Tarih: 08.05.2015 13:39
Atışalanı Ortaokulu'nda öğretmen alevi olduğu için aşağılandı
Atışalanı Ortaokulu’nda öğretmen alevi olduğu için aşağılandı
Atışalanı Ortaokulu’nda İngilizce Öğretmenliği yapan A.Ç., öğretmen arkadaşlarının yanında kendisine ayrımcılık yapan Okul Müdürü Mehmet Yeşilkaya’yı BİMER’e şikâyet etti.
Atışalanı Ortaokulu’nda İngilizce Öğretmeni A.Ç. ile Okul Müdürü Mehmet Yeşilkaya arasında yaşanan ayrımcılık tartışması BİMER’e şikâyetle sonuçlandı. Öğretmen arkadaşlarının yanında kendisine karşı yapılan ayrımcılığı kabullenmesinin mümkün olmadığını belirten A.Ç.’nin gerekirse konuyu yargıya taşıyacağı öğrenildi.
İngilizce Öğretmeni A.Ç., Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) gönderdiği şikayet dilekçesinde şu ifadelere yer verdi;
1-)Esenler Atışalanı Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapmaktayım.
2-)Okulumuzun çok amaçlı salonunda 27 Nisan’ da TEOG gündem maddesiyle bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıya öğretmenler İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’ nin ‘‘Toplantı günleri ve gündemi, en az iki gün önceden imza karşılığı ilgililere duyurulur ve gündemin bir örneği öğretmenler odasına asılır. Kurul toplantısına başlamadan önce, gerekli görülen diğer konular da oy çokluğuyla kurul gündemine alınabilir.’’ şeklindeki 34. maddesinin 2/b fıkrasına uygun olarak yapılmamıştır.
3-)Öğretmenler Kurulu Toplantısı’nda gündem dışı konuşmalar da yapılmıştır. Bunlardan bir tanesi de Kutlu Doğum Haftası programıdır. 28 Nisan’ da okul sonrası saat 14.00’ te okulumuzda Kutlu Doğum Programı yapılacağı, programa herkesin zorunlu olarak mazeretsiz katılacağı hatta öğretmenlerin 2 öğrenci ve 1 veliyi de getirmek zorunda oldukları okul müdürümüz Mehmet Yeşilkaya tarafından söylendi. Murat Göze ve Yasemin Akel arkadaşlarımız okul kurslarının olduğunu söylediler, Müdür Bey ‘’Bahane kabul etmiyorum. Kursları iptal edin.’’ dedi. Bazı öğretmen arkadaşlar katılımın zorunlu tutulmasının doğru olmadığına dair görüşlerini bildirdiler.
4-)Bunun üzerine ben söz alarak Müdür Bey’e ’’Bu tarz etkinliklerin zorunlu olması doğru mu Müdür Bey?’’ diye sordum. Okul müdürümüz Mehmet Yeşilkaya birden sinirlenerek ‘ Zaten sınıfınızdaki Kutlu Doğum Haftası ile ilgili panoyu sökmüşsünüz’ dedi. Ben o anda çok şaşırdım ve ‘ Kim yapmış hocam, ben öyle bir panoyu görmedim bile, öğrenciler yırtmış olabilir her şeyi yırtıyorlar sonuçta’ diyerek böyle bir şeyi yapmadığımı açıklamaya çalıştıkça ‘Yapmışsın hocam, yırtıp çöpe atmışsın’ gibi ifadelerle benim açıklamamı dikkate bile almadan ‘ hem de sizin sınıfınızda olmuş hocam hem de siz yapmışsınız. Bütün panoları 23 Nisan’la doldurup bunları yırtmışsınız’ tarzında nefret ve küçümser bir ifadeyle iddiasını sürdürdü. Bu esnada ben açıklama yapmaya çalışıyorken Müdür Bey Kutlu Doğum Haftası panosundaki evraklarla ilgili olarak ‘’Hem de siz yapmışsınız.’’ dedi. Hem de SİZ yapmışsınız Altun Hocam derken; beni diğerlerinden ayıran, hem de kelimesi, ve diğer birçok sınıfta yırtılmış veya atılmış olan bu çalışmalar varken ve benden önce başka arkadaşlarımın da Kutlu Doğum Haftası’nın zorunlu olmaması gerektiğine dair görüş bildirmelerine tepki vermezken sadece bana bu şekilde asılsız iddialarda bulunmuş, benim Alevi kimliğimden dolayı bana iftira atmıştır. Bu konuşmalar yaşanırken kendimi tüm çalışma arkadaşlarımın arasında aşırı derecede rencide olmuş,
aşağılanmış hissettim.
