Yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları bir kesim tarafından memnuniyetle karşılanırken diğer bir kesim tarafından ise ranta dayalı olduğu iddia ediliyor.
Biz seni ne diye seçtik?
Yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları bir kesim tarafından memnuniyetle karşılanırken diğer bir kesim tarafından ise ranta dayalı olduğu iddia ediliyor.
Bana göre; öncelik vatandaşın deprem riskinden kurtulması ve yaşam kalitesinin yükselmesi ilk hedef olmalıdır. Bunu kim yapmalı? Devletin son zamanlarda verdiği çok büyük imkanlar çerçevesinde ya vatandaşlar kendileri yapmalı ya da istediği müteahhitle anlaşarak yapmalı.
Siz çıkmış diyorsunuz ki;
“Ey vatandaşlar biz gelmeden önce dairelerinizin fiyatı şu kadardı biz geldik bu kadara yükselttik. 60 bin liralık daireleriniz şimdi 300 bin lira oldu.”
Biz seni ne diye seçtik?
Yaşam kalitesini arttır diye mi, yoksa evlerin fiyatını arttır diye mi?
Peki, yaptığın çalışmalar sana göre doğru ve vatandaş odaklı olabilir. Buna sözüm yok!
Ancak birde olaya vatandaşın gözünden bakmak gerekir… Vatandaş ne istiyor hiç sordunuz mu? Emin olun sokaktaki vatandaşların çoğu “İşi gücü bıraktı müteahhitlik” yapıyor diyorlar.
Bu durumdan emin olun yüzünüze gülüp, yağcılık, yalakalık yapanlarda çok rahatsızlar. Özelliklede müteahhitler… Ha müteahhitleri savunmuyorum ve hiç birisi de babamın oğlu değil…. Ama herkes kendi işini yapmalı diye düşünüyorum!
Benim acizane tavsiyem şudur;
Devletimiz son zamanlarda kentsel dönüşümle ilgili çok büyük imkanlar verdi. Bırakın siz artık kentsel dönüşümü vatandaşlar kendileri yapsın yada istediği müteahhitle anlaşarak yapsınlar… Siz sadece vatandaşların sizlere getirdikleri projeleri hukuka ve imara uygunsa onaylayın…. Gerisine karışmayın….
Size düşen en önemli görevlerden bir tanesi ulaşımın sağlandığı her cadde ve sokağın düzgün olmasını sağlamaktır. Çıkın bir gününüzün tamamını sokakları ve caddeleri gezerek geçirin… O yamalı, bozuk yol ve sokakları, kaldırım işgallerini, imara uygun olmamasına rağmen devam eden bazı çalışmaları göreceksiniz…
Size ulaşamadığını iddia ederek arkanızdan atıp tutan vatandaşlarla bir yüzleşin… Dertleri neymiş bir sorun? Gerekirse basın fırçayı… “Hey arkadaş Filistin’den arayanlar, Kıbrıs’tan arayanlar, Giresun’dan arayanlar, Kastamonu’dan arayanlar, Ordu’dan arayanlar bana ulaşıyor da sen nasıl ulaşamıyorsun” deyin… Emin olun ki, vatandaşların buna da verecek bir cevabı mutlaka vardır…
“Masa başında oturarak proje yapılmaz. Mahallede oturanlara sorularak yapılır” diyenleri bir ziyaret edin… Bu sözü neden söylediğini sorun… Sonra da o vatandaşın haklı olup olmadığına yine siz karar verin…
Tabi sokakları ve caddeleri gezerken sizi en sert şekilde eleştirenler de olacaktır… Onları yanınızdan uzaklaştırmak ve “Provoke ediyorsun” demek yerine onları sakinleştirin ve neyse sorun buna karşılıklı bir çözüm bulun…
Çünkü siz, sadece size oy verenlerin değil, tüm Şehrin eminisiniz…
