ALTIN KOLTUKTAN KAFESE

ALTIN KOLTUKTAN KAFESE

Mısır'daki ayaklanma sonrası ordunun iktidarı devralmasının ardından Şarm el Şeyh'e kaçan Mübarek, 11 Şubat'tan bu yana ilk kez bu duruşmada kamuoyunun karşısına kafes içinde çıktı.

 

 

 

 

 

 

ALTIN KOLTUKTAN KAFESE…

Mısır'daki ayaklanma sonrası ordunun iktidarı devralmasının ardından Şarm el Şeyh'e kaçan Mübarek, 11 Şubat'tan bu yana ilk kez bu duruşmada kamuoyunun karşısına kafes içinde çıktı.

Mısır devlet televizyonundan canlı yayınlanan davanın ilk duruşması başkent Kahire'deki Polis Akademisi'nde başladı. 83 yaşındaki Mübarek, tedavi gördüğü Şarm el Şeyh'ten ambulans uçakla Kahire'ye getirildikten sonra helikopterle mahkeme salonuna geldi.

Yaklaşık 30 yıl boyunca ülkesini demir yumrukla yöneten Mübarek, mahkemede demir parmaklıklardan oluşan bir kafesin ardından ifade veriyor.

DURUŞMAYI SEDYEDEN DİNLİYOR

Hüsnü Mübarek İle birlikte yargılanan iki oğlu Alaa ve Cemal de duruşma salonundaki kafesteki yerlerine oturtuldu.

Duruşmaya sedyede getirilen Mübarek ve beraberindekilere beyaz renkli sanık elbisesi giydirildiği görüldü. Mısır eski İçişleri Bakanı Habib El Adli'nin ise daha önce almış olduğu hapis cezası nedeniyle mahkemeye lacivert bir mahkum elbisesiyle çıktığı belirtildi.

Duruşmayı sedyeden takip eden Hüsnü Mübarekin yargılandığı polis akademisi ve çevresinde 3 binin üzerinde polis ve askerin görev yaptığı, bölgeye on kadar tankın da güvenlik amacıyla konuşlandırıldığı bildirildi.

Duruşmaya, 18 gün süren ve Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan isyanda yakınları ölenlerin de aralarında bulunduğu 600 kişi katılıyor.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Hakim Ahmed Rıfat, salondakilere sessiz olmamaları halinde 24 saatliğine gözaltına alınacakları uyarısında bulundu.

Başsavcı, Mübarek ve oğulları hakkında iddianameyi okudu.

İddianamenin okunmasının ardından hakim, Mübarek'e "Bunlara ne diyeceksiniz" diye sordu. Mübarek, yattığı yerden oğlunun uzattığı mikrofon aracılığı ile bu ithamların hiç birisini kabul etmediğini söyledi. Hüsnü Mübarek'in ardından, oğulları Ala ve Cemal de suçlamaları reddettiklerini belirtti.

El Adli'nin avukatları ise iktidarı devralan askeri konseyin başındaki General Muhammed Hüsseyin Tantavi'nin tanık olarak çağrılmasını talep etti.

SALONUN İÇİNDE GERGİNLİK DIŞINDA ÇATIŞMA

Davaya müdahil olarak katılan ve göstericileri savunan insan hakları avukatları ilk olarak kendilerine yeterince temsil hakkı verilmediği ardından da mahkemeye sunulan belgelerle ilgili itirazlarını ve taleplerini dile getirdi. Gergin anların yaşandığı süreçte Yargıç Ahmed Rifat, avukatlardan sakin olmalarını ve yerlerine oturmalarını istedi.

Avukatlardan birinin Mübarek'in 2004 yılında öldüğü ve yerine ona benzeyen bir kişinin getirildiğini iddia etmesi dikkat çekti.

Duruşmanın yapıldığı binanın dışında toplanan muhalifler ise Mübarek aleyhine sloganlar atıp, devrik liderin idamını isteyen dövizler taşırken, Mübarek yanlıları da eski cumhurbaşkanına destek veriyor. Mübarek yanlılarıyla karşıtlarının birbirine taş attığı görülürken, güvenlik güçleri iki grubu ayırmaya çalışıyor.

İDAM EDİLEBİLİR

Mübarek'le birlikte iki oğlu, eski İçişleri Bakanı El Adli ve 6 üst düzey polis yetkilisi, Mısır'da 18 gün süren ayaklanma sırasında protestoculara karşı öldürücü derecede güç kullanılması talimatı vermekten suçlu bulunurlarsa, idam cezası alabilirler.

Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan gösterilerde 850 kadar protestocu ölmüştü.

Sanıklardan milyarder işadamı Hüseyin Salim ise gıyabında yargılanıyor. Mübarek'in yakın dostu olan Salim, İnterpol tarafından İspanya'da yakalanmıştı. Savcılar Salim’in, hükümetten şirketleri için aldığı araziler karşılığında Mübarek ve oğullarına Şarm el Şeyh’te bir “saray” ve dört villa, 5 milyon dolardan fazla para verdiğini ileri sürüyor.