12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonucunda yargı siyasal iktidarın o dönemlerde ortağı olan Türkiye’nin gördüğü en azılı terör örgütünün emrine verildi. Bu örgüt Er
Adalet Yargıç Cüppesi Giymiş AKP Militanları Eli İle Katledilmektedir!
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonucunda yargı siyasal iktidarın o dönemlerde ortağı olan Türkiye’nin gördüğü en azılı terör örgütünün emrine verildi. Bu örgüt Ergenekon, Balyoz vb. adı verilen uydurma davalar ile birçok insanının suçsuz yere tutuklanmasına neden olmuştur. Ona yakın insan tutuklu olarak o dönemde hayatını kaybetmiştir.
Siyasal iktidar bunların hesabını vermeden yeni mağduriyetler yaratmaktadır. Bu siyasal iktidar döneminde CHP, HDP ve MHP milletvekilleri tutuklanmışlardır. Siyasal iktidarın ortağı olan, rantı beraber bölüşen FETÖ örgütü ile ilgili AKP mensubu tek bir milletvekili bile tutuklanmayı bırakın soruşturmaya uğramazken bu azılı eli kanlı örgüt ile hiç ilişkisi olmayan milletvekilleri, öğrenci, işçi ve memur cezalandırılmakta ve işlerinden edilmektedir.
16 Nisan referandumundan sonra da KHK’lar ile yönetilen, adaletin neredeyse tamamen askıya alındığı, ayrıcalıklı kararlar ile kendi yakınlarının kayrıldığı, muhalif olduğu ve FETÖ terör örgütü ile hiçbir ilişkisi olmadığı bilindiği halde kadın cinayet ve tecavüz suçluları elini kolunu sallayarak gezerken, toplumsal duyarlığı ve demokrasi mücadelesi verenlerin gözaltına alınmaları, süratle yargılanıp ceza almaları, ya da uzun tutukluluk sürelerine rağmen iddianamelerin hazırlanmaması ve buna benzer birçok yanlış ülkemizi gittikçe demokrasiden uzak ve defalarca söylediğimiz garabet ve şaibeli başkanlık sisteminin totaliter ve hatta dikta rejiminin emarelerini yaşamamızı getirmiştir! Hedeflenen FETÖ terör örgütünü lav etmek değil tüm muhalif kesimi susturmaktır
Gazeteci, yazar ve akademisyenler uygulanan baskı tahammül edilemez bir noktaya gelmiş ve CHP Millet Vekilimiz Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ile sabırları taşırmıştır.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na daha önceden gazetelerde boy, boy yayınlanmış bir haber ile ilgili olarak suç uydurulup ceza verilmiştir. Teröre destek her kim olursa olsun suçlu ise MİT tırları ile de komşunun terör örgütü olarak kabul ettiği bir örgüte destek de teröre destektir. Bunu açığa çıkaranlar, yazanlar değil, yapanlar suçludur!
Bu karara sert tepki gösteren CHP yönetimi doğru bir karar ile ADALET yürüyüşü başlatmıştır. İktidar bile bu yürüyüş konusunda sessiz kalırken iktidarın koltuk değneği, ağzı bozuk, insanlık düşmanı ve azılı katillerin savunucu olan zat yine kin ve nefret kusarak provokasyona yönelik açıklamalarda bulunmuştur. Kendi milletvekili tutuklu iken onu savunmaktan aciz bu zat yalakalıklarına artık bir son vermelidir.
Türkiye de yaşayan tüm yurttaşlarımız duyarlı davranıp bu provokatif açıklamalara taviz vermemelidir. İpliği pazara çıkmış olan siyasal iktidara ve koltuk değneğine en güzel yanıtı sandıkları ya da oyları çalsalar bile bu halk mutlaka verecektir. Bu karşı duruş tutuklu bulunan milletvekilleri, belediye başkanları, gazeteciler ve haksız yere tutuklanan tüm yurttaşlarımız serbest kalana kadar sürdürülmelidir.
Bu sebeptendir ki CHP Sol Kanat olarak Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı DEMOKRASİ ve ADALET YÜRÜYÜŞÜ sınırı aşan sabırların sonucudur ve son derece haklı ve doğru bir eylemdir.
Acilen AKP hükümetinin demokrasiye dönmesi, haksız ve hadsiz gözaltı ve tutuklamaların son bulması, tarafsız ve adil yargılama sürecine geçmelidir.
Adalet herkes içindir ve bu gün adaleti ayaklar altına alanlara bile bir gün gerekecektir. Cumhuriyet Halk Partisi haklı yürüyüşü ile adalet talebine öncülük etmiş ve demokrasi mücadelesi veren tüm sivil toplum kurumları da bu eylemi desteklemelidir.
Adalet hemen şimdi…
Kamuoyuna saygıyla duyurulur…
ÖZGÜR BİREY…
ÖRGÜTLÜ TOPLUM…
DEMOKRATİK DEVLET…
CHP SOL KANAT
