Aksu: Bu onurlu yolda birlikte yürüyelim

Aksu: Bu onurlu yolda birlikte yürüyelim

Bugün Sivas Divriği derneğinde yapılan sabah kahvaltısında CHP Esenler ilçe Başkan adayı Erdoğan Aksu, “Esenler CHP Kurucu yöneticilerdenim. Esenler’de iyi kötü onca değişime karşın diğer ilçeleri

Aksu: Bu onurlu yolda birlikte yürüyelim
Bugün Sivas Divriği derneğinde yapılan sabah kahvaltısında CHP Esenler ilçe Başkan adayı Erdoğan Aksu, “Esenler CHP Kurucu yöneticilerdenim. Esenler’de iyi kötü onca değişime karşın diğer ilçelerin aksine 30 yıldır fazla değişmeyen yenilenmeyen bir örgüt dinamiğine sahibiz. Yani yıllardır ayni yüzlerin hükümranlığı sürüyor. Ayni kişilere benzer roller dağıtılıyor” dedi.


Kahvaltının açılış konuşmasını yapan gençlik kolu Başkanı Ersel Aydoğdu, gençlerin beklendiklerini ve siyasette önceliğin gençlere, kadınlara tanınmasını söyledi.  Adaylaşan veya adaylaşacak olanlara başarı dileklerinde bulunarak, delegelere çok önemli mesajlar verdi.

“Değişmeyen Yenilenmeyen Bir Örgüt Dinamiğine Sahibiz”
Daha sonra 17 Aralıkta yapılacak olan kongrede ilçe başkanı adaylığını ve neden aday olduğunu delegelere açıklayan Erdoğan Aksu, “Ben memleket nüfusu Otuz milyonken doğmuşum, bu gün 80 milyonuz. Doğduğumda İstanbul yaklaşık 1,5 milyon bu gün 15 milyonu çoktan aşmış, İstanbul dünyadaki 150 ülkeden büyük, Esenler hala köy. Tam 51 sene evvel Babam şimdiki Birlik mahallesi’ne iki göz bir mutfak evimizi yaptığında Esenler köyü ve Atışalanı köyü vardı şimdi 16 mahalleli bir ilçeyiz. O zamanlar iki köyün nüfusu üç beşbin var yok, şimdi 300 küsur bin seçmenimiz var. Nüfus 600 binlere dayanmış. Bunca sene değişen ne var sadece nüfus. Günden güne hep geriye gitmişiz.
Ben Marmara Üniversitesi İşletme mezunuyum. Duvarlara çarptık sonra çalıştık okuduk. Şimdi biz evlatlarımızı üniversiteye göndermekte hele şehir dışında okutmakta hala zorlanıyoruz. Hep ayni manzara. Ayni darlık. Gençlerimiz hep mağdur.Benim babam ve annem atadan CHP’li, 80 faşist darbesinden sonra kurulan SODEP’in de Bakırköy kurucu üyeleri. Buradaki dostların tamamının annesi, babası, amcası veya bir yakını mutlaka CHP’li.
Ben de 1987 yılında SHP Bakırköy ilçesine üyelik başvurusu yapan, 1994 yılında ilçe olduğumuzda belediye meclis üyesi adayı olan bir siyasi akrabanızım. Seçimlerin hemen sonrasında SHP-CHP birleşmesinde Esenler CHP Kurucu yöneticilerdenim. İki buçuk dönem yöneticilik yaptıktan sonra istifa ederek bir daha da yöneticiliğe talip olmadım. Peki, uzun yıllardan sonra bu kez neden ilçe başkanlığına adayız, yönetmeye, kollektif anlayışla hep birlikte yönetebilmek adına niye yola çıktık.


