ÇETİN AKSOY: 12 Eylül darbesinin acılarını hala çekiyoruz"
Esenlerin 1980 öncesi Belediye Başkanı Çetin Aksoy, “Demokrasinin kesintiye uğramasıyla görev süremi tamamlayamadım. 12 Eylül darbesi en büyük zararı Esenler'e vermiştir” diyerek o günlerle ilgi
ÇETİN AKSOY: “12 EYLÜL DARBESİNİN ACILARINI HALA ÇEKİYORUZ"
Esenler'in 1980 öncesi belediye başkan Çetin Aksoy, “Demokrasinin kesintiye uğramasıyla görev süremi tamamlayamadım, 12 Eylül darbesi en büyük zararı Esenlere vermiştir” diyerek o günlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu…
Aksoy, ”1977 yılında Esenler'e Belediye Başkanı oldum. Esenler'in durumunu yakından biliyordum. Ben seçildikten iki yıl sonra 12 Eylül darbesi gerçekleşti. Darbe ile yapmak istediklerimiz ve uygulayacağımız birçok proje de kesintiye uğradı. Darbe Esenlere ve Esenlerlilere büyük zarar verdi. O günden bu güne oluşan çarpık kentleşmenin yegâne sorumlusu 12 Eylül darbesi ve sonraki belediye yönetimleridir.
Şu an üzerinde okul olan alanlar bizim planladığımız alanlardır
Biz göreve başladığımızda bizden evvelki belediye başkanlarının yapmış olduğu imar planları vardı. Ben belediye başkanı olduktan sonra İmar iskân bakanlığı ile defalarca görüşerek, Esenler'e uzmanlar getirtirdim. Bu yapılan planların Esenler'e uymadığını onlara anlattık. Daha iyi yaşanılabilir, donatıları olan bir belde olmasının doğruluğuna inanarak Esenlerde kat yüksekliğini sınırladık. Çünkü o zamanki imar yasasına göre bir imar alanında değişme yüzde elliyi aşmış ise sistem öyle devam ediyordu. Kısa vadede yeni bir imar planı yaptırmamız ise mümkün değildi. Ama yine de bakanlıkla anlaşarak yeni bir imar planı yaptırdık. O zaman Esenler'in nihai nüfusunun 300–350 bin olması düşünülüyordu. Sanıyorum dokuz-onbin civarında da bir yapılaşma vardı. Biz boş alanları da okul yeri başta olmak üzere donatı alanları olarak planladık. Şu an üzerinde okul olan alanlar hep bizim planladığımız alanlardır. Nüfus artışlarını düşünerek ilerideki ihtiyaçları da göz önünde bulundurarak en yakınlarımızın, partililerimizin yerlerini bile okul alanları olarak ayırdık.
Esenler İbrahim Turhan Lisesi yerini kazandırdım
Bizim o zaman iki ortaokulumuz vardı lisemiz yoktu. Bunun için İbrahim Turhan lisesinin yerini belediye seçimi öncesinde çiftliğin sahibi bayan ile konuşarak;” babanızın ismini taşıyan bir lise yeri veriniz” ricasında bulunarak ikna ettim ve Esenler'e lise yerini kazandırdım.
Doktor hanım ilk görüşmede söz vermedi, “Kardeşlerimde karşı çıkmazlar ama bir görüşeyim” dedi. Cağaloğlu'ndaki muayenehanesinde yeri verdiklerini bana açıkladı. Sonradan da Neyir Hanım kendi ismini yaşatmak için Fevzi çakmak mahallesinde Neyir Turhan Okulu'nun yapımını üstlendi ve bir okul daha Esenler'e kazandırmış olduk.
Belediyenin gelirleri şimdiki gibi değildi
Lise yerini böylece aldık. Esenler'i daha yaşanılabilir bir kent haline getirme düşüncesiyle projeler üretmeye başladık. O dönemlerde parasızlık vardı. Belediyenin gelirleri şimdiki gibi değildi. Kısıtlı imkânlarla çok şeyler yapmak için çizmeleri giyip gece gündüz çalıştık. Dörtyol Meydanı bir gecekondu yerleşimi idi. Biz burada hak sahipleri ile görüşerek meydanı genişletmek için tekliflerde bulunduk. Daha sonra burada bulunan bu alanı yeşil alan olarak bırakmıştık.
Yeraltına çift katlı kapalı otopark için proje hazırladık
Esenler Dörtyold'aki Hasip Dinçsoy Okul yerini de bizim zamanımızda aldık. Az paralarla reklâm yapmadan önemli işler yaptık. Biz bu alanı okul dönüşüm alanı olarak bıraktık. Aynı zamanda Halilibrahim vakfının, camiinin ve okulun bulundukları yerin altına çift katlı kapalı otopark yeri yapmak için proje hazırladık. O zamanlar park sorunumuz yoktu, ama Biz ileriyi düşünerek Esenlerin geleceğini görerek böyle bir proje hazırladık ve camii hocaları ile görüşerek, bu şartı kabul ederseniz camiyi de biz yapacağız diyerek onları da ikna etmiştik. Ah o 12 Eylül Esenler'in geleceğini aldı götürdü, Esenler'in bir Bahçelievler olmasını engelledi.
