CHP delegesin ve üyelerini defalarca uyardım ve dedim, “Gerek insanlar gerekse şirketler için değişimin önündeki en büyük engel alışkanlıklardır. Alışkanlıklar o kadar güçlüdür ki &cce
CHP Esenler Beşik Gibi Sallanıyor- Yıkıldı Yıkılacak
CHP’de 24 Haziran Seçimleri sonrası yaşanan deprem bitti ama artçı sarsıntıların artı arkası gelmek bilmiyor. Önce CHP’nin içinde ki sol bu depremden nasiplendi, haksızlığa uğradı. Sonra Balıkesir, Trabzon sallantı, hasar tespiti için CHP ekip bulamıyor. İstanbul ve ilçelerindeki artçı sarsıntılar her gün devam ediyor. Kimsenin ruhu duymadı İBB’ de inceden bir deprem oldu, artçıları Tekin’i salladı ve taraftarlarını bir yerlere savurdu. CHP’liler depremin durması için İmamoğlu’ndan kuran okunmasını, Canan’dan dua yapılmasını istediler. Şişli’de sarıgül geçte olsa soldu, sular durulmazken, bugün Esenler, Bağcılar, Arnavutköy beşik gibi sallandı.
Esenler’de basbayağı deprem oldu, bedelini CHP ve Solun iktidarı ödeyecek. Yazılanların muhatapları kıvırmasın, gereği derhal İSTİFAAAA… Günahkâr olanları ise… İlçe başkanı ve yönetimidir. Ortakları “oy vermeyin, bunlardan bir şey olmaz, bunları seçmeyin” dediğimiz halde oy veren ve kastlaşan delegeler, kastlaşan hemşeri dayanışması. İlkesi, ülkesi, ideolojisi olmayanlardır, yandan çarklı Keşan’dan yazılı evraklarla destek olan dinsel ve bölgesel dayanışma ile sola ihanet edenlerdir. Beyler onurluysanız şimdi hesap verin veya onurluysanız bu rezilliğin hesabını sorun. Gidin ilçe binasına yapışın seçtiklerinizin yakasına veya tükürün oy verdiğiniz bu beylerin yüzüne ki sizi adam zannetsinler…
Şimdi kimse bana kem küm yapmasın. Tek başıma kazasız belasız, teslimiyetsiz seçim yapan birisiyim. Bilmem anlayabildiniz mi ben yoksam siz bir hiçsiniz… Ben yoksam siz yok olur siyasi mezarlığa gidersiniz, ulu çınarın dallarını budayarak kökünü kuruttunuz. Örgütün bedduasıyla, ezilenlerin isyanları arasında cenaze marşı ile gidiyorsunuz… Allah rahmet eylesin. Size değil yıllarını sol ideolojiye harcayanlara yazık oldu. Yazık oldu emek mücadelesi veren partisinin bayrağını, sancağını yere düşürmeyenlere.
24 Haziran Seçimleri sonrasından yapılamayan kurultaydan sonra sürekli uyarılarda bulundum. Bu benim CHP'ye karşı ve ezilen yoksul halkımızın umutlarının hiçbir zaman yok olmaması için duyduğum sorumluluğun gereğidir.
CHP delegesin ve üyelerini defalarca uyardım ve dedim, “Gerek insanlar gerekse şirketler için değişimin önündeki en büyük engel alışkanlıklardır. Alışkanlıklar o kadar güçlüdür ki çoğu insan bunları aşmakta zorlanır” sizde değişime karşı çıkanlar olarak bu işlerde maalesef sorumlusunuz. Geçmişte seçmenlerimiz, partide gerçekleştirilmesi gereken değişimi yapmış olsaydılar, bugün egemenler sizleri değiştiremezdiler. Bakınız değişim konusundaki ümitlerini kaybeden partililerimiz, artık bu başarısız yönetimden kurtulamayacakları fikriyle hareket etmektedirler. Bugün CHP'ye oy veren seçmenlerin çoğunluğunda, partide değişim olmayacağına yönelik güçlü bir inanç ortaya çıkmaktadır. Bu inancın, istifa etmek, oy vermemek, seçimlere katılmamak gibi mecraları çare görüyorsalar sorumlusu bu kalitesiz ve niteliksiz yönetimleri seçenlerindir.
Direnebilecek misiniz? Esenler’de ser veririz ama saf vermeyiz diyebilecek misiniz? Siz bunları söyleyecek yüreğe sahip değilsiniz. Siz bırakın solcu olmayı, demokrat bile değilsiniz. Sizin alayınıza bir önceki dönemde, CHP'nin yöneticileri hiçbir zaman hiçbir kimseye boyun eğmez, baskılara direnir, diz çökmez diye öğretmemiş miydim? Yemekli bir salonda “şehrin anahtarını vereceğim demiştiniz” Evet, verdiniz şehrin anahtarını ama birilerine… Alkış aldınız masa başı delegelerinizden. Ogün sizi nasıl protesto ettiysem bugün yine protesto ediyorum. Cezayı kesenlerin eline sağlık, ama cezayı kesenlere katmerli ceza kesmeye cesareti olmayan delegeye yazıklar olsun… Benden söylemesi: Bu yönetime onay verenlere ve yönetenlere hesap soramaya cesareti olmayanlarla yollar asla yürünmez...