“10 yıllardır Partimiz Uzaktan Kumandalı Yönetiliyor”
Elbette durduk yerde adaylaşmadık. Yıllar içinde hep yol ve yöntem hakkında itirazlarımızı yaptık doğruları gösterdik. Anlattık. Maalesef Esenler’de iyi kötü onca değişime karşın diğer ilçelerin aksine 30 yıldır fazla değişmeyen yenilenmeyen bir örgüt dinamiğine sahibiz dedik. Yani yıllardır ayni yüzlerin hükümranlığı sürüyor. Ayni kişilere benzer roller dağıtılıyor.
Bir başka gerçeklik ne yazık ki gençlerimiz partimizde yükselemiyorlar. Onlara ilerleyecek kulvarlar bir türlü açılmıyor. Kadınlarımız kota malzemesi olarak görülüyorlar dedik. Bir kez daha bunları gür bir sesle söylemek için adaylaştık.
Çünkü ne yazık ki 10 yıllardır partimiz uzaktan kumandalı yönetiliyor. Parti sokma akıl, kulaktan dolma bilgi, fitne, dedikodu ve jurnal kültürsüzlüğü ile darboğaza sürükleniyor. Partimizde gittikçe binlerce yıllık hayat tarzı örseleniyor. Temel ilkelerimizden hoşgörü ve dayanışma yok sayılıyor. Hayata yön veren yaşamsal izlenimler ve reel siyaset içten dışa hırpalanıyor. Uyum bozuldukça bozuluyor. Önyargılı üslup öncülüğünde yeniden yapılanmaların da önü kesiliyor.
Hele son yıllarda daima ben merkezli siyasal açılımlara prim tanınıyor. Peşin hükümlerle rekabet ve parti içi demokrasi hiç işletilmiyor. Yetkin ve deneyimli kadrolar filtreleniyor. Nitelik öğütme mekanizması kurulmuş. Parti içi demokrasi Monarşi ve mutlakiyet tabanlı resmen yok ediliyor. Klişe kalıplarla birbirinin benzeri yönetsel yapılarla Parti iyice kabuğuna hapsediliyor. Taklit ve hep kopya düzeneğiyle çelişkileri bol bir uyumsuzluğa dönük bir işleyişe kapı aralanıyor.

“Solun  Solu Değerlerle Kucaklaşmak Zamanı Gelmiştir”
İşte bunlara karşı çıkabilmek ve sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini hayata geçirebilmek ve eylemleştirmek için aday olduk. Nisandaki referandumla yeni bir rejimin yolları açıldı. Bu yeni rejimin gereksinimi güçsüz ve kompleksli karakterler. Bu egemen güçlerin partimizin dizaynına dönük hamlelerde bulunmasına da bir neden teşkil ediyor. O yüzden bu günden itibaren elinde bir Kurtuluş reçetesi olanlara değer verilecek günleri yaşıyoruz. Bu yapacağımız kongre bu nedenle yeni bir fırsat.
Parti böyleyken doğrusu memleketin geldiği nokta da hepimizi dertlendiriyor. Hepimiz yaşanmaz bir memleket olmaya dönük yüzlerce neden sıralayabiliriz. Şimdilik o konuları değerlendirmeye gerek yok. Herkesçe malum bir karanlığa girdik çıkamıyoruz. O yüzden artık bu yüz yıllık partide ideolojik saptamalar içeren doğrultuda doğruları savunmak ve yeni bir dünya önermek durumundayız. Ben hala gençlik yıllarındaki ideolojimi savunuyorum. Kim ne derse desin yıllar yılı da hiç çekinmeden de savundum. Gerektiğinde solun da solu değerlerle kucaklaşmak zamanı gelmiştir. Emeksiz, fikirsiz bilgisiz yükselmenin görünürde zirve olduğunu ancak aslında hepten kaybediş olduğuna inanıyorum.

“Yükümüz Ağır Ama İşleri Kolay Eylemek Gerekiyor”
Kader belki tesadüflerle şekillenebilir ama siyaset mucizevi boyutta kör itaatle geliştirilemez. O nedenle bu kör kuyu siyasetinden kurtuluş için, tiranlar saltanatından şu garip memleketi kurtarmak için detaylarda boğulmamak gerekiyor. Eğer biz yarın için ortaya özgür düşünce özgün bir tavır koyamazsak otoriteye diklenemez isek, duvarları yıkamazsak, örgütsel manevraları gerçekleştiremezsek, çağ dönük modern önerileri sunamazsak, pratiğe dönük politikalara izin vermezsek sınıfsal anlamda taban kitlelerimizden koptukça koparız.
Maalesef partide tüm yaşanan bu merkezde. Elbette tüm bu negatif gelişmeler de sorumluluk hepimize ait. Bu bilinçle kimseyi sorumlu tutmadan bir yola çıktık. Biz siyasetin alfabesini biliyoruz. Yükümüz ağır ama işleri kolay eylemek gerekiyor. O da hepimizin en vazgeçilmez sorumluluğu.
Bu yolda, yerelde ve genelde partimizi iktidara taşımak yolculuğunda desteğinizi bekliyoruz. Asla kendimiz için değil, sizin için sizden destek istiyoruz. Çocuklarımıza, torunlarımıza, gençlerimize, cefakâr fedakâr kadınlarımıza, analarımıza, bacılarımıza hepimize mutlu bir geleceğin inşası için destek bekliyoruz. Kurtuluş Meclisini Esenler’de kurmak için bizlerle yanyana, omuz omuza ve bir olmanızı istiyoruz. İktidara ulaşmaya birlikte yöneterek bir nebze olsun katkı sunabilmek için bu kutlu yolda birlikte yürümek için destek istiyoruz” “Yolunuz yolumuzdur, yolumuz açık olsun…” dedi.