AKP – MHP ortaklığı zaman buldukça basına, kadına, aydına ve çağdaşlığa kıyım yapıyor, canı sıkıldığında ise belediyelere kayyum atıyor. İşte tek adamlık böyle bir şey… Bunun adı ileri demokrasi.
Hukuk sistemimiz ve ekonomimiz tek adamın elinde, istediği gibi oynuyor, Eğitim- sağlık ticarileşmiş, parsel parsel cemaatlere bölüşülmüş, halk müşteri, devletin yönetenleri paran kadar hizmet alırsın diyor. Sosyal hukuk devleti sayfalarda yazılı ama uygulamada faşizm, halkın üzerinde cehennem zebanisi gibi kılıç sallıyor. Kurulmuş bir düzen, zengini daha zengin fakiri ise köleleştiriyor, yandaşı olanın gemisi karada bile yüzüyor.
Hem ileri demokrasi, hem tek adam hevesliliği yargının hukukun canına okuttu ve “ileri demokrasiyi getirdim” şımarıklığı ile parti devletini getirdi. Toplumu ayrıştırdınız, işsizlik, yoksulluk bugünün büyük suçlarının işlenmesinin, kadın cinayetlerinin yegane sebebidir, o sebep AKP İktidarıdır. Ya o yetmezcilerle, o büyük başkanlık sistemiyle parlamenter sistemden savrulup, bugünlerde tekrar geri dönüşün sinyalini vermeniz işlediğiniz günahlarınızın üstünü örteceğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz.
Elbette bu kadar yanlışın hesabı var ama kim soracak derseniz HAKLISINIZ… O kadar kötüsünüz ki arattınız geçmişin kokuşmuş düzenini, geçmişin o beğenilmeyen faşist iktidarlarını. Geçmişte yapılan hukuksuzluklara, yanlışlıklara, baskılara, zulme ve o büyük hırsızlıklara vallahi rahmet okuttunuz.
18 yıldır tek bir adamın sözünün üstüne söz söylenmeyen bir ülke yarattılar. bu kadar yanlışa tahammül etmek insanlıkla asla bağdaşmaz. Bağdaşmadığı için insanlıktan çıkan, kullar yarattılar, biat eden bir toplum içinde nefes alabilen inanın ki devrim yapmış kadar onurlu sayılmalı.
AKP, iktidarı topyekun bir ülkeyi kişiliksizleştirmiştir, yalan söylemeyi meşrulaştırmıştır. Siyasetçisinden iş adamına, sanatçısından tarlada çalışan, fabrika işçisine, çöpçüsünden esnafına, manavına, şoförüne kadar kim varsa ve onuruyla yıllara kafa tutan herkesi kişiliksizleştirmiştir. Fethullah gibi vatan hainini, din düşmanlarını adam diye devletin ve halkın önüne koydular, din ticareti yapanlarla el ele verdiler, ülkemize düşmanlarımızdan daha çok zarar veren tarikatların ciddi boyutlarda güç kazanması ve desteklenmesini hazırladılar. Bilim insanlarına düğme iliklettiler. Okul bitirememiş kara cahillere, cemaatlere verilen değer bilim insanlarına verilmedi. İtaat servet oldu, hürmet makam kapmak için yapıldı, yetişen nesil dindar ama kindar oldu… Herkes birbirine düşman gibi bakıyor.
Özgürlüğün yerini korku prangası vuruldu. Yazarlar, aydınlar yazamaz söz söyleyemez oldu. İtaat esas... kulluk “dinin imanın” gereğidir denildi, düşünen, sorgulayan, itiraz eden, eleştiren ne kadar insan varsa günübirlik ve saatlik baskılarla, tehditlerle sindirildi, direnenler ise tek tek habise atılarak korku imparatorluğu kuruldu.
AKP iktidarı büyük bir enkaz yarattı… Uzun sözün kısası “Ya itaat et ya da kayyumlarla devam et” veya bir diğer ortağın eskiden dediği gibi “ya sev ya terk et” diyorsa bu gücü aldığı yer işte bu olgulardır.
Alıştırdılar bu topluma, eleştiri, sorgulama, itiraz, farklı sözlere, fikirlere değer vermemeyi ve bunların yanında hesap verebilir olmayı. Ama bu düzene biz uymayız- sizi bilmem... AKP’nin bu anlayışına ana muhalefetin ayak direnmesi yerine ayak uydurmasına kimse kızmasın…
