ADD Marmara Bölge Başkanı Dr. Ahmet Metin 2014 yerel seçimlerine ekip anlayışı ile hazırlandıklarını söyleyerek “Biz, hazırız, bu seçimlerde ev ev dolaşarak çalışacağız…” diyerek öneml
Bu Seçim İktidar İle Ana Muhalefet Arasında Geçer...
ADD Marmara Bölge Başkanı Dr. Ahmet Metin 2014 yerel seçimlerine ekip anlayışı ile hazırlandıklarını söyleyerek “Biz, hazırız, bu seçimlerde ev ev dolaşarak çalışacağız…” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
Metin “Bizler Atatürk Düşünce Derneği olarak bu seçimlere bir ekip anlayışı ile hazırlanıyoruz. 30 şubemiz ile tüm seçmen listelerini tarayacağız. Adil, demokratik bir seçim yapılması için çalışıyoruz. Tüm arkadaşlarımız e-seçmen sitesine girerek gerekli çalışmalara başladılar. Fazlalıkları ve noksanlıkları tespit ederek listeleri kontrol edecekler. Bu çalışmaları yaparken, bizlerin bireysel hakkımız ve vatandaşlık görevimizdir anlayışı içersinde olduk. Genel olarak baktığımız da İstanbul seçimleri zor geçecek, zor bir seçim olacak! Bu seçimin ana muhalefet ve iktidar arasında geçeceği bir gerçektir.
Bizler içinde olmadığımız ve olmayacağız bazı çalışmaları tasvip etmiyoruz. Milli merkez adaylar çıkarıyor. Biz buna da karşıyız. Milli merkezin çıkaracağı adaylar ve alacağı oyların iktidarın işine yarayacağını düşünüyoruz. Böyle bir yapılanmayı desteklemiyoruz. BDP’nin, sevilen ve saygın bir aday çıkardığını basından takip ediyoruz. Ancak, bunların da alacağı oylar iktidarın hanesine yazılacağını düşünüyoruz. Zaten, Sol ve Sosyalist oylara talip olan bu anlayış bir yerde AKP’nin ipi göğüslemesine yardımcı olacaktır. Tekrar söylüyorum. Adil bir seçim ile mükerrer oyları önleyerek sandık başına gitmeme düşüncesinde olanları sandıklara taşıyarak bu iktidar değiştirilebilir.
Gezi, siyasilere bir ders vermiştir. Dersini almayanlar olabilir. Gezi ruhu, demokrasinin var olması, eşit yurttaşlık bilincinin gelişmesi için önemli idi. Ayriyeten Gezi benim için de çok önemli idi. Orada gördüklerimiz ve yaşadıklarımız bize, birlik ve beraberlik için bir araya gelmemize bir mesajdı. Gezidekilerin bağımsız olduklarını gözlemledik. Gezi olaylarının üretimden değil de tüketimden kaynaklandığını gördük. 20 farklı bileşimin birbirine ne kadar saygı ile yaklaştığını ve kaynaşarak birliklerini gerçekleştirdiklerini gördük.
Vatan, Cumhuriyet ve Emek birlikteliği dediğimiz birçok sivil toplum üyelerinin bir araya geldiği ve bizimde başkanlığını yaptığım bir sivil toplum hareketi birlikteliğimiz var. Zaman zaman bu oluşum ile bir araya gelerek ülke meselelerini konuşuyoruz. Haklı noktalarda birlikte hareket edeciğimize karar verdik. 1 Ocakdan itibaren bu bileşen ile sahaya iniyoruz. Aldığız kararda CHP kadrolarını destekleme noktasında birleştik.
Bizim bu seçimlerde ve sonrasında önemli beklentilerimiz olacak. Demokrasimizin gelişmesi, yağmanın önlenmesi, insanca yaşanılır kentlerin oluşması ve Cumhuriyet değerlerimiz korunması olacaktır. Yeşile, doğaya hasret bir kent anlayışı aşılarak sosyal donatı alanları ile kültürel faaliyetleri öne çıkan halkın sağlığı ve eğitimi ile ilgilenen bir iktidarın var olmasını istiyoruz. İstanbul Belediyesinin el değiştirmesi ile psikolojik bir algı oluşacaktır. O algı ile bu iktidar gerileyecektir. Onun için olmazsa olmazımız bu iktidarın el değiştirmesidir.
Esenler Belediye Başkanı diğer ilçelerden belediye başkanlarından önde gözüküyor. Ancak, 5 senede Esenlerde değişen hiç bir şey olmamıştır. Bana kim diyebilir yaşamlarda değişen bir şey olmuştur. Sözlere baktığımızda Esenler Esenlik kenti, yaşanılabilir ve marka bir ilçe olduğu söyleniyor. Peki, sineması, tiyatrosu olmayan bir ilçe yaşanılır mı? Zaten, böyle yoklar ilçesinde burayı yönetenler bile yaşanılmaz bir kent olduğunu anlamış olacaklar ki yönettikleri ilçede ikamet etmiyorlar. Kimse kimseyi kandırmasın. Esenler yoksulluk ve yokların olduğu bir ilçedir. Bu zihniyet yıllardan beri yönettikleri bu ilçeyi bu duruma getirmiştir” dedi.