Ben Korkusuz Ve Zor Birisiyim

Ben Korkusuz Ve Zor Birisiyim
Uzun ve yorucu bir süreç yaşadım, galiba siyasi emekliliğim geldi ve geçti. Siyasi yaşamım boyunca, egemenlere boyun eğmedim, egemenlere hep kafa tutan birisi oldum. Emeğin yüceliğini savundum, birileri gibi dayı, amca arayarak el etek öpenlerden olmadım. Kumpasçı, infazcı, dedikoducu, şovmen, yağcı, yalaka olmadım. Çıkar ve menfaat guruplarının belalısı oldum. Baronlara savaş açan, feodal ağalarla kavga yapan “Yaramaz” çocuk oldum. Bazen kaybeden, bazen kazanan oldum. O kadar çoklar ki sormayın gitsin. Siyasi mezarlığa gönderdiklerimin sayısını bilmiyorum, ben bunları eksilteceğim diye uğraştıkça bunlar çoğaldılar, kenetlendiler… Galiba benim ipimi çektiler…

Bunların yalanlarına inananlar varken, biz doğruları söylesek ne yazar. Öyle ki bunların yalanları piyasaya çıktıktan sonra, uğraştığımız zihniyetin yalanlarının geçerliliği kalmadı be yoldaşlar… Basın özgürlüğü ise sözde var, despotluk, diktatörlük bizim düşmanımız, düzenin bozukluğu ile, sistemle savaş bize kaldı. Bunların tek düşüncesi bu düzenden nemalanmak, en yakınındaki birisini vekil yapmak… Sözün bittiği yerdeyiz, ben zaten sözün bittiği yerde yokum...!

Ezilenlerin, kimsesizlerin, gariplerin yanında yer aldım, ne hikmetse savunduklarım biraz huzuru bulunca sırtlarını dönerek ilk ihanetçiler saflarına geçerek, her türlü entrikalarla beni hançerleyenler oldu. Vekiller mi, il ve ilçe başkanları mı? Çıkarları söz konusu olunca çok iyiyiz, başımız dara düşünce, iş konusu mesele olunca, hele parti içinde bir haksızlıkla karşı karşıya isen, onlar için hak, hukuk, adalet biter. Bana ne diyerek “vurun abalıya” diyenlerin hanesinde olurlar. Ezerler. Ezenlerle bir olurlar. Kelle koparanlara, haksızlık yapanlara birilerinden korktukları için sesleri çıkmaz…

Yiğit eseriyle, Eşek semeriyle anılır. Partimin yiğidi oldum, yiğit yoldaşlarla yürüdüm… Haksızlıklarınıza baş kaldırdım, isyan ettim, asla boyun eğmedim, biat etmedim. Benim hırsızım, namussuzum, ahlaksızım iyidir diyerek kimseleri savunmadım, savunmak gibi bir düşünce içinde olmadım. Çünkü ben sizin kulunuz değilim. Ben bir devrimciyim. Siz benimle aynı yolları yürüyemezsiniz.
Günah işleyenlere musallat oldum, bilinmeyenleri biliyorum ve bildiklerimi yazacağımdan çok korktuğunuzu da biliyorum… Benim gibi sizde biliyorsunuz “ben korkusuz ve zor birisiyim” doğruları söylemekten ve yazmaktan korkmam, yüzünüze söylemekten çekinmem. Herşeyi zamana bıraktım. Kirliliklerinizi, o ahlaksızlıklarınızı bana şikayette bulunanların bugün sizlerle neden beraber hareket ettiğini ve yargısız infazınıza ortak olduğunu ben biliyorum. Yakınınızda bulunan, hatta en yakınınızın söylediklerini ve bana serzenişte bulundukları konular ise öyle böyle değil. O söylenenler doğruysa “yandı keten helva” Günü geldiğinde her şeyi yazacağım… Kirliliklerinizi söyleyenlerin söylediklerini bir şey katmadan yazacağım. Lütfen biraz sabır… Aklınızın ve kişiliğinizin gelişmesini çok istiyorum…


Orjinal Habere Git