'Aralık adaletin değil katliamın belgesi

28 devrimci hükümlünün yaşamını yitirdiği 19 Aralık katliamının üzerinden 12 yıl geçti. “Hayata Dönüş Operasyonuna ilişkin, tam 11 yıl boyunca savcılıktan saklanan ‘Tufan’ adlı m&uu

7-24EsenlerHaber/Merkezi


'Aralık adaletin değil katliamın belgesi

28 devrimci hükümlünün yaşamını yitirdiği 19 Aralık katliamının üzerinden 12 yıl geçti. “Hayata Dönüş Operasyonuna ilişkin, tam 11 yıl boyunca savcılıktan saklanan ‘Tufan’ adlı müdahale planında operasyonunun ölüm oruçlarından önce planlandığı, bazı askerlerin ifadelerinin de sahte olduğu ortaya çıkmıştı.
 
İSTANBUL- Yarın 19 Aralık. 20 cezaevine eşzamanlı yapılan ve adına “Hayata Dönüş” denilen operasyonda 28 devrimci ve hükümlü yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı, sakat kaldı. İnsan hakları örgütleri, tutuklu yakınları, katliamı yaşayanlar yarın Bayrampaşa Cezaevi önünde bir kez daha adalet isteyecek.


11 YIL SAKLANDI
Operasyon sonrasında başlatılan soruşturma engellemeler nedeniyle tam 10 yıl sürmüştü.  Fatura, görevdeki Elazığ Komando Taburunda görevli 39 ere kesilmişti. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 23 Kasım 2010’da ilk duruşması görülen davada sanık erler kendilerinin Bayrampaşa’da değil, Ümraniye Cezaevi’ndeki operasyonda görevli olduklarını iddia etmişti.

İlk duruşmada; Genelkurmay, Jandarma Genel Komutanlığı, İstanbul İl ve Bölge Jandarma komutanlıklarından operasyonun planını ve kamera kayıtlarını istedi. “Arşivimizde bulunmuyor”  yanıtı geldi. Ardından İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, 21 Mart 2011’de, “planı bulup” mahkemeye yolladı. 

Planla 11 yıldır gizlenen gerçekler ortaya çıktı. Plana göre nasıl hareket edildiği üstünkörü anlatılmış, hangi askeri birimlerin operasyona katıldığı ve kimlerce koordine edildiği belirtilmiş, fakat plan gönderilmemişti. 


TUFAN PLANI
Bayrampaşa Özel Müdahale Planı, ‘Tufan’ adını taşıyor. Bu operasyondan sorumlu komutanın dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Engin Hoş, yardımcısının dönemin Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanı (JKÖAK) Yarbay Burhan Ergin olduğu belirtiliyor. Sadece Yarbay Ergin hakkında soruşturma açılmış fakat ifadesi bile alınmadan hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Ergin, 17 Mart 2006’daki bir yazısında, ölümlerin meydana geldiği C Blok’a Astsubay Süreyya Yalçınkaya ve Astsubay Zafer Sabancı’nın girdiğini söylemişti. Fakat sonradan Sabancı’nın 1 Ağustos 2005’te şehit düştüğü, Yalçınkaya’nın 2002’de TSK’dan çıkarıldığı anlaşıldı. 

Planla birlikte mahkemeye gönderilen üst yazıda, “Bayrampaşa Cezaevi’ne düzenlenen operasyona ait kamera görüntü ve kaydının bulunmadığı” bilgisi veriliyor. Fakat Tufan Planı’nda şu ifadeler yer alıyor: “Hukuki sorumluluk doğurmayacak şekilde operasyonun bütün safhalarını video kamera ve fotoğraf makinesi ile tespit ederek tedbirler alınacağı...”

GÖRÜŞME SÜRERKEN PLANLARI YAPMIŞLAR
Planın, Jandarma Genel Komutanlığı’nın 11 Ekim 2000’deki emri uyarınca 15 Aralık 2000 tarihinde hazırlandığı anlaşılıyor. Ölüm oruçları 20 Ekim 2000’de başlamış, Adalet Bakanlığı ile paralel çalışan arabulucu heyet ise 12 Aralık’ta tutuklularla görüşme masasına oturmuştu. Anlaşılan o ki, görüşmelerin üçüncü günü olan 15 Aralık’ta aslında müdahale planı da elde bekletiliyordu. Zaten dört gün sonra da müdahalede bulunuldu.

Planda 295 yurtsever devrimciler ‘Karşı Güç’, destek alınacak birimler için ‘Dost Kuvvetler’ deniliyor. Ayrıca hakkında bir yargı kararı verilmemiş devrimci tutsaklara ‘Teröristler’ diye bahsediliyor.

İFADELERİ DE SAHTE ÇIKMIŞTI
28 Kasım 2012'de görülen dava da ise bir ilginçlik daha yaşanmıştı. Er Hilmi Çolak’ın Malkara Jandarma Komutanlığı’nda alındığı belirtilen ve “Bizim müdahalemizde kimse yaralanmadı” dediği iddia edilen ifade tutanağı  "sahte" çıkmıştı.

OPERASYON KOMUTANINDAN İTİRAF
Operasyon komutanlarından emekli Binbaşı Zeki Bingöl, Zaman gazetesine yaptığı açıklamada operasyonda kullanılan bombaları daha önce hiç görmediğini söylemişti.
OPERASYON KARARINI MGK ALDI

Operasyonla ilgili kitabı da bulunan Bingöl, operasyon kararının MGK tarafından alındığını söyledi. Zeki Bingöl, operasyonun emir komuta zinciri içinde yapıldığını anlattı. En tepede dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman'ın bulunduğunu söyledi. O dönemde Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Engin Hoş ‘un, Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Başkanı Tümgeneral Osman Özbek'e bağlı olarak operasyonu sevk ve idare ettiğini belirtti. Bingöl, "Osman Özbek Paşa, bizatihi Aytaç Paşa'ya bağlı olarak çalıştı." dedi.


"HAYATIMDA GÖRMEDİĞİM BOMBALAR KULLANILDI"
Hayata Dönüş operasyonunda en çok gündeme getirilen konulardan biri de kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı konusuydu. Zeki Bingöl'ün bu konuda söyledikleri dikkate değer: "Benim kadro silahı haricinde gördüğüm bir tane silah var. Armut şeklinde plastik bir bomba. Bu, Jandarma Genel Komutanlığı'nın envanterinde yok. Operasyon sırasında EMASYA tugay komutanı geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ve Savcı Fikret Ünalan'ın da hazır bulunduğu sırada o bombalar getirildi. Bunlar kullanıldı. Meslek hayatımda hiç görmediğim bombaydı. Kimyasal mıdır değil midir bilmiyorum."

OPERASYONUN MİMARI ÖLDÜ
“Hayata Dönüş Operasyonunda, büyük rol oynayan dönemin İstanbul Bölge Jandarma Komutanı emekli Tuğgeneral Engin Hoş, 15 Kasım'da 64 yaşında akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmişti.
 
 


  • Perşembe 14.6 ° / 10.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 15.6 ° / 10 ° false
  • Cumartesi 16.1 ° / 9.6 ° Güneşli