Tarih: 10.03.2014 15:43

AKP'yi duman edecek dosyalar bunlar mı?

Facebook Twitter Linked-in



AKP'yi duman edecek dosyalar bunlar mı?

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin olduğu iddia edilen ses kaydında "Sayıştay dosyaları Meclis'e gelirse duman oluruz" denilmişti. Söz konusu Sayıştay raporunda, vergi uzlaşmalarından örtülü ödeneğe, TOKİ ihalelerinden belediye harcamalarına kadar birçok usulsüzlük bulunuyor.

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ile Başbakan’ın özel kalem müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği öne sürülen ses kaydına konu edilen “Sayıştay raporları krizi” 2012 raporları ile başladı.

Taraf gazetesinden Hüseyin Özay’ın haberine göre, Sayıştay, söz konusu raporları öncelikle Meclis’e göndermedi. Tepkiler üzerine ise, raporlar özetlenerek Meclis’e sunuldu. Örneğin 300 sayfalık rapor, 4-5 sayfaya kadar indirildi. Bu da muhalefetin tepkisine neden oldu. Hükümet üyeleri ve AKP yöneticileri ise, Sayıştay raporlarının gizlenmediğini öne sürdüler. 2013 yılı raporları ise henüz Meclis’e gelmedi. İncelemeler ise devam ediyor. Önümüzdeki yasama döneminde Meclis’e sunulacak. 

Ses kaydında yer alan ve Canikli ile Doğan’ın “bizi duman ederler” diye tarif ettiği Sayıştay raporlarında, “vergi uzlaşmalarından”, örtülü ödenek” harcamalarına kadar birçok alandaki harcamalarla ilgili usulsüzlük tespitleri bulunuyor.

Örtülü ödenek: Sayıştay krizinin çıkmasında, Sayıştay denetçilerinin örtülü ödenek ile ilgili harcamalara da bakmak istemesi etkili oldu. Hiçbir kaydı tutulmayan örtülü ödenekle ilgili bazı ihbarlar Sayıştay denetçilerine geldi. Bunun üzerine, ihbarların izi sürülmek istendi. Bu gelişme üzerine Sayıştay krizinin fitili ateşlendi.

Vergi Uzlaşmaları: Hükümet ile Sayıştay’ı karşı karşıya getiren bir başka konu da Maliye Bakanlığı’nın merkezi uzlaşma raporları oldu. Sayıştay denetçileri, hükümete yakın bazı holdinglerin vergi cezalarının sıfırlandığını tespit etti. Bunun üzerine, uzlaşmalar incelenmek istendi. Maliye Bakanlığı ise buna izin vermedi.

TOKİ ihaleleri: Yine, başta TOKİ olmak üzere kamu kurumlarının ihaleleri ile ilgili usulsüzlük tespitleri de Sayıştay krizinin çıkmasında etkili oldu. Ve ihalelerle ilgili tespitler raporlardan çıkarıldı.

Belediye harcamaları: Sayıştay’ın, yıllardır tam olarak denetlenmeyen belediyelerin hesaplarını incelemek istemesi de hükümet ile Sayıştay’ın karşı karşıya gelmesinde etkili oldu. Yerel seçimler öncesinde, belediyelerin denetimleri adeta askıya alındı.

SAYIŞTAY RAPORLARI NİYE GELMİYOR? 
Son olarak internete sızdırılan tapelerle gündeme gelen Sayıştay raporları, son 2 yıldır Türkiye’nin değişmeyen gündem maddelerinden. 2 yıldır devam eden tartışmalar Sayıştay’ın 2012 yılında 132 denetim raporunu meclise göndermemesi ile başladı. Böylece kamu ilk kez bir yılı denetimsiz geçirmiş oldu. Sayıştay, tüm kamu kurumlarına ilişkin olarak hazırladığı raporları, 1 yıllık bir rötarla ilk kez geçtiğimiz Ekim ayında Meclise gönderdi ancak tartışmalar bitmedi. Çünkü birçok kamu kurumu Sayıştay’a gerekli bilgi ve belgeleri vermemişti.

