Bugünün CHP’si her fırsatta sola, sosyalistlere ihanet etti, İkinci Cumhuriyet’çilerle uyum ve mutabakat arayışı içinde oldular. CHP düzenin muhalefeti değil yaşanılan rezilliğin ve bu düzenin par&cce
CHP Düzene Muhalif Değildir…
Genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, yani İkinci Cumhuriyet’çilerin varlığının belgelendiği seçimleri geride bıraktık. Hep kazanan sağ oldu, sağın rakibi ise her seçimde yine sağ oldu. Şimdi yerel seçimler geldi kapıya dayandı. “Dananın kuyruğu” kopacak mı, kopmayacak mı diye hesaplar yapılmıyor, çünkü kuyruk koptu, ülke tek kişiye teslim edildi. Bu teslimiyetin, hezimetin hesabı sorulmadı, faturası yoksul halk kesimlerine kesildi. CHP’nin koltuk İşgalciler keyif çatıyor…
CHP’nin egemenleri koltuk savaşı veriyor ve her seçimin, her yenilginin arkasından gelecek seçimlere sığınarak ipe un seriyorlar. Yoğun halk kesiminin kümeleştiği ve cumhuriyet değerlerinin, yarınların güvencesi, umutların bağlandığı CHP artık umut değil umutsuzluk, çare değil çaresizlik içinde. Demokratlık yapılanmanın değil diktatörlük peşinde, özgürlüklerin prangalarını kırmak değil, özgürlüklerin önünde engel olarak sağ devşirme adaylarla günü kurtarmanın hesabını yapıyorlar.
Gelecek için seçim istemiyorlar, kimi seçerizin hesabını yapıyorlar. CHP’nin üst ve alt düzeyindekileri, özgürlüklerin yok olduğunu, emek sınıfının köleleştiğini ve karanlık yarınların geldiğini göremedikleri için “At İzi İt İzine” karışmasının en büyük etkenleridirler. Az olsun benim olsun diyenler, azını bile bulamadığı bir dünya ile karşı karşıya. Bırakın milliyetçi partileri, utanmasalar seçim kazanma uğruna, AKP’nin beslediği Barzanici, şeriatçı Kürt partileri ile tarikatçı guruplarla ittifak yapacaklar. Sol, sosyalist düşüncede olanlara CHP’nin kapıları kapalı. Bizlere, “KEK” ler diyorlar ve tıpış tıpış oy vereceksiniz beyanında bulunuyorlar.
24 Haziran seçimlerinde 3 sağcı partiyle birleşen CHP “Millet İttifakı” oldu ve utanmadan sol bir cephe oluşadurduğunu yutturmaya kalktı! Bugünlerde ise yapılan yanlış hesaplar Andımıza fatura edildi, CHP’lilerin bu işlerde hiç suçu yokmuşçasına… Kurtuluş savaşı verenlerin kemiklerini sızlatanlar kadar suçlu değil mi? Ülkenin tam bağımsızlığı uğruna, ABD emperyalizmine ve faşizme geçit yok diyen, Devrimci yurtseverler, genç yaşta toprağa düşen bedenlerin toprağa düştükleri yerde değil sarayda kurulan infaz timleri, infaz mangalarınca kirli saraylarda yeniden katledildiler. Geride kalanlar ise işkence hanelerde halen daha “işkencecilerin kırbaçları” ile işkence görüyorlar. CHP’nin hiç suçu yok mu?
Bugünün CHP’si her fırsatta sola, sosyalistlere ihanet etti, İkinci Cumhuriyet’çilerle uyum ve mutabakat arayışı içinde oldular. CHP düzenin muhalefeti değil yaşanılan rezilliğin ve bu düzenin parçası haline getirildi. Bugün bu rejime temelden hayır diyemeyenler neyin veya kimin muhalefetini yapıyor?
Solun evrensel değerleri, sermaye düzeninin onarılmasını değil, bu düzeni değiştirmeyi öngörüyor. Biz bu doğrultuda mücadelemizi yapıyoruz! SOL… Bu gerici, emek düşmanı sermaye düzeninin yaşamasının değil, yok olmasının mücadelesini veriyor.
Biz solcuyuz, gericiliğe karşıyız, laiklikten yanayız! Tescilli dincilerle aynı cephede olmayız! Sivas’ta yakılan aydınlarımızın, genç fidanlarımızın hesabını elbette soracağız. Biz sağcı devşirmelerinize, emeğin değil küresel sermayenin yanında yer alan beslemelerinize oy verirsek, kendimizi inkar ederiz. Biz solcuyuz, patronlarla, burjuva sınıfıyla büyük bir davamız var! AKP muhalifi diye, dünün ve bugünün eli kanlı faşistleri ile yan yana duranlardan olmadığımız gibi alayına karşı koyanlardanız…
Bizim için Politikacılar, siyaset adamları ve siyasi partiler halkının yararı için faşizme direnenlerden oluşmalıdır. Bu düzeni yıkmak için mücadele veren bizleriz, ama görüyoruz CHP’nin mevcut kadroları “aman bu düzen yaşasın, bizde bu düzenden nemalanalım” diyorlar. Sizler ne zaman kapitalizmin çarklarına takılmadan, faşizme kafa tutacaksınız. Ne zaman dengeleri değişime “zorlayan” kişiler olacaksınız… Bekliyoruz…