O günleri yaşayanlar kanlı tarihe tanık olanlar çok konuştular, hem de yıllarca ama kimse hesap sormadı, hesabı sorulmadı ne 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi katliamının nede Halepçe Katliamının…
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KATLİAMI’NI UNUTMADIK!’ Dün olduğu gibi bugün de aynı karanlık utanç verici suçlar bugünde devam ediyor.
Yine bu ayda, 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi (İÜ) katliamının gerçekleştirildiğini, yüreklerimize düşen yangını unutmadık.
“Okul çıkışında güvenlik güçlerince korunması gereken İÜ öğrencileri, toplu olarak okuldan çıktıkları anda, Eczacılık Fakültesi önünde, Ülkü Ocakları mensubu paramiliter güçlerin bombalı ve tabancalı saldırısına maruz kalmış ve koruma görevi yapması gereken polisler, olay anında hiçbir müdahalede bulunmamışlardır. Katliamda Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt isimli 7 öğrenci katledilmiş, 41 öğrenci de yaralanmıştır. Bu katliam sonrası, binlerce öğrenci İstanbul Üniversitesi önünde toplanmış, okul işgal edilmiş ve Üniversite Senatosu, işgali sonlandırmak için, okulu süresiz kapatmıştır. Öğrencilerin cenaze törenine 50 binden fazla insan katılmış ve başka illerde yapılan gösterilerle de bu katliam protesto edilmiştir.
Beyazıt'tan Halepçe'ye UNUTMADIK! Mahir’leri- Deniz’leri- İbo’ları
Halepçe Katliamının Yıldönümünde yaşamını yitirenleri bir kez daha saygıyla anıyor, insanlığa karşı işlenen bu utanç verici suçu lanetliyoruz.
16 Mart 1988’de Kürtler, Baas rejiminin gerçekleştirdiği ve tarihin tanık olduğu en büyük katliamlardan birinin hedefi olmuştu. Tarihe kara bir gün olarak geçen 16 Mart 1988 de Halepçe’de çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 5 bini aşkın sivil Kürt kimyasal gazlardan zehirlenerek hayatını kaybetmiş, 7 binden fazla Kürt bu saldırılarda yaralanmıştı. Kimyasal gazlarla yapılan saldırının etkileri uzun yıllar boyunca devam etmiş ve günümüze kadar yaklaşık 45 bin kişinin öldüğü, 60 binden fazla kişinin de sakat kaldığı tahmin edilmektedir.