Çorum Valiliği, Çorum Belediyesi, Hitit Üniversitesi ve Atıf Derneği tarafından gerçekleştirilen “İlmi ve İçtimai Yönleri ile İskilipli Mehmed Atıf Efendi” sempozyumun kapanış oturumunda bir konuşma yapan AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Atatürk ve Cumhuriyet dönemini “Türk modernleşmesi” ifadesini kullanarak hedef aldı.
Kurtulmuş, sempozyumda, “Halkı isyan ve irticaya teşvik” ettiği ve Milli Mücadele’de başkanı olduğu Teali İslam Cemiyeti’nin “ihanet bildirilerinden” dolayı vatana ihanet nedeniyle 1926’da idam edilen İskilipli Atıf’tan ise övgü ile bahsetti.
İSKİLİPLİ TÜRKİYE ÖLÇEĞİNDE TANITILABİLİRMİŞ!
İskilipli Atıf’ın daha 4-5 yıl öncesine kadar sadece İskilip’teki mezarı başında anıldığını belirten Kurtulmuş, bu sempozyumla artık Çorum ölçeğine taşındığının altını çizerken, bundan sonra yapılacak çalışmalarla Atıf Hoca’nın Türkiye ölçeğinde tanıtılabileceğini söyledi.
Salonda bulunan eski Milletvekili Mehmet Sılay’a da teşekkür eden Kurtulmuş, “Yıllarca uğraştı, Atıf Hoca’nın mezarını buldu, kemiklerini buraya getirdi. İskilip’te Atıf Hoca’ya anıt mezar yapıldı. İnşallah bu anıt mezar da kıyamete kadar Atıf Hoca üzerinden Türkiye’nin yakın dönemde yaşadıklarını bir şekilde anlamamıza vesile olur” diye konuştu.
TÜRK MODERNLEŞMESİ SAKAT, PROBLEMLİ…
Türkiye’deki modernleşme çalışmalarının Cumhuriyetin ilk döneminde başladığını söyleyen Numan Kurtulmuş, “Türk modernleşmesi, dünyadaki en problemli modernleşmedir. Biz modernleşmeyi şekil şartlarından ibaret kabul ettik. Zaten Atıf Hoca’nın başına şapka ile ilgili konudan dolayı böyle bir hadisenin gelmesi de Türk modernleşmesinin ne kadar sakat, ne kadar problemli olduğunun çok açık bir göstergesidir” dedi.
MEDRESELERE BASKI YAPTILAR
Kurtulmuş, modernleşmenin şekil ve görüntü olarak değil zihniyetle alakalı bir şey olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Biz, ‘hanımefendi çok modern bir kıyafet giyiyor, beyefendinin çok modern bir kıyafeti var ya da şu iş adamın ofisi çok modern döşenmiş’ diyoruz ya ancak modernlik kıyafetle şekille ilgili bir şey değildir ki. Modernlik bir zihniyettir, bir düşüncedir, bir paradigmadır. Türkiye’de modernleşme taklitçilik olarak kabul edildiği için ‘Frenk mukallitliği’ diyor ya ‘Frenk’te ne varsa onu alırsak adam oluruz’ zannedilmiştir… O günkü zihniyet neyse Frenk mukallitliği yani o günkü şapka üzerinden konuşulan neyse 28 Şubat’taki başörtüsü yasağı aynı şeydir. Ya da o zamanki medreseler üzerindeki baskı neyse 28 Şubat’taki ya da 12 Eylül’deki imam hatip okulları üzerindeki baskı aynı şeydir.”
YÜZLEŞME ÇAĞRISI
Cumhuriyet dönemiyle yüzleşme çağrısı yapan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bu geçmişin güzelliklerini ve onların izini sürerek çok daha güzel ve güçlü bir Türkiye kurabiliriz. Bunun için önce kendimize, kendi geçmişimize güvenmemiz, geçmişimizde hesaplaşacağımız şeyler varsa bunlarla da yüzleşmeliyiz. Modernleşme serüveni içerisinde yaşadığımız, halka rağmen yaşatılan şeyler varsa bunlarla da yüzleşmeliyiz, bir daha gelecekte böyle şeyler olmasın diye. Bu da bu ülkenin aydınlarının üzerine düşen bir sorumluluktur.”
SİNAN MEYDAN VATAN HAİNİ İSKİLİPLİ ATIF’I BÖYLE ANLATMIŞTI
İskilipli Atıf’ın neden idam edildiği ve Kurtuluş Savaşı döneminde nasıl ihanet ettiğini tarihçi Sinan Meydan şöyle anlatmıştı:
“Teali İslam Cemiyeti’nin ihanet bildirileri Mustafa Sabri’nin başkan, İskilipli Atıf’ın ikinci başkan olduğu Müderrisler Cemiyeti (Teali İslam Cemiyeti’nin öncüsü) 26 Eylül 1919’da Milli Mücadele karşıtı bir bildiri yayımladı. Bu bildiride, Kuvayı Milliyecilere “adi eşkıya”, “deli”, “cani”, “kudurmuş haydutlar” suçlamaları yer aldı.
ATIF’IN BİLDİRİLERİ YUNAN UÇAKLARIYLA ATILDI
İskilipli Atıf’ın başkanlığındaki Teali İslam Cemiyeti bu bildiriyi halk için hazırlamıştı. Bu ihanet bildirisi 30 Ağustos 1920’de Yunan uçaklarıyla Anadolu’ya atıldı.
İskilipli Atıf’ın Teali İslam Cemiyeti, Ağustos 1920’de ikinci bir “ihanet bildirisi” daha hazırladı. Aydınlar için hazırlanan o bildiride de millet, “Kuvayı Milliye eşkıyasını ortadan kaldırmak için yemin etmeye” davet ediliyordu…
Ankara İstiklal Mahkemesi Zabıtları yayınlanmıştır. Bu zabıtlara göre İskilipli Atıf, şapka karşıtı kitap yazmaktan değil, yazdığı bu kitabı – kitabın toplatılması ve satılmaması kararına rağmen- özellikle isyan çıkan bölgelere gönderip halkı Cumhuriyete karşı isyana ve irticaya teşvikten ve başkanı olduğu cemiyetin Milli Mücadele’deki ihanet bildirilerinden yargılanıyor.