Darbe yapılmasaydı 70 dönümlük bir kültür parkını da Esenlere kazandırmış olacaktık
Biz o zaman imar planı değişikliğini yaparken bir kültür parkımız olsun diye Ferhatpaşa Çiftliği alanında şimdiki metronun olduğu yerde 70 dönümlük park alanı için doktor hanımla görüştüm. Kendisi olur dedi. Maliye 3 bin lira kamulaştırma bedeli biçti. Bin lira ödeyeceğimizi söylediğimde doktor hanım, "o da bir hayır işidir olur" dedi. Park projesini çizdirdim, o planlar belediye başkanı ve yazı işleri kapısının üstünde 12 Eylül darbesine kadar asılı kaldı. Eğer darbe yapılmasaydı 70 dönümlük bir kültür parkını da Esenlere kazandırmış olacaktık.
1100 yataklı bir hastane yapılması konusunda mutabakat sağladık
Esenler'e bir hastane lazımdı. O zamanki sağlık bakanı hemşerimdi. Kendisiyle görüşerek kendisine Esenler'de isimlerimizi yaşatacak bir eser bırakmamız konusunda ikna ettim. 1100 yataklı bir hastane yapılması konusunda mutabakat sağladık. Şimdiki otogarın yeri o zaman bizdeydi. Hastane oraya yapılacaktı. Benim zamanımda o parti bu parti anlayışında meclis üyeleri yoktu. Dürüst olan her meclis üyesi benim için değerliydi. Yanlış yapan kendi partimden bile olsa gerekeni yapardım. O dönemde yaşayan meclis üyeleri var, hastane olayını sorarsanız anlatırlar.
Atışalanı’ndan Bayrampaşa’ya kadar olan bölgeyi orman alanı ilan ettik
Esenler'in ilk belediye başkanı Nadir Bayır zamanında Kemer Mezarlığı yapıldı. Esenler'in nüfusu o zaman 80–85 bin civarındaydı. Esenler'in nüfusunun artacağını düşünerek; kemer mezarlığını yukarıya doğru genişlettik.190 Dönüm askeriyenin arazisini almak için mücadele ettim. Neticesinde buraya bir duvar çekerek halkımızın hizmetine sundum. Atışalanı'ndan Bayrampaşa’ya kadar olan bölgeyi ise Aytekin Kotil'in yardımları ile orman alanı ilan ettik. Bana kamulaştırma bedelini sorun etme dedi, ayni zamanda Hal'in olduğu yer için burayı da stadyum yapalım dedi ve meclisten onaylatarak planlara işlettik. O zamanki meclis üyeleri şahidimdir, yaşıyorlar. İnönü stadyumunu oraya taşıyacaktık ve 60 bin kişilik stadyum projesini hazırladık. O zaman hazırladığımız planlar Esenler Belediyesi arşivinde olması lazım.
İhtilal biraz gecikseydi Esenler bu durumda olmazdı
Hastane temelini Aralık 1980’de atacaktık, İhtilal biraz gecikseydi yeni mahallede Belediyeye ait benzin istasyonumuz olacaktı. Esenler'in eski halini bilmeyenler bizim çektiğimiz zorluklarımızı bilemezler. Esenler'in tamamına yakını tarlaydı, çamurdan ayakkabı giyemezdiniz, üç Mahallemiz tamamen tarlaydı, yol yoktu, Çinçin Deresi'ne yol yapmak için 500 kamyon moloz ve taş serdirdim. Birçok yere arnavut taşı döşettim, alt yapı ise yoktu, geçe gündüz künk döşedik. Esenler'de günde en az on defa elektrikler kesiliyordu, dört trafomuz vardı. Vatandaşın tapulu yerlerine bile trafo yaptık. Mevcut trafoların kapasitesini artırarak yeniledik. O zamanlar TEK yoktu, elektrik işleri de belediyenin görev alanındaydı. Bütün ağaç elektrik direklerinin beton direklerlerle değiştirilmesi bizim dönemimizde olmuştur.
Almanya’dan hibe yoluyla dokuz otobüs aldık
Ulaşım ise en büyük sorunumuzdu. İşçilerin yoğun yaşadığı bir belde olduğumuzdan sabah ve akşam vatandaş saatlerce kuyrukta bekliyordu. Almanya’dan hibe yoluyla dokuz otobüs aldık. Ancak otobüsler 11 metre idi. Valilik 10 metre olanların çalışmasına izin veriyordu. Uzun uğraşlardan sonra belediye halk otobüslerini servise koyduk halk biraz olsun nefes aldı.