YOLUN YARISINDA YASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILINCA
Sayıştay’ın tüm kamuyu denetlemesi uygulaması 2011 yılı itibariyle resmi olarak başladı. Denetçiler, denetim sonuçlarıyla ilgili hazırladıkları taslak raporları 2012 yılının ilk yarısında da kurumlara göndermeye başladı. Ancak taslak raporlar kamu kurumlarının tepkisini çekti. “Raporlar çok sert. Denetçiler denetim yetkisini çok geniş kullanıyor” itirazında bulunan bakanlıkların ve kamu kurumlarının talepleri doğrultusunda, 2012 yılı Haziran ayında bir torba kanun teklifine, Sayıştay’ın denetim yetkisini de sınırlayan maddeler eklendi ve Meclis tatile girmeden Sayıştay’ın denetim yetkisini sınırlayan düzenleme kabul edildi.

YENİ SİSTEME GÖRE RAPORUM YOK
Raporlar yazılırken ortaya çıkan kanuni değişiklik sonrasında, 2012 yılında Ekim ayında başlayan “2013 yılı bütçe görüşmelerine de” Sayıştay gölgesi düştü. Sayıştay torba kanunla yapılan değişiklik sonrasında “Yeni sisteme göre hazırlanmış raporum yok” diyerek Meclis’e denetim sonuçlarını göndermedi. Kamu kurumlarına ilişkin hiçbir denetim raporunun meclise gelmemesi, bütçe görüşmeleri boyunca da gerilimli tartışmalara neden oldu.

BU KEZ DE KURUMLAR BİLGİ VERMEDİ
Ancak Anayasa Mahkemesi, torba kanunun Sayıştay’la ilgili maddelerini iptal edince geçtiğimiz yıl bütçe görüşmeleri sırasında Sayıştay’ın 2012 yılı denetim raporları da Meclis’e gönderildi. Fakat tartışma bitmedi. Raporların büyük bir bölümünde “Gerekli bilgi ve belgelere ulaşılamamıştır” notunun yer alması; yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Böylece birçok kurum bir yılı daha fiilen denetimsiz geçirmiş oldu.

SINIRLI DENETİM SONUÇLARI DA DİKKAT ÇEKTİ
Birçok kurum Sayıştay’a bilgi vermezken, alınan sınırlı bilgilerle oluşturulan raporlarda da dikkat çekici tespitler yer aldı. TOKİ’nin gerekli fizibiliteyi gerçekleştirmeden yaptığı bazı ihalelerin “arazinin fay hattında olması nedeniyle iptal” edilmesi, SGK’nın borcuna karşılık taşınmaz almasının uygulamasında yaşanan sıkıntılar, EGO Genel Müdürlüğü ile Ankara Büyükşehir Belediyesi muhasebe kayıtlarında yaklaşık 808 milyon TL ‘lik fark olması, Sayıştay denetçilerinin yaptığı tespitlerden sadece birkaçı oldu.

3 YIL DAHA DENETİMSİZLİĞİN YOLU AÇILDI
Tüm bu tartışmaların ortasında Aralık ayında Resmi Gazete’de sessiz sedasız bir değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikle, kamu kurum ve kuruluşlarının detaylı mali bilgi ve tablolarının 3 yıl daha Sayıştay’a verilmemesinin yolu açıldı. Düzenleme hakkında bilgi veren uzmanlar, “Sayıştay, bu yıl kamu kurumlarından mali rapor ve tablolarla ilgili bilgi alamadığı için birçok kurumla ilgili denetim görüşü oluşturamadı. Bu düzenleme ile söz konusu durum 3 yıl daha sürebilecek ve kurumlar 3 yıl daha mali tablolarını Sayıştay’a vermeme hakkına sahip olacaklar” diye konuştu.

‘RAPOR YOK GÖNDEREMEM’ DENİLDİ
CHP, 20111 yılına ait 132 denetim raporunun meclise gelmemesini yargıya da taşıdı. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Ankara 14. İdare Mahkemesi’ne raporlarla ilgili dava açtı. Mahkeme Aralık ayı sonunda, “Raporlar Meclis’e gönderilsin” yönünde karar verdi. Ancak sorun yine çözülmedi. Sayıştay yetkilileri, mahkemeye “Rapor yok ki, gönderelim. Olmayan raporlarla ilgili karara nasıl uymamız beklenir” yanıtını verdi.
 



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —