RTE gelin helalleşelim diyor, muhalefet sandık diyor. Aklı başında olan aydınlar, sosyalistler hesap vermeden neyin helalleşmesi diyor. Hesaplaşmak geçmişten günümüze yapmış olduğunuz zülüm ve eziyetin muhataplarına haklarının iadesiyle olur. Fakat Berkin elvanın annesine Berkin’i verebilecek misiniz, Soma ve Ermenek’te hayatını kaybeden yüzlerce maden emekçisinin ölümünü “bu işin fıtratında var” diyerek meşrulaştırmaya çalıştığınız facianın hesabını verebilecek mısınız? Adama sormazlar mı? Hemen hemen hergün herkesin anasından emdiği sütü burnundan getiren siz değil miydiniz? Onun için biz helalleşmeyeceğiz adaletin önünde hesaplaşacağız BEYLER…
Güzel bir dünyamız olacak veya hayallerimiz varken seninle zulümden ve acıdan, açlık ve yoksulluktan başka ne gibi güzellik yaşadık. Üç “Y” ile iktidar oldun ve o günden bugüne Solcu, sağcı, dinci, milliyetçi, Kürt, Alevi, Ermeni, Rum, Türk, Yahudi, Müslüman… Herkesin üstünden silindirle geçer gibi geçtin.
Herkese acılarla dolu bir mazı bıraktırdın, bu acılarla yarışabilecek, birbirine düşman olan dindar ve kindar nesiller yaratmadın mı? Halbuki birbirimizin acısını anlamaya, kendi acımızı ortaya döküp onunkiyle yarıştırmak yerine ötekinin acısını hafifletmek için bir şeyler yapmaya çok ihtiyacımız varken bile düşmanlaştık, gözyaşlarımızın rengi aynı olmasına rağmen ayrıştık. Tüm bunları bizlere yaşattığın için neyin helalleşmesini yapacağız, biz ancak hesaplaşırsak yüreklerimizin yangını söner, kırılan onurumuz, kalplerimiz o hesapla onarılır. Hesaplaşalım ki ötekileştirdiğin acısına saygı gösteremediklerinin bu coğrafyada kardeşliği gerçekleşsin.
Bir ülkeye bu kadar zararı ancak AKP verebilirdi, verdi! Mafya, “hukuk ve adaletin” önünde, eşkıya dağda değil şehrin merkezinde. Ekonomi batık, anayasanın temel ilkeleri askıya alınmış, hukuk ve adalet tek kişinin tekelinde, siyaset muhalefetsiz, bağımsızlık rafa kalkmış, ABD ne derse o oluyor, dikiş tutmayan iç ve diş politika dışarıya olumsuz yansımalarla hergün gündem oluyor. Asıl gündem olması ise yanan ülke, ülke insanı, doğa, milli ve manevi değerler, esnaf, ıssızlık ve yoksulluk olmalı.
Helalleşmek mi dedin?.., O sarayından vazgeçecek misin, bizim cebimizden alıp beşli çetene verdiklerini geri verecek misin, doğamı, çiçeğimi, böceğimi yeniden yaratabilecek misin? Gezi’de öldürdüklerinizin, Ergenekon savsatasını, Türkan Saylan, Ali Tatar ve diğerlerinin. Ya 15 Temmuz’a gelen sürecin sebebi sizsiniz. Besleme medyanızın yalanları ile özgürlükleri elinden alınanların helalleşmesini yapamayacağınıza göre gelin sizinle tarafsız, adil, bağımsız mahkemelere önünde hesaplaşalım.
En büyük tehlikenin sistemden geldiğini siyaset yapıyormuş gibi gözüken yerelden genele tüm siyasi partiler, tüm kötülüklerin kaynağının düzenin bozukluğundan olduğunu bildiği halde düzene değil saraya kilitlenmiş. Muhalefetin hesabı düzeni değiştirmek değil düzenden nasıl yararlanırım hesapları peşinde koşmakla geçiyor.
Çürütülmüş, çürümüş temeller üzerine siyasetini geliştiren ana muhalefet bile çaresiz. Çaresiz muhalefetin yüzünden herkesin kafası karmakarışık. “Kime oy verelim” diyenlerin sayısı öyle böyle değil. Gelin bu düzeni değiştirelim, gelin bu müteahhit yağmasına son verelim. Gelin parti programlarınıza. BU SÖZLERİ YAZIN Kİ…yazın tüm üyelilerin katılımıyla yönetenleri seçeceğiz bu halk sizlere inansın. Yazmazsanız sizin diğer diktatörlerden ne farkınız var!
Evet; muhalefet dahil, kimin yanlışı varsa herkesle hesaplaşırsak bu ülkeye huzur gelir. Hesaplaşmaktan korkanlar helalleşmek teklifinde bulunmasınlar.