylem bu partiye oy veren milyonlarca yurttaşın iradesine saygısızlık olup, çok tehlikelidir ve iktidarın değirmenine su taşımaktan öteye gitmez. Bu milletvekillerinin parti içi demokrasinin işletilmesini istemesi ise olumlu bir gelişmedir. Keşke bu söylemlerini hayata geçirip “CHP SOL KANAT” olarak önseçim için imza topladığımızda imza vererek destekleselerdi. Ancak parti içi demokrasiye atıfta bulunmaları yine de olumlu bir gelişme olarak kabul edilmelidir.
Artık her şeyi merkezden belirleyeceğiz anlayışından vazgeçilmelidir. Bu anlayışın belirlediği 4 milletvekili partiden ayrılmış, Yalova, Ceyhan, Menemen, Urla Belediye Başkanları görevden uzaklaştırılmış, İbradı Belediye Başkanı ise partiden istifa etmiştir. Her şeyi bilen (!) merkez yöneticileri yerine; örgütün tüm parti adaylarını belirlemesi gerekmektedir. Bu durum bize örgütün denetimi olmadan başarılı olma şansının olmadığını göstermektedir.
Daha önceki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi sadece ittifak politikalarını öne çıkararak parti tüzük ve programına aykırı siyaset geliştirmek partimizin yeterli atılımı yapmasının önünde en büyük engeldir. İttifaklar seçim dönemlerinde siyasal partilerin ortaklaşmalarını kapsamalıdır. İttifakın diğer ortağı İYİ Parti söylemlerinde CHP’nin ne düşüneceğini göz önüne almazken; bizim partimizin yöneticilerinin bu konuda gösterdikleri gereğinden fazla hassasiyet düşündürücü ve partinin gelişmesi önünde engeldir.
AKP tek adam yönetimi ve iktidarı tükendikçe CHP’ye saldırının dozajını artırmıştır. Bu dönemde Türkiye’nin ve Türkiye halklarının mutluluğu için CHP’nin iktidar olması ve Türkiye’nin yeniden güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmesi gerekmektedir. Bizler 20 Nisan 2013 tarihinde yaptığımız açıklama ile başkanlık sisteminin olumsuz yönlerini açıklamış ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin nasıl olması gerektiği konusunda öneriler sunmuştuk. Partimiz CHP; üyesinin ve halkımızın özlemlediği düzenin kurulması ve hayata geçirilmesinde kendi programına uygun davranmalı, siyasal geçmişini ittifak önünde bir engel olarak görmemelidir.
Yöneticiler geçici; CHP ise 100 yıla yakın geçmişi ile kalıcıdır. Çözüm CHP’den ayrılmakta değil CHP de birleşmektedir. 31 Ocak 2021