İstanbul’da 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümeye çalıştığı için ev baskınlarıyla gözaltına alınıp tutuklananlar hakim karşısına çıkmaya başladı. Bugün (3 Temmuz) ikinci dalga ev baskınlarıyla gözaltına alınıp tutuklananların ilk duruşması görüldü.
Duruşmada verilen tahliye kararının ardından Çağlayan Meydanı’nda sabah saatlerinden beri bekleyenler kararı coşkuyla karşıladı. Açıklamalar yapıldı. ÇHD’li avukat Ezgi Önalan da “Biz bundan çok daha fazlasını yapacağız; kalan 33 arkadaşımızı da alacağız, Taksim’i de alacağız. Hukuksuz tüm kararlarınızı da alaşağı edeceğiz” dedi. Ayrıca ilk dalga operasyonlarıyla gözaltına alınanlar ve bir kısmı halen tutuklu olarak yargılananların davasının ilk duruşması için 17 Temmuz’da Çağlayan’a çağrı yapıldı.
1 Mayıs tutsaklarının avukatlarından Ezgi Önalan, Çağlayan Meydanı’nda yapılan açıklamada söz aldı:
Saat 9.30’da başlaması beklenen duruşma saat 11.30’da başladı. 8’i tutuklu bulunanların da içinde bulunduğu dosyada yargılananlar ifadelerini verdi. Sonrasında müşteki polislerin ifadeleri alındı. Sanık avukatlarının da savunmalarını vermesinin ardından savcının mütalaasını açıklaması için kısa bir ara verildi.
Dosyanın hakimi mütalaanın açıklanmasını beklemeden tahliye kararını açıkladı. Tutuklu bulunanlar hakkında tahliye kararı verilirken, tutuksuz yargılananların da adli kontrol kararları kaldırıldı.
Bir sonraki duruşmaları 17 Ocak’ta görülecek.
1 Mayıs tutsaklarından bir kısmı hakkında verilen tahliye kararı Çağlayan Meydanı’nda coşkuyla karşılandı
Duruşma öncesi açıklamalar
Duruşma öncesinde İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde tüm tutsakların serbest bırakılması talebiyle eylemdeydi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, yaptığı açıklamada sürecin başından sonuna kadar hukuksuz bir şekilde yürütüldüğünü belirtti. 1 Mayıs’ta Taksim’e gitmenin de engellemeye karşı direnmenin de suç olmadığına dikkat çekilen açıklamada asıl suçun emekçilere barikat kurmak, emeklileri sefalete mahkum etmek, savaş politikaları ve göçmen düşmanlığı olduğu belirtildi. Dosya kapsamındaki 8 kişinin isimleri sayılarak “özgürlük” dendi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri:
“Direnmek suç değildir. Asıl suç emekçilere barikat kurmak, emekliye ölüm dayatmak, savaş politikaları ve göçmen düşmanlığıdır. Taksim’den ve mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”
Hepsini Alacağız kampanya Grubu adına yapılan açıklamada sadece tutuklular için hakları ve özgürlüklerinden vazgeçmeyeceklerini göstermek için de orada bulundukları vurgulandı. Mehmet Şimşek’in programının milyonları yoksullaştırdığı ifade edilirken Orta Vadeli Program’ı tamamen parçalayıp atana kadar mücadele edileceği belirtildi. Açıklamanın devamında şunlar söylendi:
Ne istiyorsunuz? Halk vergiler altında ezilsin, üç kuruşa tamah etsin, evine ekmek götürmesin mi? Hayır bunu kabul etmiyoruz. Bunu kabul etmediğimiz için 1 Mayıs’ta o barikata yüklendik. Haklarımız, özgürlüklerimiz onca bedelle kazanıldı. Haklarımızdan ve özgürlüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bunun için mücadele ettiği için tutuklanan arkadaşlarımızı alacağız. Kazanan biz olacağız. Bizim olan her şeyi alacağız.
1 Mayıs tutsaklarının duruşması öncesinde Çağlayan’da eylem:
“Sadece arkadaşlarımız için değil, haklarımızdan, özgürlüklerimizden vazgeçemediğimizi göstermek için de buradayız. Bize ait olan ne varsa, hepsini almak için buradayız”
Açıklamanın ardından yazar Temel Demirer, 1 Mayıs sonrasında tutuklanıp serbest bırakılan bir genç, 1 Mayıs tutsaklarından Ergin Çevik’in babası Osman Çevik, bir emekli ve bir üniversiteli konuşmalar yaptı.
Sendika.Org