5-)Birçok öğretmen arkadaşımın benden önce tepki göstermesine rağmen ben görüş bildirdiğimde bu tarz bir suçlama sadece bana yapıldığı için kendimi ötekileştirilmiş hissettim. Ağlamamak ve toplantıyı terk etmemek için kendimi zor tuttum, gözlerim doldu.
6-)Müdür Bey’in bu asılsız suçlamalarından ötürü benim düştüğüm bu durumu gören öğretmen arkadaşlarım söz alarak Müdür Bey’e görüşlerini bildirdiler. Okul müdür yardımcımız Serdar Ergin söz alarak ‘’Bu okuldaki tüm öğretmenler Altun Hanım’ ı tanırlar ve Altun Hanım veya bu okuldaki hiç kimse Kutlu Doğum Haftası panosuna karşı böyle bir şey yapmaz.’’ dedi. Okul öğretmenlerimizden Murat Göze’de ‘ Hocam bu yaptığınız kimliğe saldırıdır. Böyle bir hakkınız yok!’ dedi. Öğretmenlerimizden Serkan Solmaz ‘’Böyle etkinliklerin zorunlu olması ve zorunlu kelimesini kullanmak doğru değil.’’ dedi. Müdür bey daha da asabileşerek ‘’Nezaketi senden mi öğreneceğim.’’ diye çıkıştı. Okul öğretmenlerimizden Şerife Sevgi Göztaş’ta ‘Altun Hanım kesinlikle böyle bir şey yapmaz’ dedi.
7-)Tepkiler artınca Müdür bey ‘‘Altun Hanım’ a siz çöpe atmışsınız, demedim. Bu olay sizin sınıfta olmuş, dedim. Sınıfınızla ilgilenin, dedim. Tamam tamam zorunlu değil.’’ diyerek söylediklerini inkar etme yoluna gitmiştir.
8-)Ancak burada benim inanç özgürlüğüme saldırılmıştır. Okul müdürü Mehmet Yeşilkaya, TCK’ nın ‘’İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme’’
başlıklı 115. maddesine, ‘’Ortak hüküm’’ başlıklı 119. maddesine, ‘’Nefret ve ayrımcılık’’ başlıklı 122. maddesine aykırı davranmıştır. Sadece Öğretmenler Kurulu Toplantısını İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’ ne aykırı yaparak suç işlememiş benim inanç özgürlüğüme de saldırmıştır. Okul müdürümüzün yaptığı aynı kanunun ‘’Görevi kötüye kullanma’’ başlıklı 257. maddesine aykırıdır. Okul müdürümüz işlemediğim bir eylemden dolayı bana isnat ettiği suç ile bana iftira atmıştır. Bu da TCK’ nın 267. maddesinde tanımlı suçlardandır. Ayrıca bu saldırı, 1982 Anayasası’ nın ‘’Din ve vicdan hürriyeti’’ başlıklı 24. maddesine de aykırıdır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere ülkemizin imza attığı tüm uluslararası metinlerde kişilere inanç özgürlüğü tanınmış, tanımlanmıştır. Dolayısıyla okul müdürümüz Mehmet Yeşilkaya Kutla Doğum Haftası panosu üzerinden bana saldırırken hem ulusal ve adli hem de uluslararası bir suç işlemiştir.
Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığım hususlar sebebiyle okul müdürümüz Mehmet Yeşilkaya’dan şikâyetçiyim. Gereğinin yapılmasını makamınızdan arz ve talep ederim.
Bölgedeilkhaber
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —