Tekstilkent Karıştı, Üyeler İşgal Var Diyor!!!
Haksızlık ve Adaletsizliklere karşı çıktıklarını söyleyen yönetim kurulunun 7 üyesi, icra kurulunda görev yapan Nuri Karaduman, Atalay Murat, Maşallah Taylan'ın görevine son vermek için savcılığına suç duyurusunda bulundular.
Tekstilkent Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nihat Yılmaz, idareyi kendilerine devretmediği ve geçmişte yapılan işlere ilişkin evrakları teslim etmedikleri iddiasıyla eski yönetim hakkında Bakırköy Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını söyleyerek açıklamalarda bulundu.
Yılmaz,"Tekstilkent Yönetimini İşgal Eden Eski Başkan Nuri Karaduman ve Ekibi Savcılık Kararı Olmasına Rağmen Polise direnerek Tekstilkent Yönetim Binasını İşgal Etmeye Devam Ediyor.Tekstilkent Eski Başkanı Nuri Karaduman'a makamı devretmesi gerekirken, kendileri Polise karşı direnerek, Savcılık kararını da tanımıyor yönetimi boşaltmıyorlar. Yani Karaduman ve yanındakiler işgale devam ediyorlar.
Biz savcılığa şikâyette bulunduk. Şikâyetimizi dikkate alan Bakırköy Cumhuriyet savcılığı bir talimat verdi. Savcılığın talimatında durum tespiti ile beraber var olan emniyetin sağlanması, emniyeti suiistimal edenlerin alınması, yönetim kurulu ve sigortalı personel dışındaki kimseleri burada kalmaması, yeni yönetim kurulunun yerlerine oturmasının sağlanmasının talimatını verdi. Ancak buradaki durum ve emniyetin tutumu savcılığın verdiği talimat dışında gelişiyor. Yönetim kurul üyelerimiz içeri alınmıyor. Yöneticilerimiz hala yerine geçememektedir”.
Ticaret odasının kararı ile icranın başına getirilen Şükrü Kulak ise yaptığı açıklamada, “Biz geldiğimiz noktaya değil de başa dönüyoruz. Emniyet yetkilileri savcılığın kararını uygulamıyorlar. Bizler hafta içi emniyetimize defalarca uğradık, bize söyledikleri “ben kendi başıma bir iş yapamam, bana savcılıktan bir yazı getirin ben beş dakikada burayı boşaltırım” biz kendilerine istedikleri evrakları vermemize rağmen gereken yapılmıyor, durum tespiti yapılmıyor. Burada can güvenliğinin sağlanması için üst araması yapılmalı ve buraya ait olmayanların ifadeleri alınarak sigortalı olmayan herkes dışarı çıkarılacaktı. Bizler ise makamlarımıza oturarak personele biz talimat verecektik. Şu anda başkanlık koltuğuna oturanların yetkileri yok! Ticaret odası 8 Nisan’da bizlere yetki verdiğini yayınladı. Biz 28 gündür bu mücadelemizi sürdürüyoruz, savcılığın talimatı olmasına rağmen içeri giremiyoruz. Nuri Bey bizi yönetimden düşürdüğünü söylüyor, buna onun yetkisi yok. Bizler onun yetkilerini elinden altık. Bizim bu çıkışımız kendilerini panikleştirdi” dedi.
Şu andan itibaren bunların yetkisi yok. Buradaki eksikleri, harcamaları bizler (7 kişi) yapıyoruz. Para çekme ve harcama yetkisi bizde. Buranın elektriğini açma, kapama, telefonlarını kesme yetkisi bize verilmiştir. Burada çalışanların ücretlerini biz ödeyeceğiz. Bakınız bizler buranın önceki güvenlik şirketi ile olan anlaşmasını feshi ederek yeni bir güvenlik şirketi ile anlaştık. Yani paranın da muhasebenin de denetimi için biz yetkiliyiz. İcra görevi bize verilmiştir. Bizler genel kurula kadar yetkiliyiz. Karaduman’ın 6. Ağır cezada mahkemesi var. Biz bu konuda ileriki günlerde açıklama yapacağız. Belgeler elimizde. Yönetim kurulu başkanı görevi bana verilmiştir. bugün burayı boşaltacaklar. Genel kurul kararı altık. Zaten biliyorsunuz Bizler 7 kişilik Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşımızla bir karar altık ve bu kararı İstanbul Ticaret Odası'na giderek onaylattık.Neden böyle bir karar alma gereğini duyduğumuzu ve gerekçelerini genel kurulda konuşacağız ve buradaki yanlışları üyelerimize anlatacağız. Bakınız suç işleyenler veya dava dosyası olanlar kooperatif kanununa göre yöneticilik yapamaz. Bizleri yönetici olmamıza rağmen yönetim kurul odasına almıyorlar, yetkili olmamıza ve ticaret odasının kararına rağmen, savcılığın kararına rağmen burada oturmaları doğru değildir. Bunlar işgalci durumundalar" dedi.