Bu Çıplak kralı biz yarattık

Bu Çıplak kralı biz yarattık

Hüseyin Koç,"Bu Çıplak kralı biz yarattık" Yazdı

 
Bu Çıplak kralı biz yarattık

“İleri Demokrasi”nin savunucuları sanki demokrasiyi benimsemişler de bu söylemi sıkça kullanıyorlar. Bunların ileri demokrasi dedikleri şey meğer ileri yolsuzlukmuş. Bakınız, bu İleri Yolsuzluk” hızını alamayarak Soma’da cinayet, tekme, yumruk ve gözyaşı olarak iadesi ile halka geri döndü.

AKP iktidarının Yetkili ağızları “Türkiye’deki medya özgürlüğünün ABD’den ileri olduğunu” söylüyorlar.Hayat standartları yükselen bir ülkeyiz. , açık kimse yok, istikrarı yakaladık, refah düzeyimizyükseldi’ söyleyerek palavralarını halkımıza yutturduklarını zannediyorlar. Pembe tablolar çizerek ülkenin geleceğine dair büyük sözler ederek: insanlığı, doğayı vahşi kapitalizmin arpalığına dönüştürerek, günahlarına günah katıyorlar.   

Soma’da, takke düştü, kel göründü, yani kral çıplak…
Çıplak kraldan daha kralcı olmak ise başa bela olacağını düşünmeden yapılanlar kömürün karasından daha kara oldu. Soma’nın milletimizin yüreğine düşürdüğü acı kadar milletimizi üzen birçok olayı da bu ileri demokrasiciler herkese yaşattılar.

 Bunlar“ Şaşkın Ördeğin suya tersten daldığı gibi madenler için verilen önergeye de tersten daldıkları ortaya çıkmış oldu.

Çıplak kralın başvurduğu tezviratlar bile toplum nezdinde yer bulmadığını ve tek adamlığını zedelediğini anlamamış gibi davranması, göreceksiniz yakın bir zamanda yakasına yapışacak olanların daha da çoğalarak artmasını engelleyemeyecek. Bu Çıplak kralı biz yarattık, umutluyum yıkacak olanda biz olacağız.

Dünyanın neresinde hangi? Yönetenler; İleri demokrasiyi bırakın geri kalmış Monarşilerinde bile halkını koro halinde dövüyor, günahsız insanları azarlıyor ve ağzından çıkanları duymuyor. Bir Başbakan kendisini sevmeyenlere ve Başbakanın yanlışlarına karşı koyanları işaret ederek polise: “tutun şu İsrail dölünü” talimatını veriyor. Müşavir ise yerde yatana tekme atıyor hem de defalarca. Ertesi günü raporu alan ise vatandaşı tekmeleyen Müşavir oluyor. İktidardakiler topyekûn seferber olmuşlar, yaptıkları kirliliklerin üstünü örtmeye girdikleri çıkmazdan kurtulmaya. Yalaka medya ise düşmüş katilleri kurtarma peşine.
 
İzmir’de 13 yaşındaki çocuğu gözaltına alırken vicdanlar sızlamıyor, Soma’ya girişler çıkışlar yasaklanıyor, yargı kararları tanınmıyor, Sayıştay raporları meclisten kaçırılıyor, önergeler dikkate alınmıyor. Halk gazlanıyor, tokatlanıyor. Tüm bunları bizlere yaşatanlar HASTA… HASTA… Bu hastaların ve hastalıkların tedavisini ise psikologlar, sosyologların yerine sakallı cüppeli mollalar yapmak için göreve çağırılıyor… Pes kardeşim yahu… Ulan sizin ileri demokrasinize...

 Dışarıdan tokat gibi sözler yüzümüze vuruluyor, sahte kabadayı misali her kesime herifleşenler, güçlünün karşısında suspus olurken kendi halkına aslan kesiliyor. Bu gelişmelerin adı İLERİ DEMOKRASI… Oluyor öylemi?   
   

Bakın beyler, Bizim ihtiyacımız olan şey ise daha fazla, daha ileri demokrasi değil, sadece ve sadece hukukun üstünlüğünün benimsenmesidir. Kafanıza koyun ve iyice bilin Demokrasi açık ve net olarak, halkın kendisini yönetecek olan siyasi partileri ve vekilleri özgürce seçebilmesi, sokaklarda tepkilerini koyabilmesi demektir. Sizin düşündüğünüz gibi bizden olmayanlara yaşam haklarının ve alanlarının yok edelim, onlar, bizler diye ayırarak kardeşi kardeşe öldürtelim değildir.

Son sözümüz ise katledilen tüm yurttaşlarımızı hiçbir zaman unutmadan, acılarını yüreğimizde taşıyacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız…