7-24esenlerhaber /Habermerkezi
Binler 4+4+4 karanlığına meydan okudu
Tehditlere, hedef gösterilmeye aldırmayan binlerce kişi Taksim’de 4+4+4 karanlığına meydan okudu. Kadınlar ve çocukların yoğun katılımının dikkat çektiği eylemde mücadelenin bundan sonrası için randevular kesildi: 15 Eylül’de Ankara’ya, 17 Eylül’de okullara
Bakan tehdit etti, Başbakan hakaret… İktidar yanlısı militan bir “gazete” hedef gösterdi. Ama binlerce kişi, kadın-erkek, genç-yaşlı ve çocuk, 4+4+4 karanlığına meydan okumak için Taksim’den Galatasaray’a yürüdü.
“AKP elini çocuğumdan çek”, “Karanlığa bırakma eğitime sahip çık” sloganlarının hep bir ağızdan atıldığı eylemde “AKP halka hesap verecek” sloganı daha da gür patladı. “4+4+4’ü durduracağız” iddiası eylem boyunca defalarca dile getirildi.
Taksim Meydanı’nda saat 17:15’de başlayan yürüyüşe çok sayıda öğretmen, öğrenci, veli, demokratik kitle örgütü, sendika, meslek odası, Alevi örgütü ve yöre derneği üyesi, bilim insanı ve gazeteci katıldı. Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi, Etütlü beslenmeli okul öğrencileri ve velileri, Gazili Veliler, TMMOB, Tüm Emekli-Sen, Öğrenci Kolektifler, Genç Umut, ÇYDD ve Beşiktaş Çarşı grubunun yanı sıra direnişteki Sosyal-İş ve Hava-İş üyesi işçiler de dövizleri, pankartları ve önlükleriyle yerlerini aldılar.
Tüm bir İstiklal karanlığa karşı
2 bine yakın insanla başlayan yürüyüş, İstiklal Caddesi’nden Galatasaray Meydanı’na varana kadar ikiye katlandı. Bir çok kişi korteji önce alkışlarla karşıladı, sonra da yürüyüşe katıldı. AKP’nin eğitim modeline karşı sloganlara neredeyse tüm İstiklal Caddesi eşlik etti. CHP Beyoğlu ilçeden kitlenin üzerine karanfiller atıldı.
Galatasaray Meydanı’na gelindiğinde oturma eylemine ve konuşmalara geçildi. Basın açıklamasını etütlü beslenmeli okulların kapatılmasına karşı mücadele eden velilerden Hüseyin Kaygın okudu. 4+4+4 sisteminin iflas ettiğini söyleyen Kaygın, iktidarın “şeytani plan”, “geri zekalı” gibi açıklamalarla çaresizce bir saflaşma yaratmaya çalıştığını anlattı. 4+4+4 ile dindar, kindar, kendine güvensiz çocuklar yetiştirilerek sermayeye peşkeş çekilmek istendiğini söyledi. Kadınların eğitim hakkının elinden alındığını, bu yasayla ayrımcılık yapıldığının altını çizen Kaygın, yasanın meşru olmadığını söyledi ve herkesi 5.5 yaşındaki çocuklarını okula göndermemeye ve Eğitim-Sen’in 15 Eylül’deki eylemine katılmaya çağırdı.
Mücadelenin sonu kazanım olacak
Kaygın’ın ardından konuşan Pınar Aydınlar’ın söylediği Çav Bella marşına binlerce kişi eşlik etti. Kaygın’ın ardından konuşan Gazi Mahallesi’nden Gülseren Bal, 5.5 yaşındaki çocuğunun okulda yaşayacağı sıkıntıları anlattı ve “çocuğumu kobay olarak kullandırmayacağım, ilkokula göndermeyeceğim” dedi.
AKP’nin lüks bularak kapattığı Etütlü Beslenmeli Okullardan öğrenci velisi Fatma Tahmaz, bu okulların lüks olmadığını, ihtiyaçtan doğduğunu, kapatılmasının değil çoğaltılmasının gerektiğini ifade etti.
4+4+4’e geri adım attıran ve okullarının İmam Hatip okulu olmasını engelleyen Ümraniye 60. Yıl Meyvelibahçe İlköğretim Okulu velileri adına konuşan Hamza Yusufoğlu, “kavga bitmedi” mesajı verdi. Okullarını AKP’den mücadele ederek kurtardıklarını anlatan Yusufoğlu “şimdi de 4+4+4’ü durduracağız, mücadelenin sonu kazanım olacaktır” dedi.
“Çalışma Bakanı iken güzel öldüren Bakan, çocuklarımızın geleceğini öldüremeyeceksin”
Bir sonraki konuşma için mikrofona gelen öğrenci velisi Duygu İlgün “Onların çocukları sıcak yataklarında uyurken bizim çocuklarımız gecenin ayazında okul yoluna düşecek, olan yine yoksulun çocuğuna olacak” dedi. 4+4+4’ün pedagojik katliam olduğunu söyleyen İlgün, “Çocuklarımızla oyun hamuru gibi oynayanların oyunu sona erecektir” diye konuştu. En çok kadınların 4+4+4’e karşı çıkması gerektiğinin altını çizen İlgün, “Çünkü 4+4+4 çocuk gelinler yaratacaktır” dedi. İlgün son olarak Ömer Dinçer’e seslendi: “Sen Çalışma Bakanı iken güzel öldüren Bakan, çocuklarımızın geleceğini öldüremeyeceksin.”
Emek ve meslek örgütleri adına konuşan TTB Başkanı Özdemir Aktan ise hekimlerin ay tartışmasına dair bilimsel görüşünü bir kez daha tekrarladı: “72 ayın altındaki çocukların yeri ana sınıfıdır.” İstanbul Tabip Odası yöneticileri ve üyeleri ile TTB’nin eski Genel Başkanı Gencay Gürsoy da eylemde yerlerini almıştı.
15 Eylül’de Ankara’ya, 17 Eylül’de okullara
İHD temsilcisi Hulisi Zeyben yaptığı konuşmada 4+4+4 modelinin bir çocuk hakları ihlali olduğuna dikkat çekti.
Alevi örgütleri adına Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği yöneticisi Aydın Deniz konuştu. Deniz, 4+4+4’ün din dersleriyle Alevileri iki defa mağdur ettiği vurguladı ve asimilasyon politikalarına dikkat çekti.
Eğitim-Sen adına 2 nolu şube yönetici Fatma Terzi söz aldı. 11 Eylül’de Türkiye’nin dört tarafından 4+4+4’e karşı yürüyüşe başlayacaklarını duyuran Terzi, 15 Eylül’de tüm öğretmenleri, velileri ve öğrencileri Ankara mitingine çağırdı.
Eylemde son konuşmayı Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi’nden Mustafa Bülbül yaptı. Bülbül konuşmasında 4+4+4’ü durdurmak için mahallelerde örgütlenmeye çağırdı. “Yazın onlar meclislerini kapattıklarında biz meclislerimizi mahalle mahalle kurmaya başladık” diyen Bülbül, eylem sonrasında da mahallelerde, kahvelerde, pazar yerlerinde, komşu ziyaretlerinde 4+4+4’e karşı mücadeleye çağrı yapmaya devam edeceklerini anlattı. Bülbül, “4+4+4’ü durdurana kadar, paralı-gerici-cinsiyetçi eğitime son verene kadar, Ömer Dinçer istifa edene kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Ve eylem sonrasında, dövizler ve pankartlar bir dahaki eylemde yeniden kullanılmak üzere toplandı. Döner dönmez mahallelerde Eğitim Hakkı Meclisleri’nde, 15 Eylül’de Ankara’da ve 17 Eylül’de okullarda buluşmalar kesildi. “Çocuklarımız ve geleceğimiz için
bu yasayı uygulatmayacağız” diye söz verildi.
