Bu iktidar başımızdan gitmediği ve yakamızdan düşmediği sürece 2018’in gelmesinin bir anlamı yok. Hoş geldin yeni yıl demenin bence gereği yok! Gelecek yıl kime ne getirecek, kim yarınından veya yeni bir yıldan umutlu. Ana m
2018’de yakamızdan düşün…
Bu iktidar başımızdan gitmediği ve yakamızdan düşmediği sürece 2018’in gelmesinin bir anlamı yok. Hoş geldin yeni yıl demenin bence gereği yok! Gelecek yıl kime ne getirecek, kim yarınından veya yeni bir yıldan umutlu. Ana muhalefet ilçe başkanı, feodal ağaları iktidardakiler kadar mutlu ama halk bugününden mutsuz yarınından umutsuz…
Böylesi kötü, böylesi karmaşık bir yıla mahkum oluşumuzun nedenlerini sorgulayamayanlara gelecek yıl şimdiden zehir olacak. Mücadele ruhunu kaybetmiş, haksızlıklara direnemeyen, yoksulluğu kadere veya ana muhalefet partisine fatura eden bu toplum, bence yeni yılda ve yeni yıllarda keşke diyecek…
Ezilen ve sömürülenler, özgürlüğü elinden alınanlar... Sormalı, sorgulamalı, tartışmalı ve bir daha böylesi bir yıl yaşamamak için ayağa kalkarak “yeter artık, düşün yakamızdan” kararını almalı hem de 2018’in ilk saatlerinde.
Kötü yıllar geçirdik...
Dünyanın dikkatleri 2017’nin son dakikalarında zulme, ABD ve İsrail’in Ortadoğu halkları üzerine oynanan oyununa yöneldi.
Öncekilerine rahmet okutan... Zalimler yarışına seyirci kalmak yüreğimizi incitti. Nice darbelere, nice acılı yıllara, bereketsiz, işkencenin meşrulaştığı senelere bedel bir yıl geçirdik... Elimizden uçan özgürlüğümüze, kaybettiğimiz adalara, topraklara seyirci kaldığımız bir yıl oldu geçen yıl…
Faşizan uygulamalardan nasiplendik. Halkın seçtiklerinin içeri alındığı, yolsuzluk yapanların mükâfatlandırıldığı 2017’de faşizmin esiri olduk...
Darbeleri, darbecileri yargılayacağım diye OHAL, bu hal oldu. Darbecilere en alasından karşı çıkan gazetecilerden öç alan iktidara şahit olduk. Kurban olan, kurbanlık seçilen halkın, boyun eğmesini, biat etmesini gördük 2017’de.
Yanlışlıklara karşı çıkan kim varsa, sesin yükseltenler, terör ve terörizm yanlısı ilan etildi. Vatana ihanet edenler ödüllendirilerek sevgi çemberinin içine alındı. Şiddetin kutsandığı, haksızlıkların karşısında susanların yılı oldu geçmiş yıl…
Her sabah uyandığımızda korkunun egemen olduğu, bugün nerede, kimler, kimi havaya uçuracak diye endişeli günleri yaşadık geceler ise kâbuslar gördük… Korkunç bir yıl... Yaşadık.
Dış politikada yanlışlar gözyaşı oldu. Yanlış yapanlar halklara, halkına, masumlara vatansızlık getirdi. Ülkeler yok oldu, işgaller yaşandı. Zalimler yarışında ezilen mazlumunlar oldu. Oluk oluk akan kanlar umursanmadı, küresel güçler çıkarlarına Nice insanlar ölüp gitti. Nefes aldığımız dünya zehir oldu… Haram oldu.
Anne, babalar büyük umutlarla besleyip büyüttüğü çocuklarının yasını tuttu. Gelecek diye askere gönderdiği çocuğunun cenaze haberi ile yıkılanların kara bır yılını üzülerek gördük. İktidarda nasıl kalırsak kalalım hesabı yapanların binlerce insanın ölümü, genç bedenlerin toprağa düşmesi umurunda olmadığı 2017’yi yaşadık. Kara toprağa verdiğimiz polislerin açısını yüreklere kazıyan anne ve babaların, gözü yaşlı çocukların kara yılı oldu 2017…
2017’de kan döküldü, ağladık, acılar çektik, gözyaşları döktük. Tüm halklar acıyla yatıp, hüzünle kalktı. Birileri vatan millet diyerek servet yaptı. Şehit kanlarıyla sulanan topraklar umurlarında olmadı, yaşadığımız her dakika veya her saniye gözyaşıyla toprağa verdiğimiz şehitlerimiz oldu. Acılarımızı İçimize gömdük. Onlarca yiğidimiz şahadet şerbeti içti. Birileri ise yalandan “Kızılcık şerbeti” içti
Gelecek, senin çare olmandadır. İstediğin kadar yeni seneler gelsin… Sen çare olduğunu anlamamışsan gerisi boş… Bari 2018’de yakamızdan düşün…
