BAYKAL'DAN YSK'NA SERT TEPKİ

BAYKAL

CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, YSK’nın 7’si BDP’nin desteklediği 12 bağımsız milletvekili adayının seçime katılamayacaklarına dair kararını, ciddi bir yönetim krizi olarak değerlendirdi…

 

 

 

 

 

 

BAYKAL’DAN YSK’NA SERT TEPKİ…

CHP Eski  Genel Başkanı Deniz Baykal, YSK’nın 7’si BDP’nin desteklediği 12 bağımsız milletvekili adayının seçime katılamayacaklarına dair kararını, ciddi bir yönetim krizi olarak değerlendirdi…

 Kararın üzüntü verici olduğunu belirten Baykal, "Hata olduğunu önceden ilan et de aday olmasın. Onu da yapmayacaksın. Tuzak mı kuruyorsun?" diye sordu.

gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, YSK’nın 12 bağımsız milletvekili adayının seçime katılamayacakları yönündeki kararının, Türkiye’nin nasıl ciddi bir yönetim kriziyle karşı karşıya bulunduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Toplumun güvenmesi gereken temel kurumlarının uzun süreden beri birbiri ardında büyük yanlışlıklar yaparak ciddi sorunlara yol açtığını kaydeden Deniz Baykal, şöyle devam etti; "Bir süre önce KPSS krizi ortaya çıkmıştı, şu anda hala YGS kriziyle uğraşıyoruz. Derken, şimdi de bir seçim kriziyle karşı karşıyayız. Nasıl bir anlayış? Türkiye seçim yapamaz, imtihan yapamaz halde. Yapmakta olduğu sınavları, imtihanları yapamaz ve şimdi de seçimi doğru dürüst yapamaz bir hale gelmiştir. Her işe hile, hurda, dalaverenin karışması ne kadar acı bir olay."

YSK kararından büyük üzüntü duyduğunu anlatan Baykal, "Elbette Türkiye’de hukuk işleyecektir. Hukukun gereği yapılacaktır. Ama bu olayı ’hukukun gereği böyle’ diye geçiştirmek, bunun arkasındaki hukuk ve yönetim krizlerini örtbas etmeye yetmez" dedi. Bir süre önce seçilmiş ve şu anda da milletvekili olarak hizmet etmekte olan insanların “Biz hata ettik. Geçmişte yanlış yapmışız. İhmal yapılmış. İşin gereğini yerine getirememişiz. O nedenle şimdi yapacağız” denilerek aday olamayacaklarının açıklanmasının doğal karşılanacak bir durum olmadığını savunan Baykal, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye’de zaten seçimde bir baraj problemi var. Baraj problemini, engelini aşabilmek için insanlar bağımsız aday olarak ortaya çıkıyor.

 Şimdi bağımsız adaylıkları birdenbire, adaylıkları yenileme şansı da yokken, geçmişte de bu insanlar seçilmiş ve halen de milletvekili olarak görev yaparken “Siz artık milletvekili olamazsınız”diye geri çevirmek, adaletle, hakşinaslıkla, hukuka saygıyla, devletin sürekliliğiyle, geçmiş uygulamaların tutarlılığıyla izah edilebilir bir durum yaratmıyor. Olmaz böyle bir şey. “Geçen defa hata ettik bundan sonra düzeltiyoruz.” Düzelteceğini zamanında söylesene o zaman. Zamanında bunu söylememişsin, herkes geçmiş uygulama aynen devam edecek diye bir beklenti içinde, birdenbire bu açıklamayı yapıyorsun. Buna kimsenin hakkı yok. Bu bir krizdir. Seçimin hakkaniyetini, adaletini çok ciddi şekilde tahrip etmiştir."

Deniz Baykal, Türkiye’nin bu kadar birbirinden kopuk, tutarsız biçimde yönetilmesinin kabul edilemeyeceğini, Türkiye’nin doğru dürüst sınav, seçim yapamaz, milletvekilleri aday olamaz noktasına geldiğini ileri süren Baykal, "4 yıl milletvekilliği yapmış, “ hataydı senin yaptığın milletvekilliği. Hata olduğunu önceden ilan et de şimdi aday olmasın. Onu da yapmayacaksın. Tuzak mı kuruyorsun, engel mi çıkartıyorsun? Ne kadar yanlış, ne kadar ayıp ve yakışıksız" dedi.

Bu yönetim zihniyetinin Türkiye’ye yakışmadığının altını çizerek açıklamalarını sürdüren Deniz Baykal, "Birbiri ardına her noktada bir kriz, bir bunalım, çok acı. İleri demokrasi. Bu mu ileri demokrasi? Ustalık dönemi. Başbakanın ustalık dönemi bu mu? Yapılmayan sınavlar. 1 milyon 700 bin insan yüreği ağzında ’şimdi ne olacak’ diye bekliyor. Yıllarını vermiş çocuklar. Aileler perişan. Şimdi belki iptal edilecek. İptal edilmezse bin bir türlü şaibe devam edecek. İptal edilirse yazık değil mi emeğine, çabasına. Yazıktır, günahtır" diye konuştu.

Deniz Baykal, BDP’nin seçimlerden çekilmeyi tartıştığı hatırlatılınca bu aşamada önemli olan noktanın bu tablonun kabul edilebilir- olmadığının ortaya konması olduğunu söyledi. Baykal, "Bu tabloyu veri olarak alıp ona göre ne yapalım diye düşünmek daha sonraki iştir. Şimdi bu tablo uygun değildir. Doğru değildir. Bunu hep beraber ilan edelim, gereğini ilan edelim. Gerçekten büyük haksızlık, adaletsizlik var. Son anda ilan etmek olur mu, sürpriz tuzak mı kuruyorsun?" diye konuştu.

Hukukun güvenilebilir ve öngörülebilir olması gerektiğinin altını çizen Baykal, "İstikrarın temeli budur. Ne yaparsan ne olacağı önceden bilinmelidir. Bir şey yapmış milletvekili olmuş. Şimdi aynı şeyi yapmak istiyor bu defa olamazsın deniyor. Bu olmaz. Senin hatanı bundan sonraki durum için kabul etmemiz mümkün mü" dedi.

CHP eski Lideri Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin aday tanıtım töreninde CHP’yi hedef alan açıklamalarının sorulması üzerine "Boş laflar, ucuz laflar" değerlendirmesi yaptı. Başbakan Erdoğan’ı oraya buraya kara çalmakla itham eden Baykal, şunları söyledi:

"10 parmağında 10 kara. Önüne gelene saldırıyor. Bunu da siyaset sanıyor. Bir başbakana bu yakışmıyor. Başbakan ağır başlı olması lazım, ciddi olması lazım. Söylediği söze güvenilir olması lazım. Ona buna saldırarak bir yere varacağını zannediyor. Millet artık Başbakan’ın bu üslubundan bıktı. İncir çekirdeğini doldurmayacak laflar, külüstür polemikler, ucuz laflar. Başbakan bunlarla meşgul. O ülkeyi yönetsin. Seçimin gereğini yapsın. Ona buna laf yetiştireceğine işini yapsın Başbakan."

Başbakan Erdoğan’ın attığı her adımı ’fiyasko’ olarak değerlendiren Baykal, "Milleti şimdi 2023 diye uyutmaya çalışıyor. 2023 masallarıyla yaşanan bu acı olayları örtbas etmeye çalışıyor" dedi.