25 Ekim Pazar günü Esenler Belediyesi ile Pir Sultan Abdal Kültür ve Cemevi Esenler Şubesi muharrem ayının 11. gününde ortaklaşa ''kardeşlik iftarı'' (oruç açma)düzenledi.
Hızır Paşaların Sofrasında Kardeşlik Kurulmaz
Haber Yorum Ali Öztutan
25 Ekim Pazar günü Esenler Belediyesi ile Pir Sultan Abdal Kültür ve Cemevi Esenler Şubesi muharrem ayının 11. gününde ortaklaşa ''kardeşlik iftarı'' (oruç açma)düzenledi. Pir Sultan Abdal Kültür ve Cemevi Esenler Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Acaray İftara katılan Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu'ya teşekkür edip plaket verdi. İftar davetlileri arasında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve aynı zamanda AKP İstanbul Milletvekili adayı olan Burhan Kuzu ve AKP Esenler İlçe Başkanı Gökhan Taran vardı.
İktidarları boyunca Alevilerin haklarını gasp eden, Cemevine hakaret eden, katilleri salı veren, Sivas katliamı gibi bir insanlık davasının zamanaşımına “hayırlı olsun” diyen, Aleviler başta olmak üzere kendilerine benzemeyen herkesi fişleyen, Alevilere “Yuh” çektiren, Alevi katillerini seçim meydanlarında öven Gezi Direnişi eylemlerinde gençlerimizi katleden, 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı “terörist” ilan ederek annesini ve babasını yuhalattıran, “Camiye ayakkabıyla girdiler” diye yalan söyleyip Cemevine kurşunla giren, Suriye'yi alevi mezarlığına çevireceğiz diyen cihatçılarla kol kola giren, Diyarbakır, Suruç ve Ankara'da insanlarımızı katleden, IŞİD ile aralarında 360 derece ''farkları'' olduğunu söyleyen AKP daha ne yapsın da ''kardeş'' olmadığımızı, yan yana gelemeyeceğimizi göstersin?
Alevilik, tarih boyunca egemen sünni anlayışının kültür ve değerlerini koruyarak bugünlere geldi. AKP açılımlar düzenleyerek Alevileri düzene eklemlemeye, Alevileri asimile ederek kendilerine benzetmeye çalıştı. Ama AKP'nin gerici kimliği ile kan uyuşmazlığı olan aleviler bu süreci kustu ve Cumhuriyet tarihin en büyük direnişi olan Haziran Direnişi’nde ön safta yer aldı.
Pir Sultan Abdal Kültür ve Cem Evi Esenler Şubesi ülkemizde onca yaşananlardan sonra yolunu Hızır Paşaların sofrasında kardeşliği aramak yerine Hızır Paşaların sömürü düzenini ve gericiliği karşısına alan mücadele hattı içerisinde olmalıdır.
Bu mücadele sofralarda, açılımlarla bozuk düzende sağlam çark arayarak ile olmaz. Düzeni kurutacak siyasal ve ekonomik düzlemde sigortalanmış eşit yurttaşlık mücadelesi ile dinin siyasal, toplumsal ve kamusal hayatı belirlemediği yani laiklik mücadelesini vererek kazanılır.
Yolunuzu belirleyin bozuk düzenin temsilcilerini meşrulaştırıp sofralarında meze olmayın. Yok bunu yapacaksanız Pir Sultan Abdal'ın temsili yeti ağırlığında ezilen olmayın!