PAŞA KÖYÜ MERKEZ CAMİİ (ESEDERESİ CAMİ)

 PAŞA KÖYÜ MERKEZ CAMİİ (ESEDERESİ CAMİ)

Kastamonu, Taşköprü ilçesi Esederesi(*) mevkiinde yer alan camii ahşap mimari yapıda olup, bu güne kadar hiçbir resmi kurumdan yeterli ilgiyi görmemiş ve ne yazık ki henüz korunması gereken bir kültür


PAŞA KÖYÜ MERKEZ CAMİİ (ESEDERESİ CAMİ)
                                                            Çeviren Kinem Bazin

Kastamonu, Taşköprü ilçesi Esederesi(*) mevkiinde yer alan camii ahşap mimari yapıda olup, bu güne kadar hiçbir resmi kurumdan yeterli ilgiyi görmemiş ve ne yazık ki henüz korunması gereken bir kültür varlığı ya da eski eser olarak tescili de yapılmamıştır.

Cami yöredeki adıyla “Kandil ya da Yığma Sistemi” olarak adlandırılan, tamamen çivisiz ve köşelerde ağaçlara açılan çentik kilit sistemi ile birleştirilerek inşa edilmiştir. Her biri 13 metrelik uzunluktaki ve aynı ebattaki bu ahşap duvar elemanlarının hemen yakındaki Elekdağ’ından temin edildiği kesin gibidir.

Tam bir kare planlı mimariye sahip olan caminin dıştan dışa ölçümü ile her bir kenarı 13 metre uzunluğundadır(13×13). İçerde tavan yüksekliği 4,5 metre olup (asma kata kadar yükseklik 2,30, asma kat tavan yüksekliği ise 2,20 metredir) dış cephe yüksekliği ise çatıya kadar 5,5 metre civarındadır. Ayrıca caminin girişinde 2,5 metre genişliğinde tuğla bir bölme ile ek yapılmış olup geçmişte burasının da ahşaptan olduğu bilinmektedir.
Sade bir tavan işçiliğinin bulunduğu camide giriş hariç her cephede ikişer olmak üzere toplam altı adet pencere mevcut olup cephelerde birer tanesi daha fazla aydınlık elde etmek amacıyla sonradan bir kat daha büyütülmüştür.
Taşköprü Müftüsü Hüseyin Kara zamanında ibadete açık tutulması için verilen bir belgede ise, caminin 150 metre kare iç alanı bulunduğu ve aynı anda 300 kişinin ibadetine uygun olduğu bildirilmektedir.

YAPIMI HAKKINDA BİLGİLER. (Rumi 1315. Miladi 1899)
Caminin ana giriş kapısı halen orijinalliğini korumakta olup her iki kanat üzerinde bulunan yazılar bize yapımı ve tarihçesi hakkında bilgi vermektedir.

Giriş kapısının sol kanadında en üstte “ muhammed sallahualeyhivesellem”, hemen altında ise “muhammed resulallah, Allah sadıkül vaidül emin” yazdığı görülmektedir.
Sağ kapı kanadında ise en başta “vahdehu ve sonra da “lailahe illallah el-meliku’l halku’l mubin” yazdığı görülmektedir.

Bu ibarelerin hemen altında ise “Bu cami’i şerifin imarına sebep olan Madenzade elhac feyzi ü (pireh/ ya da bayram.?)”  yazmakta olup en alt satırda ise “mustafa ve aişe”  diye iki isim not edilmiştir.(**)
Ayrıca mihrabın hemen solunda duvara asılı bulunan, üzerinde Arapça yazılı büyükçe bir ahşap panonun sol alt köşesinde 1315 tarihi açıkça görülmektedir.(***)

Caminin koruyuculuğunu üstlenen görevlinin bildirdiğine göre, aslında caminin bulunduğu yerde daha önceden bir “Mahalle Mektebi” mevcut idi. Ancak onun yıkılması üzerine, yerine bu caminin yapıldığı söylenmektedir. Bu mahalle mektebinden kalan bazı ahşap yapı elemanlarının uzun süre caminin yanındaki alanda kaldığı ve kimsenin dokunmadığı, mektebin de Paşa Köyü merkezinde bir süre daha eğitimine devam ettiği ifade edilmektedir.
Eğer burada gerçekten bir Mahalle Mektebi mevcut idi ise, bu eğitim kurumlarının taşrada 1862 yılından sonra yaygınlaşmaya başladığı ve 1869 yılından sonra da ilköğretimin zorunlu kılındığını biliyoruz. O halde buradaki mektebin de en erken bu yıllara ait olabileceğini söylemek sanırım mümkündür.

Yakın tarihlere kadar sadece Cuma günleri ibadete açılan cami günümüzde artık Bayram namazları dışında ibadete kapalıdır. Camii ancak gönüllü koruyuculuğunu üstlenen aileye ulaşılarak ziyaret edilebilmektedir.
Belki de yetersiz kalan araştırmamız nedeniyle hakkında hiçbir yayında bilgiye rastlayamadığımız bu cami, halen hiçbir resmi kuruluşun kayıtlarına da geçmiş değil. Taşköprü Müftülüğü, Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Kastamonu Müze Müdürlüğü ile Kastamonu İl Kültür Müdürlüğü nezdinde yaptığımız görüşmelerden kendilerinin kayıtlarında böyle bir eserin mevcut olmadığı bilgisine ulaştık. Görüştüğümüz tüm yetkililer konunun kendilerini ilgilendirmediğini, ancak muhtarlıkça Vakıflar Bölge Müdürlüğüne bir başvuru yapılabileceğini belirtmişlerdir.
İlgiyi ve korunmayı hak eden bu eserin, “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescil edilmesine küçük bir katkı sunmak amacıyla yaptığımız bu çalışmanın umarım olumlu bir etkisi olur.

Tam bir tarih ve kültür kenti olan Kastamonu’da Üniversite bünyesinde bu alanda eğitim verecek ve araştırmalara öncülük edecek bir “Arkeoloji ve Sanat Tarihi” bölümü bulunmamaktadır. Bu eksikliğin de bir an önce giderilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
 
   ESEDERESİ  
   * 5 ayrı mahalleden oluşan Paşa Köyü’nün yörede bilinen ve yaygın olarak kullanılan bir diğer adıdır. Bazı Osmanlı kayıtlarında “İsaderesi” olarak da geçen ismin kaynağı hakkında yeterli bir bilgiye sahip değiliz.  ** Camiyi yapan ustanın hemen yakındaki Hacı Ali (Arıgören ) Köyünden Fevzi Usta olduğu halk tarafından bilinmekte olup bu aile halen burada yaşamaktadır. Ancak fotoğraflardan tam olarak okunamayan “pireh” kelimesinin ne anlama geldiği anlaşılamamıştır. Yapan ustanın köyünün hemen bitişiğinde “firek” ismiyle anılan başka bir mahallenin olması ise düşündürücüdür.                                                                                                           ***  Ne yazık ki içerdeki yetersiz ışık nedeniyle net olarak fotoğraflayamadığımız için çözümlemesini yaptıramadık. Belki de camiden önce var olduğu söylenen mahalle mektebinden kalma bir eser olabilir. Çözümü yapılmadan bu konuda net bir şey söylemek imkânsız gibidir.

Ayrıca Caminin planının Taşköprü ilçe merkezinde bulunan Taş Cami ile aynı olduğu ve hatta minberindeki ahşap işçiliğinin de aynı olduğu söylenmesine rağmen bu durumu yerinde inceleme imkânımız olmadığından sadece belirtmekle kalalım. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Tarafından yaptırıldığı söylenen taş duvarlı bu caminin çatı örtü sisteminde de ahşap kullanılmıştır. Fakat cami geçirdiği bir yangın sonrası 1854 yılında tamir görmüş olup benzerlik kurulan mihrabın da bu tarihe ait olması bir etki yapmış olabilir.
 
YUNUS TÜRKÖLMEZ


 


Arslan Küçükyıldız
22.11.2023 01:42:39
Muhtemelen daha önce de Cami imiş. Banisi Kara Mustafa Paşa olabilir. Bu Caminin banisi Candaroğlu Kızıl Ahmed Beyin Torunu Kara Mustafa Paşa olması mümkün. Çünkü Merzifonlunun yaptırdığı camiler biliniyor. İçlerinde Taşköprü, Kastamonu ve Cidedeki Kara Mustafa Paşa Camileri yok. Kastamonu'daki Yeni Hamam yok. Bunlar Kastamonulu Kara Mustafa Paşa hayratı. 1565de Malta seferi, Kaptanı Derya Piyale Paşanın yanlışlarından dolayı başarısızlıkla sonuçlanınca Kanuninin 5. veziri Candaroğlu Kızıl Ahmet beyin oğlu Damat Mirza Ahmet Paşanın en küçük oğlu Kara Mustafa Paşanın görevinden emekliliğini istemesine veya azledilmesine sebep oldu. Tahminim o da kendini baba ocağına attı ve hayır işleriyle meşgul oldu. Bu cami ile 5 cami, 2 hamam, çeşmeler yaptırmış. Bulunduğu yerde bir zaviye olabilir. Vakıf kayıtlarına bakmak lazım. Başka türbe vb. eser varsa tarih oradan çıkabilir. Bu cami yeni olsa bile öncekinin yerine yapılmış olabilir. Yine benim tahmini Kara Mustafa Paşa isminin öne çıkmasını istememiş, vekiller kullanmış olmalı. Çünkü daha Candaroğlu-Osmanlı çatışması bitmemiş. Kendileri tabi olmuşlar ama devlet kademelerindeki muhalifleri, Padişahı "bunlar Candaroğlu" diye fitliyorlar. Belki de 5. vezir görevinden sessiz sedasız hayır işlerine bakmak için emekliye ayrılmıştır. Kendisi de Hacda ölmüş. Mekke'ye gömülmüş. (Evliya Çelebinin Babası cenazesinde bulunmuş.) Usul şöyle idi: Hayır eseri yaptırırsın. Cami, yanına imaret, hamam, çeşme vb. sonra bunları yaşatmaya yetecek mal; köy, çitlik vb. vakfedersin. Buraların geliri ile imaret yürür, gelen geçen doyurulur, imamın parası verilir, hatimler iner, çocuklar okutulur, yıkılan yerler onarılır vs. Muhtemelen 5 köyün ortasında bir cami yapılması ihtiyacını O görmüştür ve yaptırmıştır. Fazıl Çiftçini kitabına baktınız mı? Adının Kara Mustafa Paşa olması zaten daha eskiden orada bir cami olduğunu gösteriyor. Merzifonlu olduğunu farz etsek 17. yüzyıla gider. (Ki bana göre o değil. Candaroğlu Kara Mustafa Paşa hayratı.) Bu taktirde yapılış tarihi 16. yüzyıl sonlarına uzanır. Kastamonudaki Kara Mustafa Paşa Medresesi vakıfların hurufat defterlerine göre 1666 yılında yapılmış. Sizin Caminizin yapılışını bilenlerin varlığı doğrudur ama öncesi mutlaka vardır. Siz de zaten bir mektepten bahsediyorsunuz. Muhtemelen o mektep yalnız değildi. Yanında da bir cami vardı. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. 05326245769