Üniversitelerdeki “yumurta korkusu” hükümetiharekete geçirdi. Öğrenci Konseyi Seçimleri’nde AKP üyeleri aday gösterilirken, muhalif öğrencilere “çekil” baskısı yap
'Ak Gençlik' Üniversiteleri Karıştırdı
Üniversitelerdeki “yumurta korkusu” hükümetiharekete geçirdi. Öğrenci Konseyi Seçimleri’nde AKP üyeleri aday gösterilirken, muhalif öğrencilere “çekil” baskısı yapılıyor. Kampüs gergin...
Türkiye’de bugüne kadar “sağ ve sol” görüşlü öğrencilerin kavgaları ile anılan üniversiteler şimdi de “Ak Gençlik kavgasına” sahne oldu. AKP’nin büyük önem verdiği projeler arasında yer alan, üniversitelerde Ak Gençlik platformları oluşturulması, kavgalar yaşanmasına neden oldu. Özellikle son dönemde başlayan konsey seçimleri, Ak Gençlik ile ülkücü ve solcu öğrencileri karşı karşıya getirdi. Üniversitelerdeki, yeni gerilimle ilgili olarak güvenlik güçlerine ve YÖK’e birçok şikâyet geldi. Ancak, hiç kimse üniversitelerde yaşanan “Ak Gençlik” tartışması ile ilgili şikâyetleri işleme koymak istemiyor. Üniversitelerde yaşanan Ak Gençlik tartışmasının hikâyesi şöyle:
Kriz Konsey Seçimlerinde Çıktı
Üniversitelerdeki, Ak Gençlik kavgasının fitilini, Türkiye Öğrenci Konseyi seçimleri ateşledi. Üniversitelerdeki öğrencilerin sorunlarını hükümete aktarmak için oluşturulan Türkiye Öğrenci Konseyi’nde, her üniversitenin bir konsey başkanı temsil ediliyor. Üniversitelerin öğrenci konsey başkanları ise üniversitelerden öğrencilerin oyları ile seçiliyor. İşte bu seçimler için belirlenen adaylar üniversitelerde Ak Gençlik tartışmasının başlamasına yol açtı.
AKP Üyeleri Aday Gösterildi
Üniversitelerin konsey adayları bugüne kadar, üniversitelerin görüşleri doğrultusunda belirleniyordu. Örneğin sol görüşlü öğrencilerin ağırlıklı olduğu üniversitelerde sol görüşlü bir öğrenci aday gösteriliyor ve büyük ihtimalle de gösterilen aday seçimi kazanıyordu. Bu yıl ise adaylar Ak Gençlikten gösterilmeye başlandı. Üniversite yönetimi de bu yöndeki adaylara destek verdi. Hatta bazı üniversitelerde ise, muhalif adayların seçimlerden çekilmesi yönünde baskı yapıldı. AKP Gençlik Kolları’na üye bazı öğrencilerin ise adaylıkları kabul edildi. Bu kapsamdaki öğrencilere kampanya desteği verildi. Söz konusu öğrencilerin üniversitelerde oyunuzu, “milli iradeye verin” şeklinde çağrılarda bulunması gerilimin daha da tırmanmasına yol açtı. Üniversitelerde yaşanan bazı Ak Gençlik kavgaları şöyle:
Bolu Üniversitesi: “Konseylik için, AKP Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyesi ÜNİAEK Başkanı Burak Saygılı aday gösterildi. Üniversitede, Saygılının parti üyeliği bilinmesine rağmen adaylığı kabul edildi. Üniversitede, konuyla ilgili olarak birçok şikâyet yapıldı. Şikâyetler arasında, üniversite yönetiminin muhalif adaylara, ‘adaylıktan çekilin’ baskısı yaptığı da yer aldı. İl bünyesinde, bazı devlet görevlilerinin de AKP’nin adayının seçilmesi için maddi-manevi destek verdiği iddia edildi.”
Marmara Üniversitesi: “Konseylik seçimleri konusunda en fazla şikâyetlerin geldiği üniversitelerin başında geliyor. Muhalif olduğu öne sürülen birçok öğrencinin adaylık başvurusu kabul edilmedi. İlahiyat fakültesinden adaylık başvurusunda bulunan öğrencilerin ise bizzat dekanlık tarafından vazgeçirildiği öne sürüldü. Halen üniversitenin öğrenci konseyi başkanlığını yürütün Ufuk Karakullukçunun, AKP’ye üye olduğunun tespit edilmesine rağmen, üniversite yönetimi tarafından bir işlem yapılmaması, okulda rahatsızlığa yol açtı.”
Trakya Üniversitesi: Trakya Üniversitesi’nde de yine bir yönetmelik ihlali yapıldığı öne sürüldü. Öğrencilerin adaylık başvurularından bile haberi olmadan sandık gördükleri söyleniyor. Üniversite yönetiminin seçim ilanını üniversitenin başlangıç tarihi olan 15 Eylül 2014 tarihinden önce duyurarak tüm öğrencilerin görmesini engellemek istediği iddia ediliyor.
Namık Kemal Üniversitesi: Üniversite öğrenci konseyi seçimlerinde dekanlar vasıtası ile teker teker adaylar arandığı ve milli iradeye oy verilmesi yoksa farklı sıkıntılar çıkacağı yönünde uyarılar yapıldığı öne sürüldü.
İstanbul üniversitesi: Bazı bölümlerde hocaların, aday adayı öğrencilerle teker teker görüşüp aday olmalarının önüne geçildiği iddia edildi. Üniversite içinde milli irade hocası olarak nitelendirilen akademik personelin, seçimler konusunda yoğun bir şekilde çalıştıkları iddia edildi.
Hüseyin Özay / Taraf