Önceki gün gazetem için köşe yazımı hazırlıyorum. Televizyonda haberler geçiyor. TBMM’de Milletvekillerinin ve süper emekli maaşı alan eski vekillerin maaşları görüşülüyor. O yazımı bırakıp hemen bu konu ile ilgili yazayım diye düşündüm. Ama saatime baktım yazı gazeteye yetişmeyebilir. Hazmetmeye çalışarak erteledim.
İşte o yazıyı şimdi yazıyorum:
Meclisin maşallahı var. Gözlerim yaşaracak nerdeyse. Vekiller birbirlerine sataşmıyorlar. Hatta birbirlerinin sözlerini, önerilerini az bile buluyorlar. Söz alan milletvekilleri, Meclis başkanı, hükümet sözcüsü Bülent Arınç, milletvekili maaşlarının Avrupa standartlarında olmadığını, milletvekillerinin seçim bölgelerine gidiş gelişlerinin çok maliyatlı olduğunu, milletvekillerinin gelen ziyaretçileri ağırlaması vb. giderler için mevcut maaşın yeterli olmadığını hararetle anlatıyorlar.
Milletvekillerinin seçim bölgelerine, yurt dışına gidiş gelişleri, yani yollukları devlet tarafından ödensin. Milletvekillerinin telefon giderleri devlet tarafından ödensin. Milletvekillerinin konaklama giderleri devlet tarafından ödensin. Sağlık giderleri devlet tarafından ödensin. Milletvekillerine, kamuda ve özel sektörde görev yapan yönetici ve teknik elemanların maaşlarına bakılarak adına yakışır bir maaş verilsin.
“Verilsin mi arkadaşlar?”
Koro:
“Verilsiiiiiiiin! Az bileeeeeeeee! Daha çok isterüüüüüük!
Arkadaşleeeeee; bugün buradayız emmeeeee, yarın seçilemeyebilürük. Bir dönem bile vekillik yapan arkadaşlarımızın (yani bu hepimiz olabilürük) geleceğini de garanti altına alalım mııııııı?
Koro:
“Alalım anasını satayım alalıııııııımmm! Bu fırsat herkese nasip olmaz. Her zaman bu olanağı bulamayabilürüzzz!”
“Arkedeşleeeeeeee, süper emekli vekillerin aylık maaşını da en az 8.000 TL yapalım mıııııııııııııııı?
Koro:
“Yapalıııııııım, az bile anasını satayım!”
Etrafına bakınıyor vekiller, aralarında bir (ADNAN KAHVECİ) çıkar mı (!) diye… Nerdeeeeee!!…
Meclis başkan vekili Oylama yapıyor: “Arkadaşlar, emekli milletvekillerinin maaşının 8.000 TL olmasını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler: (kısa bir sessizlik ve tüm eller havada)-etmeyenler: ( Bir tek el kalkmıyor) öneri oybirliği ile kabul edilmiştir.
Güzeeeell !!!.
Bir diyeceğimiz yok. Allah daha çok versin. Ancaaaaaaak; bu beyler miletin vekili öyle değil mi?
Şimdi bir de “milletin kendisi için yani aslı” için maaşlara bakalım:
Emekli, dul ve yetim aylığı 600 TL. “SAYIN VEKİLLER, gelin bunu da hiç olmazsa açlık sınırı olan 1.100 TL ye çekelim. Aç kalmasın bu insanlar.
Koro: “Dirseğini göstererek;
“Nah çekelim! “
Sadece bir dönem, yani 4-5 yıl değil, 30 yıl devlete hizmet etmiş olan üniversite mezunu emekli bir öğretmenin maaşını (Avrupa’ya karşı ayıp oluyor) 1.250 TL den hiç olmazsa 1.500 TL ye çıkartalım.
Koro: (Yumruk yaptığı sağ kolunu dirsekten doksan derece kırıp, sol elini sağ kolun pazusuna yerleştirip)
“Nah çıkaralım, nah !” Öğretmen değil mi? Gebersin pislikler. Zaten her şeyi onlar karıştırıyorlar!!…
Peki ya diğer emeklilere:
Koro: (sağ elini yumruk yapıp, bileğini yukarı aşağı oynatıyor)
“Nah, nah, nah !”
İşçi ve memur emekli maaşları da TBMM’nde görüşülsün mü?
Ayıp olur, “nah nah”
Ulan sizi bunlar seçmedi mi?
“Nah, nah, nah!!…”
Eeeee, peki bu köşenin yazarının size ne anlatmak istediğini anladınız mı?
“Anladık, anladık…”