Şimdi referandum zamanı, oyluyoruz, oy kullanacağız. Elbette tüm insanlarımız demokratik haklarını kullanacak, “Hayır” diyenlerin sebebi var, ya "Evet” diyenler nedeni olmadan amaçsızlık içinde me&cced
Bu Zihniyet “İSTİKRAR” Getiremez Ayrıştırır
Şimdi referandum zamanı, oyluyoruz, oy kullanacağız. Elbette tüm insanlarımız demokratik haklarını kullanacak, “Hayır” diyenlerin sebebi var, ya "Evet” diyenler nedeni olmadan amaçsızlık içinde meçhule doğru yuvarlanacaklar.
Başkanlık için çabalayanlar istikrar devam edecek, terör bitecek” diyenlere bir vatandaş olarak Soruyorum: 15 yıldan beri Güç benim, senin, bizim elimizdemiydi.Güc ellerinde olanlara soruyorum… Her şeyi hallettiniz de sıra anayasaya mı geldi? bize anayasa gerekli ama demokratik bir anayasa, herkesin görüşlerinin alındığı bir uzlaşı anayasa gerekli. Bize OHAL veya dikta anayasası, bize egemenlerin anayasası lazım değil. Bize bir kişinin keyfine göre “koltuk değnekli” anayasa lazım değil. Bu anayasaya benden kocaman “HAYIR”
Neyi istediniz yapamadınız?
Hangi ihaleyi halka sorarak verdiniz?
Bu halk size hesap sorabildi mi?
Bırakın halkı "SAYIŞTAY” bile size hesap soramadı. Canınız ne zaman istedi de anti demokratik uygulamaları uygulayamadınız?
Ne zaman üzerimize tazyikli su sıkmak, biber gazı sıkmak istediniz de yapamadınız?
Ne zam kafanıza estide ceza evlerine bizleri tıkayamadınız, bizlere bir suç isnat edemediniz?
Ülkemizin ve milletimizin geleceğinin şekilleneceği bu oylamada, herkes kaderci olacak, Aman dikkat, bu süreçte birbirimize hakaretler yağdırarak, yutulmayacak söylemlerden kaçınmak en azından vatan sevgisi kadar önemlidir.
Ben şahsen tartışmaları ve sosyal medya yolu ile iletişim kurarak taraf olanları kaygıyla takip ediyorum. "Ülkemin güzel yoksul insanları, zenginler, elitleri gelin birlik olalım, gelin nereye neden oy verdiğinizi kılı kırk yararak süzgeçten geçirelim. Farklılıklarımız üzerinden ayrışarak, benzerliklerimizi görmezden gelerek birbirimizi kırıp dökmeyelim. Elbette fikirler tartışmalı, ama ne olursa olsun, herkes kendi alanında konuşsun, bilime bilim adamlarına bu topraklarda biraz saygı duyarak kapatılan kulakları açmamız gerekli. Doğruya ulaşmak için “benim doğrum doğrudur, başka doğruyu tanımam” derseniz % 98’le kabul ettiğiniz 12 Eylül yasaları gibi bir faşist uygulama ile baş başa kalırsınız.
Genlerimizde var sert görünüm, çabuk kırılganlık ve duygusallık ama bu oylamada aklıselim olmak en yüce görevimizdir. Keskin bir viraja girdiğimiz bu günlerde elbette tüm insanlarımız demokratik haklarını kullanacak. Bizler bu toprakların çocuklarıyız, yok birbirimizden farkımız, aynı havayı soluruz, gözyaşlarımızın rengi farklı değil, gülüşümüz aynı. Bu ortak paydalara rağmen farklı alışkanlıklarımız, farklı görüşlerimiz, farklı yaşam şekillerimiz olması kadar normal bir şey olabilir mi?
" farklılıklar bizi birleştirmeli, çünkü farklılıklarımız zenginliğimizdir.
Başkanlık için referanduma doğru hızla gidiyoruz. Yavaş yavaş kampanyalar şekillenmeye başladı. Medya harıl harıl çalışıyor, her yazarçizer köşelerden, manşetlerden vuruyor. İktidar borazanları tutmuş köşeleri herkesin sesi eşit duyulmuyor ama “evet” diyenlerin, neden “ Evet” dediklerini bilmediklerini görüyoruz.“HAYIR” diyenlerin,OHAL’le çalışmalarına engellemeler günden güne artıyor.
“ Kimi reisini, kimi uzun adamı sevdiği için, bazıları da bilmem neresinin kılı olduğu için evet” diyeceği aşikâr. Karşı taraf, yani ”HAYIRCILAR” “diktatörden nefret ettiği için, cumhuriyetin kazanımları, demokrasinin katledilmesi ve özgürlüklerin ellerinden alınması endişesiyle “HAYIR” diyeceklerini ifade ediyorlar. Tek kişi ile bir ülke yönetilmez, tek kişi ile istikrar sağlanamaz. Yani herkesin oylarını alamamış; ikiye bölünmüş bir toplumda huzur olmaz sadece elmanın yarısıyla yetinirsiniz. “tek kişi” olarak yönetmeyi demokrasinin hiç bir kuralı kabul etmediği gibi bizde “HAYIR” diyerek kabul etmiyoruz.